Yazar:
Gül Hür
Katkıda Bulunanlar:
Koray Kaplıca
Hemen hemen her yıl bir seçim gündemine giren Türkiye, 2024 yılının 31 Mart günü de mahalli idareler seçimi için sandık başına gidiyor. Her yerel seçimde olduğu gibi bu yıl da gündemde oy pusulalarının çokluğu ve seçmenin tam olarak neye oy vereceği soruları yer alıyor. Yüksek Seçim Kurulu’nun verdiği bilgiye göre Türkiye genelinde 57 milyon, ilk defa sandığa giden ise 1 milyon 156 bin seçmenin oy kullanacağı mahalli idareler seçiminde yer alan oy pusulalarında ne var ve seçmen nelere oy veriyor?
Büyükşehir ve Büyükşehir Olmayan İllerin Seçmenleri
Türkiye'de yerel seçimler 30 büyükşehir belediyesi, 51 il belediyesi, 922 ilçe, 32 bin 105 mahalle ve 18 bin 306 köyde yapılacak. YSK’nın 36 siyasi partinin katılabilme yeterliliğine sahip olduğunu açıkladığı yerel seçim takvimi işlemeye devam ediyor.
Yerel seçimlerde kullanılacak oylar, seçmenlerin büyükşehirde yaşayıp yaşamadığına göre değişiyor. Yani bir seçmen, hangi seçim çevresinin seçmeni ise o seçim çevresinde yapılan seçimler için oy kullanabilecek. Büyükşehir belediyesi sınırlarında (Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Ordu, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon ve Van) yaşayan her seçmen; Büyükşehir Belediye Başkanı, Belediye Başkanı, Belediye Meclis Üyeliği ile Muhtarlık ve İhtiyar Heyeti için oy kullanacak. 
Büyükşehir olmayan illerde; Belediye Başkanı, İl Genel Meclisi Üyeliği, Belediye Meclis Üyeliği ve Muhtarlık ve İhtiyar Heyeti için oy verilecek. 
Köylerde yaşayanlar ise İl Genel Meclisi Üyeliği ve Muhtarlık ve İhtiyar Heyeti için oy verecek.
2012: Belediye Kanunu’ndaki Değişiklik
2012 yılında Türkiye'nin yerel yönetim sisteminde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilen bir değişiklik gerçekleşti. 6 Aralık 2012 tarihinde kanunlaşan ve 2014 yerel seçimlerinde yürürlüğe giren 6360 sayılı "On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile birlikte 13 il (Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van) büyükşehir statüsüne kavuştu. Bu illerdeki ilçe sayısı 26'ya çıkarıldı. Ayrıca büyükşehir belediyelerinin yetki ve sorumlulukları genişletildi ve gelirleri artırıldı. Büyükşehir belediyelerine, şehir planlama, altyapı yatırımları, toplu taşıma, sosyal hizmetler, eğitim ve kültür gibi alanlarda daha fazla yetki ve sorumluluk verildi. Büyükşehir belediyelerinin gelirlerini artırmak için yeni vergiler ve harçlar getirildi. Ayrıca, büyükşehir belediyelerine merkezi bütçeden daha fazla pay ayrılması da kararlaştırıldı.
Bu değişiklik, büyükşehir belediyelerinin şehirlerin yönetiminde daha fazla rol oynaması için bir yol açtı. Değişikliğin önemli sonuçlarından biri köylerin tüzel kişiliğinin kaldırılması ve kentin bir mahallesi konumuna dönüşmesi oldu. Ayrıca 30 ilde büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırına kadar genişletildi; bu illerde köylerin, belde belediyelerinin ve il özel İdarelerinin tüzel kişiliği kaldırılarak sadece belediyelerin olduğu bir yerel yönetim sistemi inşa edildi. 
Büyükşehirlerde İl Özel İdarelerinin Kaldırılması
2002’den beri yerel kalkınmaya verilen önemin sonucu olarak güçlendirilen yerel yönetimlerin 2012’deki yapısal değişiklikten sonra yeniden merkezileştiği görülüyor. 2004, 2009 ve 2014 yerel seçimlerinde yerel yönetimlerin idari teşkilattaki yeri aşağıdaki gibiydi:

1984 yılında yürürlüğe giren 3030 Sayılı Kanun ile başlayan büyükşehir yönetimi uygulamasının idari yapısındaki ilk büyük değişiklik 2004 yılında 5216 Sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu ile gerçekleşmiş. Bu düzenleme ile ilçe belediyelerinin yetki ve görev alanları sınırlı tutulmuş. Hizmetlerde yerindenlik ilkesinin gerçekleşmesine olanak sağlayacağı iddiası ile değişiklikler yapılmış. Ancak Kanun’da yer alan bazı değişikliklerin bu ilkeyle çeliştiğine dair eleştiriler de mevcut. Eleştiriler alsa da mevcut hükümetin yerel yönetimi yerinden güçlendirilmesine yönelik siyasi tutumunun bir yansıması olan bu idari değişiklikler 2012 yılıyla birlikte rafa kaldırılmış görünüyor. 6030 Sayılı Kanun'u 2004 yılından itibaren geliştirilmeye çalışılan yerel yönetimin yeniden merkezileşmesi hamlesi olarak yorumlamak mümkün.

Bu konuda şu içeriği faydalı bulabilirsin

Kayyımla Yönetilen Belediyeler
2014 Mahalli İdareler Seçimlerinden sonra uygulamaya geçen 6030 Sayılı Kanun, il özel idaresinin tüzel kişiliğini ortadan kaldırınca büyükşehir belediyesi seçmenlerinin İl Genel Meclisi için oy vermesine gerek kalmadı. Dolayısıyla yerel yönetimlerin idare sistemi şu şekilde düzenlenmiş oldu:

İl Genel Meclisi Nedir?
İl Genel Meclisi yerinden yönetim yapılanmasının en az bilinen kurumlarından biri. Halbuki il genel meclisinin de bir organı olan il özel idaresinin tarihi Osmanlı Devleti’nin son dönemlerine kadar uzanıyor. Bu kurumun en güncel yapılanması ise 5302 Sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ile oluştu. Bu kanuna göre il özel idaresinin organları vali, il genel meclisi ve il encümeni olarak belirlendi. Bu organlardan vali, il özel idaresinin yürütme organı olarak görev yapan ve devleti ve hükümeti oluşturan bakanlıkların taşradaki temsilcisi konumundadır. İl Encümeni danışman rolünde valiye yardımcı yürütme organı olarak görev yaparken İl Genel Meclisi ise il özel idaresinin karar organıdır. Diğer organlardan farklı olarak meclisin oluşumu ildeki seçmenler tarafından belirlenir. 
İl özel idarelerinin kanuna göre coğrafi olarak il sınırlarını kapsayan görev ve sorumlulukları vardır. İlin çevre düzeni plânı, bayındırlık ve iskân, toprağın korunarak erozyonun önlenmesi, kültür, sanat ve turizm gibi kanunda sayılmış birçok alan il özel idaresinin il sınırları içindeki yetki alanını oluşturur. Bunun yanında belediye mücavir alanı dışında da imar, yol, su, kanalizasyon, katı atık, çevre, acil yardım ve kurtarma, orman köylerinin desteklenmesi, ağaçlandırma, park ve bahçe tesisine ilişkin hizmetlerle ilgili sorumlulukları vardır.
6360 Sayılı Kanunla büyükşehirlerin yetki alanının tüm il sınırına genişlemesiyle büyükşehirlerde il özel idaresi büyük ölçüde gereksiz hale geldiğinden kaldırıldı. Fakat büyükşehir statüsünde olmayan illerde halen aktif durumda. Özellikle illerde belediyelerin mücavir alanı dışındaki köylere hizmet getirmede il özel idaresi başat rol oynuyor. Fakat bu yapılanmada il genel meclisinin fonksiyonu 2007’deki Anayasa Mahkemesi kararıyla bir noterlik merciine indirgenmiş durumda. 2007’den önce il genel meclisinin aldığı vali karşısında ısrar yetkisi bulunuyordu. Kararın ikinci kez meclisten geçmesi valiye rağmen kararı kesinleştiriyordu. AYM’nin iptal kararıyla ise valinin onayı almadan bir kararın kesinleşmesi imkansız hale geldi.