Yazar:
Gül Hür
Katkıda Bulunanlar:
Koray Kaplıca
Türkiye’de Haziran 2025 itibarıyla 208 yükseköğretim kurumu (devlet/vakıf üniversitesi ve vakıf meslek yüksekokulu) bulunuyor. Bu sayı ile Türkiye, dünya genelinde en fazla üniversiteye sahip ülkeler arasında 25. sırada yer almış. Listenin başını 5.349 üniversite ile Hindistan, 3.277 ile Endonezya, 3.180 ile Amerika Birleşik Devletleri çekiyor.
Akademik dünya sıralamalarında ilk 1000’e giren Türkiye üniversitesi sayısı ise oldukça sınırlı. Örneğin, Academic Ranking of World Universities (ARWU) 2025 sonuçlarına göre Türkiye’den yalnızca 11 üniversite dünyanın en iyi ilk 1000 üniversitesi arasına girebilmiş. Bu da toplam üniversite sayısının yaklaşık %5,3’üne tekabül ediyor. Ancak bu 11 üniversite 501-1000 aralığında bulunuyor. Yani Türkiye’den ilk 100 veya ilk 500 bandına giren üniversite yok. Bu oran, Suudi Arabistan veya Güney Kore gibi ülkelerin gerisinde kalıyor. Örneğin Güney Kore’den 30 üniversite, Suudi Arabistan’dan 13 üniversite ilk 1000’de yer alıyor.

Academic Ranking of World Universities Ranking (ARWU),Türkiye üniversiteleri sıralaması

Ülkelerin nüfusları dikkate alındığında Türkiye’nin yükseköğretimdeki konumu zayıf kalıyor. Nüfusu 47 milyon olan İspanya’dan 36 üniversite dünya ilk 1000’e girerken, 85 milyon nüfuslu Türkiye’den yalnızca 11 üniversite yer bulabiliyor. Birleşik Krallık, Almanya ve İspanya gibi benzer nüfuslu OECD ülkeleri kişi başına düşen nitelikli üniversite sayısında Türkiye’nin oldukça önünde; bu da niceliğe rağmen nitelik sorununun devam ettiğini gösteriyor.
Show more

Benzer şekilde, üniversite sıralaması yapan diğer saygın kuruluşların verileri de bu durumu doğrular nitelikte. Örneğin Times Higher Education (THE) 2025 dünya sıralamasında Türkiye’den yalnızca 12 üniversite ilk 1000’e girebilmiş. Koç Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi 351-400 bandında yer alarak Türkiye’den bu listeye dahil olan en iyi üniversiteler olmuş. QS World University Rankings de Türkiye’nin sınırlı sayıda kurumla temsil edildiğini gösteriyor. Ayrıca, Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri 2015’ten bu yana küresel listelerde belirgin bir düşüş yaşadığını söylemek de mümkün. Örneğin 2014-2015 eğitim-öğretim döneminde, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (85), Boğaziçi Üniversitesi, (139), İstanbul Teknik Üniversitesi (165) ve Sabancı Üniversitesi (182) THE dünya sıralamasında ilk 200’de yer alırken, 2025 yılı itibariyle ilk 300’e giren hiçbir üniversite bulunmuyor.
Türkiye Üniversiteleri Sıralamalarda Düşüş Eğiliminde
Ulusal ve uluslararası kurumlar tarafından her yıl bazı bilimsel metrikler (öğretim üyesi başına düşen makale sayısı, atıf sayısı, doktora mezun sayısı, sürdürülebilirlik ve istihdam vb.) baz alınarak hazırlanan dünyanın en iyi üniversiteleri listeleri hazırlanıp yayımlanıyor. Hacettepe Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi gibi Türkiye’den bazı üniversiteler bu listelerin görece üst sıralardaki yerini korusa da son yıllarda Türkiye’deki üniversitelerin başarı grafiği düşüş eğiliminde. Bu değişimi daha detaylı görebilmek için uluslararası tanınırlığı ve prestiji en yüksek olan Quacquarelli Symonds (QS) World Ranking ve Times Higher Education (THE) adlı iki kurumun 2015 - 2025 yılları arasında Türkiye’den ilk 500’de yer alan üniversite sayısı grafiği aşağıdaki gibi:
Son 10 yılda en iyi ilk 500 üniversite sıralamasında yer alan Türkiye’deki toplam üniversite sayısı değişiklik göstermemekle birlikte ilk 500’de yer alan üniversitelerin sıralamasının düşüş eğiliminde olduğunu görmek mümkün. Örneğin genelde ilk 500’de yer alan Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Times Higher Education 2015 verilerinde en iyi 85. üniversite olurken 2025 yılı listesinde 351-400 bandına kadar gerilemiş. Aynı verilerde Boğaziçi Üniversitesi 2015 yılında dünyanın en iyi 139. üniversitesi iken 2025 yılı verilerine göre 601-800 bandında yer alıyor.
Son olarak, 2009 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Enformatik Enstitüsü bünyesinde kurulan ve dünya üniversiteleri için bilimsel yayınlarının nitelik ve niceliğini yansıtan akademik performans göstergelerine dayalı bir sıralama sistemi geliştiren University Ranking by Academic Performance’ın (URAP) 22 Aralık 2023’te yayımladığı dünya üniversiteleri listesi, ilk 500’de Türkiye’den herhangi bir üniversite bulunmadığını gösterdi.

Tabi bu listelerdeki yöntemlerle ile ilgili süregelen tartışmalar bulunuyor. Üniversite kalitesinin tanımlanması ve ölçülmesi karmaşık bir konu olmasına rağmen farklı perspektiflerden çeşitli faktörlerin dikkate alınabileceğini belirtmekte fayda var. 
Son 10 Yılda Akademik Özgürlükler Geriledi
Akademik özgürlükler, üniversitelerin kalitesini ve akademik başarısını doğrudan etkileyen önemli bir faktör. Öğretim üyeleri ve araştırmacılar için baskı ve kısıtlama olmaksızın öğretme, öğrenme ve araştırma yapma hakkı sunan bu özgürlükler, bilimsel araştırmaların objektif yürütülmesini, yeni fikirlerin serbestçe tartışılmasını ve bilginin özgürce aktarılmasını sağlar. Bu özgürlük ortamı, yaratıcılığı ve inovasyonu teşvik eder, eleştirel düşünceyi destekler ve akademik çalışmaların kalitesini artırır, bu da üniversitenin genel başarısını ve itibarını yükseltir.
Bir yüksek öğretim kurumunun, onu diğer üniversitelere kıyasla öne geçirecek bir standarda ulaşmasının ancak uzun yıllar sonunda oluşacak bir kurum kültürünü  içerdiğini belirtmekte fayda var. Bu anlamda Ocak 2021’deki rektör atamasının ardından suların durulmadığı Boğaziçi Üniversitesi’nin geçirdiği değişim oldukça önemli. Özellikle akademisyen kadrolarında izlenen demokratik, liyakate dayalı ve şeffaf süreçlerin yıllar içinde üniversitenin prestijine nasıl katkı sunduğunu ve bu süreçlerin değişmesiyle üniversitenin yaşadığını prestij kaybını görmek mümkün.
Show more

FAU ve V-Dem Institute tarafından oluşturulan Akademik Özgürlükler Endeksi’nde (Academic Freedom Index) Türkiye’nin son yıllardaki seyri üniversitelerin düşen sıralamaları ile ilgili hikayeye önemli bir katkı sunuyor. Farklı göstegelerin değerlendirilmesiyle 0-1 arasında değer alan endekste Türkiye 2015’te 0,30 değer alırken 2016’dan bu yana 0,06-0,08 arasında değerler alabiliyor. 
Son 10 Yılda Yükseköğrenime Ayrılan Pay Düşüş Eğiliminde 
Yükseköğrenim kalitesi bilimsel üretimin yapıldığı iklimin uygun olmasının yanı sıra bu üretimi destekleyecek kaynakların da yeterli olmasını gerekli kılıyor. Çeşitli kurumların yaptığı sıralamalarda ilk ondaki yeri değişmeyen Harvard Üniversitesi’nin 2024 yılı bütçesi 6,5 milyar dolar seviyelerinde. Yine ABD’deki en başarılı devlet üniversitelerinde California (Berkeley) Üniversitesi’nin 2024 bütçesi de 3 milyar dolar. 30 yıl önce bütçesinin yarısını federal bütçeden alan bu üniversite yarattığı kaynaklarla bugün bu payı %14’e kadar indirmiş durumda. Türkiye’de devlet üniversitelerinin ise ne devletten aldığı bütçeyle ne de kaynak üretme kapasiteleriyle uluslararası bir rekabette iyi bir yer edinmeleri mümkün görünmüyor. 
Show more

2025’te yükseköğretim kurumlarına merkezi bütçeden %3,05 pay ayrıldı. Bu, yaklaşık 488 milyar TL’ye, yani Eylül 2025 ortalama kuruyla 12,7 milyar dolara denk geliyor. 2024 sonunda üniversitelerin toplam harcaması ise 11,9 milyar dolar olmuştu. Harcamalar üniversitelere göre değişse de, devlet üniversitesi başına ortalama harcama 2024’te 92 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2015–2025 dönemi ABD enflasyonu dikkate alındığında, 2025’te üniversite başına düşen başlangıç ödeneği 2017’den beri görülen en yüksek seviyeye çıktı. Ancak 2016’ya göre reel olarak hâlâ %17,6 daha düşük.
Show more