
Türkiye'nin Sera Gazı Emisyonu
Çevre & İklim
İlk yayın :
17 Nisan 2018
Hepimizin hayatına etki eden iklim değişikliğini hızlandıran en önemli etmen, insani faaliyetler neticesinde doğaya salınan sera gazları. Başta enerji sektörü olmak üzere, tüm sektörlerin ve bireysel tüketim alışkanlıkların atmosfere salınan sera gazı miktarı üzerinde etkisi bulunuyor. TÜİK geçtiğimiz hafta 2016 yılına dair sera gazı emisyon istatistiklerini yayınladı. Veriler, kişi başı sera gazı emisyonunun yıllar içindeki değişimini takip etmemize ve hangi sektörün emisyonların ne kadarından sorumlu olduğu konusunda fikir sahibi olmamıza olanak sağlıyor.
Türkiye, 2015’teki BM İklim Değişikliği 21. Taraflar Konferansı öncesinde sera gazı azaltım hedeflerini belirlemişti. Ulusal Katkı Beyanı Planı’na göre Türkiye, 2030’a kadar sera gazı emisyonunu azaltma yönünde hiçbir önlem alınmadığı senaryoya göre (referans senaryo) beklenen sera gazı emisyon artışını, alacağı önlemler dahilinde beklenenden %21 daha az bir seviyeye indirmeyi hedefliyor. Bir başka deyişle, mevcut durumun devam etmesi halinde 2030’da 1,17 milyar ton CO2’a çıkması beklenen emisyon miktarının, alınacak tedbirlerle 929 milyon ton CO2’de tutulması hedefleniyor.
Toplam Sera Gazı Emisyonu Artıyor, En Büyük Pay Enerji Sektörünün
2016 itibariyle Türkiye’nin
yıllık sera gazı emisyonu 496,1 milyon ton olarak hesaplandı. Emisyonlarda en
büyük paya sahip olan sektör %72,8 ile enerji olurken, sanayi üretiminden
kaynaklanan emisyonlar %23,6 ile ikinci, tarımsal faaliyet kaynaklı emisyonlar
ise %11,4 ile en büyük paya sahip üçüncü sektör oldu. AB ülkelerinde ise enerji
sektörü Türkiye’dekinden biraz daha büyük bir paya sahip durumda.
Benzer şekilde Türkiye’de kişi başı sera gazı emisyon miktarı, yıllar içinde artan bir eğilim gösteriyor. 1990 yılında kişi başına düşen emisyon miktarı yıllık 3,8 ton seviyesindeyken, 2016’da bu miktar 6,3 ton seviyesine çıkmış. Oransal olarak bu %134,5’lik bir artışa tekabül ediyor. Aynı zaman dilimi için AB ülkeleri ile bir kıyaslama yapıldığında Türkiye’de tam aksi bir durum ortaya çıkıyor. 1990’dan bu yana AB’de kişi başı sera gazı salımı %27,5 oranında azalmış durumda. Ancak AB ortalaması hala Türkiye’nin üzerinde seyrediyor.
İLGİNİ ÇEKEBİLİR
1946’dan Günümüze Türkiye’nin Değişen Seçim Sistemleri
1960’tan Bugüne Kıbrıs Meselesinin Dönüm Noktaları
Ulaşım Tercihleri: Hız mı, Konfor mu, Sürdürülebilirlik mi?
Gençler Daha Yalnız: Türkiye ve AB Karşılaştırması
Sivil Enerjiden Jeopolitik Dönüşüme: İran’ın Nükleer Yol Haritası
Orhan Gazi’ye Atfedilen Ekmek Hikayesi Doğru mu?
Çin’de Sosyal Kredi Sistemi: Teknolojik Distopya mı, İdari Model mi?
Ortak Ordu, Ayrı Hesaplar: Avrupa’nın Askeri İkilemi
Komplo Teorileri Gölgesinde İklim Kanunu Teklifi
İç Anadolu’da Büyükbaş Hayvan Yetiştiriciliğine Karbon Salınımı Nedeniyle Yeni Ruhsat Verilmiyor mu?