Bu metin, Harry Stevens’ın 14 Mart 2020 tarihinde Washington Post’ta yayımlanan makalesinin çevirisidir.

Bu metin, Harry Stevens’ın 14 Mart 2020 tarihinde Washington Post’ta yayımlanan makalesinin çevirisidir.

İlk COVID-19 vakası –yeni tip koronavirüsün neden olduğu hastalık- ABD’de açıklandıktan sonra daha başka vakaların raporları da yavaş yavaş gelmeye başladı. İki ay sonra bu açıklamalar, sabit bir artışa dönüştü.

Kaynak: Washington Post

Bu üstel eğri denen şey, uzmanları endişelendirdi. Eğer vaka sayısı her gün ikiye katlanmaya devam etseydi Mayıs ayı itibarıyla ABD’de vaka sayısı, yaklaşık 100 milyonu bulurdu.
Bu, matematik; kehanet değil. Halk sağlığı uzmanları, insanların kamusal alanlardan kaçınarak ve genel olarak hareketlerini sınırlayarak “sosyal mesafelendirme” pratiğini uygulamaları durumunda yayılmanın yavaşlatılabileceğini söylüyor.
Buna rağmen yavaşlatmak için herhangi bir önlem alınmazsa COVID-19, aylarca katlanarak yayılmaya devam eder. Bunun nedenini anlamak için sahte bir hastalığın bir popülasyonda yayılışını bir simülasyonla göstermek öğretici olacak.
Sahte hastalığımızın ismine “simulitis” diyelim. COVID-19’dan bile daha hızlı yayılsın: Ne zaman sağlıklı bir birey hasta bir kişiyle temasa geçse sağlıklı birey de hastalansın.
via GIPHY
Sadece beş kişilik bir popülasyonda, herkesin simulitise yakalanması uzun sürmedi. Gerçek hayatta elbette, insanlar zamanla iyileşir. İyileşmiş bir kişi ne simulitisi sağlıklı bir bireye bulaştırır ne de hasta bir kişiyle temas ettikten sonra yeniden hasta olur.
via GIPHY
Gelin, simulitisin 200 kişilik bir kentte yayıldığında ne olacağına bakalım. Kentteki herkese göre rastgele bir konumda başlayıp rastgele bir açıyla hareket edeceğiz ve bir kişiyi hasta edeceğiz.
Hasta sayısını gösteren kırmızı eğrinin eğiminin, hastalık yayıldıkça nasıl hızlı bir şekilde arttığına ve daha sonra insanlar iyileştikçe nasıl daraldığına dikkat edin.
Simulasyon kentimiz küçük –yaklaşık olarak Alaska’da bulunan Whitter kasabası büyüklüğünde- bu nedenle simulitis tüm nüfusa hızlıca yayılabildi. ABD gibi bir ülkede, 330 milyonluk bir nüfusla bu eğri; yavaşlamaya başlamadan önce uzun bir süre dikleşebilir.
Gerçek COVID-19 söz konusu olduğunda, ABD nüfusunun büyük bir kısmını enfekte etmeden önce virüsün yayılmasını yavaşlatmayı tercih ederiz. Simulitisi yavaşlatmak için Çin hükümetinin COVID-19’un sıfır noktası olan Hubei eyaletinde uyguladığı gibi zorunlu bir karantina kurmaya çalışalım.
Eyvah! Sağlık uzmanlarının beklediği gibi hasta kişileri, sağlıklı nüfustan tamamen soyutlamak imkânsız.
Baltimore kenti eski sağlık komiseri Leana Wen, zorunlu karantina uygulamasının elverişsizliğini Ocak ayında Washington Post’a açıklamıştı.
 “Birçok insan şehirde çalışıyor ve komşu ilçelerde yaşıyor ya da tam tersi,” dedi Wen. “İnsanlar ailelerinden ayrılacaklar mı? Her otoyol kapatılacak mı? Tedarikler bölge sakinlerine nasıl ulaşacak?” 
Georgetown Üniversitesi’nden küresel sağlık hukuku profesörü Lawrence O. Gostin’in dediği gibi: “Gerçek şu ki bu tür tecritler çok nadirdir ve asla etkili değildir.”
Neyse ki bir salgını yavaşlatmanın başka yolları da var. Her şeyden önce sağlık görevlileri, insanları; umumi toplanmalardan kaçınmaya, evde daha sık kalmaya ve diğer insanlara mesafeli davranmaya teşvik ediyorlar. Eğer insanlar daha az hareketli ve birbirleriyle daha az etkileşimde olursa virüs, yayılmak için daha az fırsat bulur.
Bazı insanlar yine dışarı çıkacak. Belki işleri nedeniyle ya da diğer yükümlülükleri yüzünden evde kalamayacaklar ya da belki de sadece halk sağlığı uyarılarını dikkate almayı reddedecekler. Bu insanların sadece kendilerinin hasta olma ihtimali daha yüksek değil, aynı zamanda hastalığı yayma ihtimalleri de daha yüksek.
Gelin, popülasyonumuzun dörtte üçünün sağlık uzmanlarının “sosyal mesafelendirme” olarak adlandırdıkları stratejiyi uygularken kalan dörtte birinin hareket etmeye devam etmesi halinde neler olacağına bakalım.
Daha fazla sosyal mesafelendirme, daha fazla insanı sağlıklı tutar. Kamusal alanların cazibesi ortadan kaldırılarak insanlar bu alanlardan uzaklaştırılabilir.
“Kamusal alanları kapatarak kamusal alanlarda olma arzusunu kontrol ediyoruz. İtalya tüm restoranlarını kapatıyor. Çin her şeyi kapatıyor ve biz de şimdi bir şeyleri kapatıyoruz” dedi Thomas Jefferson Üniversitesi Kamu Sağlığı Enstitüsü’nde nüfus sağlığı araştırmacısı ve asistan profesör olarak çalışan Drew Harris. “Toplanmak için fırsatların azaltılması, halkın sosyal mesafelendirmesine yardımcı olur.” 
Daha fazla sosyal mesafelendirmeyi simülasyonda gösterebilmek için nüfusun dörtte birinin hareket etmesine izin vermek yerine her sekiz kişiden sadece birinin hareket etmesine izin verdiğimizde ne olduğunu görelim.
Rastlantısal simulasyonlardan elde edilen sonuçlarla bile olsa orta kapsamlı sosyal mesafelendirme, genellikle karantina denemesinden daha iyi performans gösterecektir. Geniş kapsamlı sosyal mesafelendirme ise genelde en iyisidir. Sonuçlarınızın bir karşılaştırması aşağıdadır.

Kaynak: Washington Post