Heyecanlı geçen yerel seçim gecesinde yapılan çoğu yorumun dayandığı önemli olgulardan biri, ekonomisi gelişmiş birçok ilin Cumhur İttifakı’nı oluşturan AK Parti ve MHP’den Millet İttifakı’nın ana bileşeni CHP’ye geçtiğiydi. 2017 verilerine göre, her biri Türkiye milli gelirinin %1’inden fazlasını oluşturan 20 şehirde yerel seçimler sonrası denge değişti. YSK verilerine göre CHP, AK Parti ve MHP’den aldığı 5 belediyeyle ekonomik gücü en büyük ilk 20 kentin 10’unu önümüzdeki beş sene boyunca yönetecek. Türkiye geneli geçici seçim sonuçlarına ekonomik perspektiften baktığımızda da 31 Mart seçimlerinin önemli bir dönüm noktası olduğu görülebilir.

2019 yerel seçimlerinden önce, AK Partili belediye başkanlarının yönettiği illerin ülke ekonomisi içindeki payı tam %74,5’ti. CHP’li il belediyeleri %15’lik paya sahip iken MHP’li belediyelerin payı %6, HDP’li belediyelerin ise %2’ydi. Seçimlerden sonra ise AK Parti’nin payı %30’a gerilerken, CHP’nin payı %62’ye çıktı. MHP %4’e düşerken, HDP’nin payı ise değişmedi.

Sektör oranları dikkate alındığında ise, AK Parti’nin özellikle sanayi ve hizmet sektörü payının yüksek olduğu illerde kayıplar yaşadığı görülüyor. CHP ise üç sektörde de ülke payı yüksek il belediyelerini kazanmayı başardı.

İl bazında ise tarım sektörü payının yüksek olduğu yerlerde AK Parti’nin güç kaybettiğini, diğer partilerin ise belediyeler kazandığını görmek mümkün. CHP’nin bu seçimde artırdığı belediye sayısı, partinin il bazındaki ortalamasını sanayi sektöründen hizmetler sektörüne doğru çekti. MHP ve HDP’de ise hizmetler sektörü payı ortalaması açısından bir düşüş gözleniyor.