Yazar:
Gül Hür
İddia şöyle;

Bir Instagram hesabı tarafından 16 Aralık 2023’te yapılan paylaşımda Edinburgh'daki Birleşik Krallık Ekoloji ve Hidroloji Merkezi'nden Dr. Nicholas Cowan adlı atmosfer fizikçisinin 8 milyar insanın nefes alıp vermesinin iklimi etkilemeye başladığı yönündeki araştırma sonucunu paylaştığı iddia edildi.

İddia YANLIŞ
→ İddiada yer alan araştırma sonuçları yanlış yönlendirmeler içerecek şekilde paylaşılmış. 
→ Araştırmada da bireysel nefes emisyonlarının sera gazı seviyelerine çok az katkıda bulunduğu bu nedenle nefes alıp vermenin iklim değişikliğinde önemli bir rolü olmadığı sonucuna varılmış.

Araştırmanın Sonuçları Yanlış Aktarılmış

İddiadaki paylaşımda bahsedilen yazının iki yazarı bulunuyor: Nicholas Cowan ve Mathew Heal. Cowan, UK Centre for Ecology & Hydrology’de çalışan atmosfer fiziği alanında uzman bir kimyager iken Heal ise Edinburgh Üniversitesi’nde görev alan bir atmosfer kimya profesörü. 
Gönderide sözü edilen araştırma ise Cowan ve Heal tarafından kaleme alınıp The Conversation’da yayımlanmış bir yazıya dayanıyor. Yazının başlarında bu araştırmanın çıkış noktası detaylıca aktarılmış. Bu açıklamaya göre Edinburgh Üniversitesi'nde yüksek lisans öğrencisi olan Ben Dawson tarafından yürütülen bir yüksek lisans projesine Cowan ve Heal danışmanlık yapmış ve öğrencilerini bu araştırmayı biraz daha genişletmesi için teşvik etmiş. Yazarlar, bu projenin ilgilerini çekmesinin nedenini insan faaliyetlerinin sonucu olan sera gazı emisyonları konusunda küresel süreçlere ilişkin anlayışın tamamlanması için gerekli olan küçük emisyon kaynaklarını incelemek olarak açıklamış. Metinde aktarıldığına göre bu katkılar çok küçük olsa bile, ulusal veya küresel ölçekte sera gazı tahminlerinde önemli bir eksikliğe yol açabilir. 
Yüksek lisans öğrencisi Ben Dawson’ın yaptığı araştırmanın sonuçlarını şöyle özetlemek mümkün: Öncelikle araştırma, Birleşik Krallıktaki 100'den fazla gönüllünün nefes örnekleri metan ve nitröz oksit emisyonları açısından analiz edilerek yapılmış. Araştırmanın bu yönüyle sınırlı bir örneklemi kapsadığı belirtilmiş. Dolayısıyla dünyadaki tüm insanların nefes vermesi ile ilgili herhangi bir sonuca varılmamış. İnsanların nefes vermelerinin potansiyel olarak önemli iklim etkileri olan daha az bilinen bir sera gazı kaynağını vurgulanmış. İnsanların soluduğu karbondioksitin iklim değişikliği üzerindeki etkisinin çok az olduğu araştırma sonucu olarak sık sık vurgulanan bir bulgu.  İnsan nefesinden kaynaklanan karbondioksitin bitki fotosentezi ile dengelenmesi nedeniyle karbon nötr olduğu belirtilmiş. Son olarak, insan ve çiftlik hayvanlarındaki bağırsak mikropları tarafından üretilen metan ve azot oksit gibi daha az yaygın ancak daha güçlü sera gazlarının küresel ısınmaya önemli ölçüde katkıda bulunduğundan bahsedilmiş. Metan gazlarının iklim değişikliği üzerindeki etkisi uzun yıllardır süregelen akademik çalışma ve raporlarda altı çizilen bir konu. Yani bu yazıda metan gazının etkisi ile ilgili açıklanan farklı herhangi bir araştırma bulunmuyor. Yazının sonlarına doğru insanların soluduğu metan gazı miktarına bakılmış ve insanların sadece %31'inin metan soluduğu sonucuna varılmış.
Sonuç olarak, metan ve nitröz oksit emisyonlarının birleşik etkisi, Birleşik Krallık'ın genel sera gazı emisyonlarına kıyasla çok azdır (53.900 ton CO2 eşdeğerine karşılık 417 milyon ton). Dolayısıyla bireysel nefes emisyonları sera gazı seviyelerine çok az katkıda bulunuyor. İlgili iddiada yer alan ifadeler ise bu araştırmanın sonucunun insan nefesinin iklim değişikliği üzerinde büyük değişikliklere yol açtığı yönünde olduğundan okuyucuyu yanlış şekilde yönlendiriyor.

Sonuç olarak;

Edinburgh'daki Birleşik Krallık Ekoloji ve Hidroloji Merkezi'nden Dr. Nicholas Cowan adlı atmosfer fizikçinin 8 milyar insanın nefes alıp vermesinin iklimi etkilemeye başladığını söylediği iddiası yanlış.