Bir Facebook hesabı tarafından 24 Kasım 2025’te yapılan bir paylaşımda, kekik çayının mide yanmasını beş dakikada durdurduğu iddia edildi.
Gönderi, 4 bine yakın beğeni ve çok sayıda yorum almış.
İddia YANLIŞ
Kekik çayının mide yanmasını beş dakikada durdurduğuna dair bilimsel bir kanıt bulunmuyor ve bu iddia laboratuvar çalışmalarıyla veya klinik verilerle desteklenmiyor.
Kekikle ilgili mevcut araştırmalar, yalnızca kekik yağının laboratuvar ortamında bazı bakterileri baskılayabildiğini göstermiş. Bu sonuçlar gastrit, reflü veya H. pylori gibi hastalıkların gerçek hayattaki tedavisine uygulanamaz.
ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri bağlı olarak çalışmalar yürüten Ulusal Tamamlayıcı ve Bütünleyici Sağlık Merkezi, bitkisel ürünlerle ilgili iddiaların çoğunun bilimsel olarak doğrulanmadığını ve bu yöntemlerin tıbbi tedavilerin yerine kullanılmaması gerektiğini özellikle vurguluyor.
Kekiğin Mide Rahatsızlıklarını Dakikalar İçinde Yok Ettiğine Dair Bilimsel Bir Kanıt Bulunmuyor
Sağlıkla ilgili mucizevi çözümler, özellikle de saatler veya birkaç gün içinde etki eden bitkisel tarifler sosyal medyada çok hızlı yayılıyor. Bu tür iddialar doğrulanmadan paylaşıldığı için yanlış bilgi ekosistemine kolayca karışıyor ve gerçek tıbbi tedavilerin yerine geçebilecek kolay çözüm algısı yaratıyor. Üstelik mide yanması gibi yaygın ama farklı nedenlere bağlı olabilen bir şikayet söz konusu olduğunda, bilimsel temeli olmayan önerileri uygulamak gecikmiş tedavi, yanlış yönlendirme veya bazı kişilerde ciddi yan etkilere yol açabiliyor. Bu nedenle sağlık tavsiyelerinde hızla dolaşıma giren bu tip abartılı söylemleri dikkatle ele almak ve güvenilir tıbbi kaynaklara başvurmak kritik önem taşıyor.
İlgili gönderide verilen çay tarifinin mide yanmasını beş dakikada durdurduğu iddia edilmiş. Bu tarifin gastrit ve reflü hastaları ile mide ağrısı çekenler ve Helicobacter pylori bakterisine sahip olanlar tarafından uygulanması gerektiği belirtilmiş. Yani kekik çayının adı geçen mide hastalıklarının tedavisi olarak görülebileceği kaydedilmiş. Kekiğin antibakteriyel, antiinflamatuvar (iltihap giderici) ve antioksidan özellikleri sayesinde Helicobacter pylori bakterisine, mide ağrısına, gastrite, asit reflüye ve yanmaya karşı mücadele edeceği kaydedilmiş.
Öncelikle mideyle ilgili bu yaygın rahatsızlıkları doğru anlamak önemli. Gastrit, midenin iç yüzeyindeki dokunun iltihaplanmasıdır ve en sık olarak Helicobacter pylori enfeksiyonu ya da uzun süreli ağrı kesici kullanımı sonucu ortaya çıkar. Reflü ise mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıyla oluşur. ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri’ne bağlı NIDDK’nın hazırladığı rehbere göre bu durum, yemek borusu ile mide arasındaki kasın zayıflamasıyla ilgili ve sık görülen belirtileri yanma, ekşime ve göğüs ortasında baskı hissi. Helicobacter pylori ise midede yaşayan ve gastritin en yaygın sebeplerinden biri olan bir bakteridir. Dünya Sağlık Örgütü’nün tıbbi bilgi platformu olan International Agency for Research on Cancer’ın da atıf yaptığı ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), bakterinin bulaş yollarını, belirtilerini ve tedavi yöntemlerini açıkça anlatır. Bu üç durumda da tıp otoriteleri tarafından önerilen birincil tedaviler, doktor kontrolünde kullanılan asit düzenleyici ilaçlar ve H. pylori için antibiyotik kombinasyonlarıdır.
Peki kekiğin iddia edildiği gibi antibakteriyel, antiinflamatuvar (iltihap giderici) ve antioksidan özellikleri var mı? Bilimsel çalışmalar, kekiğin özellikle yağ formunda bazı bakterilere karşı laboratuvar ortamında etkili olabildiğini göstermiş. Örneğin 2023’te yayımlanan bir araştırmada kekik, bilye kekik ve zahter türlerinden elde edilen bir uçucu yağ karışımının (HerbELICO) laboratuvar deneylerinde Helicobacter pylori bakterisinin çoğalmasını durdurduğu ve kısa sürede etkisiz hâle getirebildiği belirtiliyor. Çalışmada bu yağ karışımının mukus benzeri bir bariyeri geçebildiği ve küçük bir kullanıcı grubunda yüksek oranda iyileşme bildirildiği de aktarılmış. Ancak bu bulguların tamamı laboratuvar koşullarına ve çok sınırlı bir kullanıcı deneyine dayanıyor; yani gerçek hayatta tıbbi tedavilerin yerine geçebilecek düzeyde kanıt sunduğu söylenemez. Başka bir çalışmada da bazı kekik türlerinden elde edilen yağın aynı bakteri üzerinde öldürücü etki gösterdiği rapor edilmiş.
2024 tarihli geniş bir derleme ise bu sonuçları umut verici bulmakla birlikte, bulguların büyük ölçüde laboratuvar ve hayvan çalışmalarıyla sınırlı olduğuna dikkat çekiyor ve insanlarda gerçekten etkili ve güvenli bir tedavi olup olmadığını anlamak için daha fazla klinik araştırmaya ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Bu konuda yapılan daha eski bir çalışma da kekiğin tek başına gastrit, reflü veya H. pylori tedavisi olarak görülmemesi gerektiğini açıkça belirtmiş. Bu nedenle kekiğin laboratuvar koşullarında bazı olumlu etkileri kaydedilmiş olsa da, kekik çayının mide yanmasını birkaç dakikada durdurduğu ya da bu hastalıkları tedavi ettiği yönünde güvenilir bilimsel kanıt bulunmuyor.
ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri (National Institutes of Health; NIH) bünyesinde bilimsel araştırmalar yürütüp halkı tamamlayıcı-bütünleyici tedaviler konusunda bilgilendiren Ulusal Tamamlayıcı ve Bütünleyici Sağlık Merkezi (National Center for Complementary and Integrative Health; NCCIH), bitkisel ürünler ve doğal tedavilerle ilgili hazırladığı rehberlerde, bu tür yöntemlerin etkileri hakkında ortaya atılan iddiaların çoğunun bilimsel olarak yeterince doğrulanmadığını vurguluyor. Kurum, bitkisel takviyelerin bazı durumlarda yararlı olabileceğini kabul etse de, bu ürünlerin önemli bir kısmı için etkinlik ve güvenlik açısından güçlü klinik kanıtlar bulunmadığını ve bu nedenle tıbbi tedavilerin yerine kullanılmaması gerektiğini özellikle belirtiyor.
Sonuç olarak;
Kekik çayının mide yanmasını beş dakikada durdurduğu iddiası yanlış.