Yazar:
Gül Hür
İddia şöyle;

Bir Facebook kullanıcısı tarafından 10 Temmuz 2023’te yapılan paylaşımda yer alan sülüklerin COVID-19 aşısı olan birinin vücudundan çıkan zehri gösterdiği iddia edildi.

İddia YANLIŞ

→ Sülük tedavisi yaptığını iddia edip videoyu paylaşan kişi tıp doktoru değil.
→ Sülük tedavisi tıp otoriteleri tarafından dikkatle incelenen ve çok daha fazla araştırma gerektiren bir alan olmasının yanında yalnızca hekimler tarafından uygulanabilecek bir tedavi.
→ Videoda paylaşılan sülüklerin insan vücudundan çıkan ‘zehri’ gösterdiğine dair yeterli kanıt yok.
Videoyu Paylaşan Kişi Doktor Değil
Bir süzgecin içinde dört adet sülüğün gösterildiği video, bir Facebook kullanıcısı tarafından aşağıdaki notla birlikte paylaşılmış:
COVID-19 aşısı olanlar iyi baksın. Aşı olduktan sonra vücudunuzda gezen zehri bu şekilde görmüş oldunuz.
Bu nota göre videoda yer alan sülüklerin COVID-19 aşısı olmuş birinin vücuduna yapıştırılmasının ardından çekildiği anlaşılıyor. Facebook kullanıcısının iddiası sülüklerin COVID-19 aşısının insan vücudunda oluşturduğu zehri aldığı yönünde. Sülük tedavisi ile ilgili bir önceki paylaşımına bakılınca ise şu sonuca varmak mümkün: Hesabın sahibi, kendisine COVID aşısı olduktan sonra uzuvlarda uyuşma, yüz felci, kalp krizi riski ve kanda pıhtılaşma gibi çeşitli şikayetlerle gelen kişilere hacamat ve/ya sülük tedavisi uyguluyor. Sülükler vücuttaki zehri emdikten sonra sülüklerin şekillerinde bozulma meydana gelip kısa sürede ölüyorlar. Ancak bu iddiadaki en önemli nokta videoda yalnızca dört adet sülüğün görülmesi. Bu görüntülerle, iddiada yer alan vücuttan çıkan ‘zehir’ arasında nasıl bir bağ kurulduğuna dair bir bilgi verilmiyor. Ayrıca hesabın daha önce paylaştığı ve sülük tedavisi sırasında çekilen görüntülerdeki sülükler incelendiğinde, iddiada yer alan sülüklerle arasında fark bulunmadığı da görülebilir.
İlgili hesabın sahibinin gönderileri ve hakkında yazdığı bilgiler incelendiğinde Paris’te yaşadığı (hesabın iddiası bu yönde) ve sülük tedavisi ile ilgilendiği görülebilir. Ancak kullanıcının gönderi geçmişi biraz daha detaylı incelenince bitkiler, hacamat ve beslenme ile ilgili paylaşımlar da yaptığını görmek mümkün. Hesabın sahibinin adı arama motorları üzerinden arandığından tıp doktoru olduğuna dair bir bilgiye rastlanmıyor. Keza hesabın da böyle bir iddiası bulunmuyor.
Tıp Otoriteleri Sülük Tedavisine Karşı Mesafeli
Hirudoterapi adı verilen ve bazı hekimler tarafından da uygulanabilen sülük tedavisi, tıbbi adı Hirudo Medicinalis olan ve halkalı solucanlar grubunun bir üyesi olan sülüğün insan derisine ya da mukozalara yapışıp kan emmeye başlaması ile vücutta bulunan fazla ve zehirli kanın atılmasına yarayan bir tedavi yöntemi. Türkiye’de bazı tıp fakültelerinde geleneksel ve tamamlayıcı tıp ana başlığı altında ders olarak da verilen bu yöntem, dünyadaki çeşitli kurumlar ve uzmanlar tarafından dikkatle araştırılmaya devam ediyor. Ancak tıp araştırmalarının tamamı bu yönteme dikkatle yaklaşıp hangi hastalıkların tedavisinde kullanılabileceğine dair kesin bir kanıya varmak için daha çok araştırmaya ihtiyaç duyulduğu yönünde. Sülük tedavisinin kesinlikle hekimler tarafından yapılması gerektiği konusunda bir uzlaşma var.
COVID-19 ve Sülük Tedavisi İlişkisini İnceleyen Yeterli Çalışma Bulunmuyor
COVID-19 ve sülük tedavisi ile ilgili bilimsel makaleler tarandığında Krashenyuk Albert Ivanovich’ın yaptığı araştımalarla karşılaşılıyor. Ivanovich, Rusya’da bulunan 1. Pavlov Tıp Enstitüsü’nden mezun olmuş bir hekim, aynı zamanda bir virüsbilimci ve biyokimyager. Pasteur Enstitüsü'nde 11 yıl boyunca bulaşıcı hastalıklar ve aşılar üzerine çalışan Ivanovich tarafından yayımlanan “Aseptic Necrosis of the Joints, As A Complication of Post-COVID Syndrome” (Post-COVID Sendromunun Bir Komplikasyonu Olarak Eklemlerde Aseptik Nekroz) başlıklı bir makalede hirudoterapi tekniğinin önemini vurgulanmış ve Dünya Sağlık Örgütü'nün katılımı ve gözetimi ile uluslararası doktor eğitiminin gerekliliğine vurgu yapılmış.
Makalede yapılan temel vurgu ise COVID-19'un uzun vadeli etkilerinin araştırılması için uluslararası işbirliğinin gerekliliği. Bu etkilerin en aza indirilmesi için ise hirudoterapi gibi tekniklere de başvurulabileceği belirtilmiş. Görüldüğü gibi Ivanovich’in altı sayfalık makalesinde COVID-19 aşılarının insan vücudunda bir zehir biriktirdiği ve bu zehrin sülük tedavisi ile alınabileceğine dair herhangi bir bulgu yer almıyor. Ivanovich’in bu çalışması dışında hekimler tarafından yayımlanmış ve COVID ile sülük tedavisi arasında doğrudan bir ilişki kuran başka bir akademik makaleye ise ulaşılamadı.

Sonuç olarak;

Görselde yer alan sülüklerin COVID aşısı olmuş bir kişinin vücudundan çıkan zehir nedeniyle şekil bozukluğuna uğradığı iddiası yanlış.