Yazar:
Gül Hür
İddia şöyle;

Bir Facebook kullanıcısı tarafından 3 Kasım 2025’te yapılan bir paylaşımda açai üzümünün kanserli hücrelere saldırıp yok ettiği iddia edildi

İddia KISMEN YANLIŞ
Açai üzümünün kanseri yok ettiği iddiası, 2006’da Florida Üniversitesi’nin laboratuvar ortamında yaptığı ve yalnızca lösemi hücreleri üzerinde test edilen bir çalışmanın yanlış yorumlanmasından kaynaklanmış.
Bilimsel araştırmalar, açainin laboratuvar ortamında bazı kanser hücreleri üzerinde etkili olabildiğini, ancak bu etkinin insanlarda henüz kanıtlanmadığını gösteriyor.
Mevcut veriler, açainin kansere karşı umut verici olabileceğini ama tedavi edici bir etkisinin bulunmadığını, bu tür iddiaların hekim kontrolü dışında yönlendirme amacıyla kullanılmasının halk sağlığı açısından riskli olduğunu ortaya koyuyor.
Son Yılların Popüler Meyvesi: Açai Üzümü
Kanser gibi hem fiziksel hem de duygusal olarak yıpratıcı hastalıklar, çoğu zaman insanların umut arayışını istismar eden yanlış bilgilerin hedefi haline geliyor. Sosyal medya, özellikle “doğal tedavi” adı altında yayılan içeriklerle bu tür yanıltıcı bilgilerin en hızlı yayıldığı alanlardan biri. Zaman zaman “mucizevi” olarak tanıtılan meyveler, çaresiz durumdaki hastalara umut vaadiyle sunuluyor. Bu iddialardan biri de, açai üzümünün kanseri yok ettiği yönünde.
Öncelikle bu meyvenin temel özelliklerini anlamakta fayda var. ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri’ne (NIH) bağlı olarak tamamlayıcı ve bütünleyici sağlık yaklaşımları üzerine bilimsel araştırmalar yürüten ve kamuoyunu bu konularda bilgilendiren federal bir araştırma kurumu olan National Center for Complementary and Integrative Health (NCCIH), Kasım 2024’te açai ile ilgili bir yazı yayımlamış. Bu yazıda aktarıldığına göre açai, Latincesi Euterpe oleracea olan, Güney ve Orta Amerika kökenli bir palmiye ağacının koyu mor renkli meyvesidir. Özellikle Brezilya Amazonu’nda yetişir ve bölgedeki yerli halk tarafından uzun süredir hem besin olarak hem de ateş, deri ve enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Son yıllarda ABD’de “acai berry”, yani açai üzümü adıyla popülerleşmiş ve atletik performansı artırma, kilo verme, yaşlanmayı geciktirme, yüksek kolesterolü düşürme gibi iddialarla da pazarlanmış. Ancak bu iddiaların bilimsel temeli bulunmadığından, Federal Ticaret Komisyonu bu tür ürünleri yanıltıcı biçimde tanıtan şirketlere karşı yasal işlem başlatmış.

Açai ağacı (Kaynak: https://www.pitayafoods.com/blogs/blog/what-is-acai?srsltid=AfmBOopjSM0RRawB_h7aTtbKLx2FKaIBzK3jNmGMLp0Y0PwHxjZaREKp)

Aynı yazıda, bilimsel açıdan açai üzerine insanlar üzerinde yapılan araştırmaların çok az olduğu da belirtilmiş. Laboratuvar ortamında açainin antioksidan ve anti-inflamatuvar (iltihap önleyici) etkileri gözlemlenmiş, bazı küçük ölçekli çalışmalarda açai pulpunun vücudun antioksidan savunmasını arttırabildiği bulunmasına rağmen bu sonuçların sağlık faydasını kanıtlamaya yetmediğini belirtmek gerekir. 
Açai Üzümü ve Kanser Arasındaki İlişkiyle İlgili Bilimsel Çalışmalar
Açai üzümünün kanseri yok ettiği iddiası, 2006’da Florida Üniversitesi’nin laboratuvar ortamında lösemi hücreleri üzerinde yaptığı bir çalışmanın yanlış yorumlanmasından doğmuş. Araştırma sadece test tüpünde yapıldığı halde, “kanserli hücrelerin %86’sını öldürdü” ifadesi medyada bu meyvenin kanseri yok ettiği bilgisiyle yayılmış. 2008’de Oprah Winfrey programında süper gıda olarak tanıtılmasıyla ise küresel bir trende dönüşmüş. Türkiye’de 2017’den itibaren bloglarda, 2021’de ise haber sitelerinde “mucize meyve” başlığıyla popülerleşti. 
Açai meyvesi ve kanser arasındaki ilişkiye dair mevcut kaynaklara bakıldığında ise farklı çalışmaların hem genel antikanserojenik potansiyele hem de spesifik kanser türleri üzerindeki farklı sonuçlara odaklandığını görülebilir. Genel araştırmalar, açai meyvesi özünün büyük bir literatür taramasına göre antikanserojenik özellikler içerdiğini belirtmiş. Preklinik çalışmalar (insanlarda değil, laboratuvar veya hayvanlar üzerinde yapılan erken aşama çalışmalarına verilen isimdir), açaideki biyoaktif bileşenlerin lösemi ve yemek borusu kanseri hücre hatlarında hücre ölümünü tetikleyebileceğini göstermiş. Bununla birlikte, spesifik kanser modellerinde daha karmaşık sonuçlara ulaşılmış: Bazı deneylerde açai beklenen etkiyi göstermemiş. Örneğin mide kanseri oluşturulan farelerde yapılan bir araştırmada, açai verilen grubun kanserden korunmadığı, hatta açai almayan farelere göre hücre bozulmalarının biraz daha fazla olduğu görülmüş.
Bazı araştırmalar, açai meyvesinin kanser hücreleri üzerindeki etkisini anlamak için laboratuvarda farklı yöntemler denemiş. Bunlardan birinde, bilim insanları açai meyvesinin özünü kullanarak mikroskopla bile zor görülebilecek kadar küçük altın parçacıkları üretmiş. Bu parçacıkları prostat ve pankreas kanseri hücreleriyle bir araya getirdiklerinde, hücrelerin bir kısmının zayıfladığı veya öldüğü görülmüş. Yani açai burada doğrudan değil, bu küçük parçacıkları üretmek için kullanılmış. Ancak bu sonuçlar sadece laboratuvar ortamında, yani insanlarda değil, test tüpünde elde edilmiş.
İnsanlar üzerinde yapılan bir klinik çalışmada ise açai meyvesinden üretilen bir içeceğin prostat kanseri hastalarına etkisi incelenmiş. Amaç, kandaki PSA adı verilen bir değeri (kanserin ilerlemesini gösteren bir belirteç) yarı yarıya düşürmekmiş. Sonuçta bu hedefe ulaşılamamış, yani açai suyu PSA’yı %50 azaltmamış. Ancak hastaların çoğunda (yaklaşık %70’inde) PSA’nın yükselme hızı yavaşlamış. Bu da açainin hastalığın ilerlemesini bir miktar yavaşlatabileceğini düşündürmüş. Fakat bunu kesin söylemek için daha fazla araştırma yapılması gerektiği belirtilmiş.
Özetle bilimsel çalışmalar, açai meyvesinin laboratuvar ortamında bazı kanser hücreleri üzerinde etkili olabildiğini, ancak bu etkinin insanlarda henüz kanıtlanmadığını gösteriyor. Hayvan ve insan deneylerinde sonuçlar tutarlı değil. Bazı çalışmalarda açainin faydası görülürken bazılarında ise bu meyve etkisiz kalmış. Genel olarak bilim dünyası, açainin kansere karşı umut verici olabileceğini ama henüz tedavi edici bir etkisinin kanıtlanmadığını söylüyor.
Besinin Sağlığa Faydalı Olması Onun Sınırsızca Tüketilmesi Gerektiği Anlamına Gelmez
Kanser, uzun süredir modern tıbbın en önemli araştırma alanlarından biri ve oldukça karmaşık bir hastalık. Türüne, evresine ve hastanın beden yapısına göre tedavi yöntemleri değişiyor. Bu yüzden her hasta adeta kendine özgü bir evren gibi değerlendiriliyor. Böyle bir hastalığı tek bir meyvenin “mucizevi” biçimde ortadan kaldırması bilimsel olarak mümkün değil. Yine de bitkisel ya da doğal besinlerin etkilerini anlamak için araştırmalar yapılıyor. Ancak bu tür maddelerin gerçekten yararlı olduğu kanıtlansa bile, tedaviye nasıl ve ne kadar dahil edileceğine yalnızca hekim karar verebilir. “Faydalı” diye düşünülen her besini sınırsızca tüketmenin tedaviyle bir ilgisi olmadığı gibi, sosyal medyada bu şekilde yayılan yanlış bilgiler halk sağlığını ciddi biçimde tehdit ediyor.

Sonuç olarak;

Açai üzümünün kanserli hücrelere saldırıp yok ettiği iddiası kısmen yanlıştır.