COVID-19 salgını boyunca özellikle şehirlerin virüsün yayılmasında büyük rol oynayabildiğini gördük. Yine büyük şehirlerde, insanların maruz kaldığı riski etkileyen birçok faktör bir arada yer alıyor. Bu sebeple bu faktörleri analiz ederek, gerekli kentsel planlamaların veriler ışığında düzenlenmesi büyük önem arz ediyor. Ülkemizde de İstanbul’un nüfusu ve kilometrekare başına 3 bin kişi düştüğü göz önünde bulundurulursa, salgın kapsamında en çok risk teşkil eden kentlerden olduğu söylenebilir.
İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden BİMTAŞ’ın yürüttüğü “COVID-19 ile Mücadele Kapsamında İstanbul Kırılganlık Haritası” tamamlandı. Bu harita için veriler, İstanbul’un 39 ilçesi ve 961 mahallesinden toplanarak, 22 alt ve 4 ana başlıkta kategorize edilmiş. Analizleri, ilçe ilçe alt kırılımlara göre incelemek de mümkün. Proje kapsamında, riskli ve kırılgan bölgelerin tespit edilmesi ve salgınla mücadele için kaynak kullanımının bölgelere göre en iyi şekilde kullanımının sağlanması için oluşturulmuş. Aynı zamanda, kırılgan bölgelere direnç kazandırabilecek kurum ve kuruluşların tespiti için de harita kılavuz görevi görüyor. Kırılganlık kavramı, raporda şu şekilde tanımlanmış:
Kırılganlık kavramı; fiziksel veya psikolojik olarak hasar almaya açık olma, risk ve tehlikelerden etkilenebilir durumda olma ve zarar görebilir durumda olma halini ifade etmektedir. Genel tanımı ile kırılganlık, toplumların, sistemlerin veya fiziksel maddelerin bir riske veya tehdide karşı hassasiyetini veya etkilenme düzeyini belirleyen faktörlerdir.
İstanbul Kırılganlık Haritaları’nın 4 ana başlığı şu şekilde: Mekansal Yayılma Riskine Bağlı Kırılganlık, Sosyo-Ekonomik Kırılganlık, Ulaşıma Bağlı Kırılganlık ve Kentsel Yoğunluğa Göre Kırılganlık. Bu 4 ana başlık hazırlanırken göz önüne alınan faktörler ise aşağıdaki tabloda görülebilir:
Show more

Kırılganlığı En Yüksek İlçeler Sultanbeyli, Sultangazi ve Eyüp
Analiz edilen 25 göstergenin yüzdesel oranları sonucunda kırılganlığın en yüksek olduğu ilçeler Sultanbeyli, Sultangazi ve Eyüp olurken; kırılganlığın en düşük olduğu ilçeler ise Beşiktaş, Büyükçekmece ve Adalar oldu. İlçe bazında kırılganlık oranları, koyu yeşil çok düşük ve koyu kırmızı çok yüksek olacak şekilde aşağıdaki tabloda sıralandı:

Mekânsal Yayılma Riskine Bağlı Kırılganlık En Yüksek Zeytinburnu Beştelsiz Mahallesinde
Sonuçlar incelendiğinde, mekânsal yayılma riskinin en yüksek olduğu alanların nüfus hareketliliği ve nüfus yoğunluğu yüksek olan yerler olduğu görülüyor. Genel anlamda Anadolu Yakası’nın Avrupa Yakası’na göre daha az kırılgan olduğu sonucu da çıkarılabilir. Bunun sebebi, kentsel hareketliliğin ve ticari ilişkilerin daha yoğun olduğu bölgelerde mekânsal yayılma riskinin artması.

İstanbul’da mekânsal yayılma riskine bağlı kırılganlığın en yüksek olduğu ilçe ve mahalleler şu şekilde:
Show more

Sosyoekonomik Kırılganlık Kırsal Mahallelerde Daha Yüksek
Sosyoekonomik kırılganlık incelendiğinde, İstanbul’un çeperlerinde yer alan ve bir kısmı kırsal mahallelerden oluşan bölgelerin, kent merkezindeki bölgelere göre daha kırılgan olduğu görülüyor. Anadolu Yakası’nda Beykoz, Pendik ve Şile ilçelerinde bulunan mahallelerde ve Avrupa Yakası’nda Çatalca, Silivri ve Arnavutköy’de bulunan mahallelerde kırılganlık daha yüksek. Buna karşın Kadıköy, Ataşehir, Beşiktaş, Bakırköy ve Şişli ilçelerinde ise görece daha düşük kırılganlık görülüyor. İlginç olan bir nokta ise, sosyal yardıma baş vuran hane sayılarının sosyo-ekonomik olarak kırılgan mahallelerde beklenenin aksine düşük çıkmış olması. Aşağıdaki tabloda koyu kırmızı renge doğru gidildikçe sosyoekonomik kırılganlık artıyor.

Sosyoekonomik açıdan kırılganlık seviyesi en yüksek olan ilçe ve mahalleler şu şekilde:
Show more

Merkez Mahallelerde Ulaşıma Bağlı Kırılganlık Daha Yüksek
Ulaşıma bağlı kırılganlık haritası incelendiğinde ana ulaşım akslarında konumlanmış mahallelerin kırılganlıklarının daha yüksek olduğu görülüyor. Özellikle Avrupa Otobanı E-5 ve Kuzey Güney Otoyolu E-80 çevrelerinde ve metro hatlarının geçtiği mahallelerde kırılganlık daha yüksek. Ek olarak, merkez mahallelerinde ulaşım bağlantılarının daha fazla olması sebebiyle, bu bölgelerin kent çeperlerine göre daha kırılgan olduğu görülüyor. Avrupa Yakası’da, mekânsal yayılma riskinin de olduğu gibi, daha yüksek bir ulaşıma bağlı kırılganlık seviyesi gözlemlenebilir. Özellikle Bakırköy, Bahçelievler, Zeytinburnu, Bayrampaşa ve Şişli ilçelerinde yer alan mahallelerde daha yüksek kırılganlık saptanmış.

Ulaşıma bağlı kırılganlığın en yüksek olduğu mahalleler ise şu şekilde:
Show more

Açık ve Yeşil Alanların Azlığı Kentsel Yoğunluğa Bağlı Kırılganlığı Arttırıyor
Kentsel yoğunluk İstanbul’un kent merkezlerinde ve alt merkezlerinde yer alan mahallelerinde yüksek olduğundan, buna bağlı kırılganlık seviyeleri de merkez bölgelerde artmakta. Nüfus yoğunluğu, kentsel hareketlilik ve ticaret akışının fazlalığı bu bölgeleri diğerlerine göre daha kırılgan hale getiriyor. Hizmet sektörü ve iş alanlarının daha yoğun olduğu Avrupa Yakası, bu alanda da Anadolu Yakası’na göre daha kırılgan. Raporda belirtilene göre, açık ve yeşil alan miktarlarının ilçe nüfusuna ve ilçe büyüklüğüne göre yetersiz olması da bu durumu etkiliyor. Kentsel yoğunluğa bağlı alt kırılımlar incelendiğinde, derslik başına düşen öğrenci sayısı, AVM sayısı ve turistik alan sayıları da kentsel yoğunluğun fazla olduğu alanlarla örtüşüyor.

Kentsel yoğunluğa bağlı kırılganlığın en yüksek olduğu bölgeler ise şu şekilde sıralanıyor:
Show more

Muhtarların %49,3’ü Mahalle Sakinlerinin Toplu Aktivitelerde Sosyal Mesafeye Uymadığını Söylüyor
İstanbul Kırılganlık Haritası Raporu’nda muhtar anketleri sonuçlarına da yer verilmiş. Pandeminin İstanbulluları en alt ölçekte nasıl etkilediğini ve sakinlerin tutumlarının nasıl olduğunu belirleyebilmek amacıyla, muhtarlarla yapılan anketler önemli rol oynuyor. Öne çıkan bazı önemli sonuçlar şu şekilde:
Show more