Oxfam International’ın geçtiğimiz günlerde yayınladığı “Küresel Eşitsizlikler Raporu” bir dizi çarpıcı veri barındırıyordu. Söz konusu verilere bakıldığında özellikle küresel eşitsizliklerde cinsiyetin büyük bir fark yarattığı sonucu ortaya çıkıyor. Buradan hareketle seçtiğimiz verileri, Türkiye’den de istatistikleri ekleyerek inceleyeceğiz.
Erkekler Kadınlardan Daha Zengin
Raporda yer alan çarpıcı verilerden biri, erkeklerin kadınlardan %50 oranında daha fazla servete sahip olması. Benzer başka bir istatistiğe göre ise küresel ölçekte kadınlar erkeklerden %23 oranında daha az kazanmakta.
Prof. Ayşe Buğra’nın Sarkaç isimli web sitesinde yayınladığı yazıya göre, 2015 yılı itibariyle kadınlar için kişi başına düşen brüt milli gelir, erkeklerin aynı gelirinin %39,3’üne denk gelmekte. Yani, 2015’te bir erkek vatandaşın milli gelirden aldığı pay 100 birim iken, aynı dönemde bir kadın vatandaşın cebine 39,3 birim gelir girmekte. BM’nin hazırladığı “İnsani Kalkınma Raporu”nun 2018 versiyonuna göre ise bu oran 2017’de %45,3’e yükselmiş.
TÜİK’in sağladığı ücret verilerine baktığımızda ise 2014 yılında üniversite mezunu kadınlar, aynı eğitim seviyesindeki erkeklerin kazandıkları (yıllık) gelirin %81’ini alabiliyorlardı. Tüm eğitim seviyelerinde erkeklerin yıllık gelirinin kadınlarınkinden daha fazla olduğunu da belirtelim.
Ücretsiz Ev İçi Emeğin Maliyeti Çok Yüksek
Oxfam raporunda yer alan bir diğer ilgi çekici veri ise ücretsiz ev içi emeğe dair. Rapora göre eğer tüm dünyada ücretsiz ev işleri tek bir şirket tarafından yapılsaydı, bu şirketin yıllık cirosu 10 trilyon dolara ulaşırdı. Bu ciro da Apple şirketinin yıllık cirosunun 43 katına denk gelmekte. Dolayısıyla ücretsiz ev içi emeğin piyasa değerinin büyüklüğü oldukça çarpıcı bir şekilde ifade edilmiş.
Her ne kadar Oxfam raporundakine benzer bir şekilde ev içi emeğin değerini hesaplayan resmi bir kaynağa denk gelmesek de konuya dair Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İktisat Anabilim dalında hazırlanan bir yüksek lisans tezine göre, 2015 yılı için “ev içi üretimde sarf edilen emeğin değeri aynı yılın milli gelirinin %18’i” olarak hesaplanabiliyor. Başka bir akademik çalışmada ise 2006 için kadınların ev içi emeklerinin piyasa değerinin çeşitli hesaplama yöntemlerine göre GSYH’nin %21 ila %29’u arasında değiştiği tahmin edilmekte.
TÜİK’in sağladığı istihdam verileri arasında “iş gücüne dahil olmama” nedenlerini araştıran istatistiklerine göre, iş gücüne dahil olmayanların yaklaşık %40’ı ev işleriyle meşgul olduğunu belirtmiş. TÜİK’in şimdiye sadece iki kere yaptığı “Zaman Kullanımı Araştırması” (2014-2015)’na göre ev ve aile bakımına kadınlar günde 4,17 saat ayırırken, erkeklerin sadece 51 dakika ayırıyor olduğu düşünülürse, ev işleriyle meşgul olduğu için iş gücüne dahil olmadıklarını söyleyenlerin çok büyük bölümünün kadın olduğu fark edilebilir. Türkiye’de iş gücüne katılım oranının da erkekler için %72, kadınlar için ise %32,5 olması da bu durumu destekler nitelikte. Nitekim, erkeklerde istihdam oranı %65,1 iken, kadınlarda bu oran %28’de kalmış durumda.