Merkez bankalarının enflasyon tahminleri, para politikasının “yol haritası” sayılır. Enflasyon hedeflemesi yapan kurumlar (örneğin TCMB, ECB, BoE) kararlarını ileriye dönük bakış açısıyla alır; çünkü faiz adımlarının ekonomiye tam yansıması — kredi koşullarından fiyat etiketlerine kadar — birkaç çeyreği bulur. Bu yüzden merkez bankaları genellikle iki-üç yıl ufkunda enflasyon projeksiyonu üretir ve raporlarında “tahmin araları” ya da fan grafikleri ile belirsizliği gösterir. Tahminler, kısa vadede enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklığı, orta vadede çıktı açığı (talep baskısı), kur geçişkenliği, ücret dinamikleri ve enflasyon beklentileri gibi unsurları içeren yapısal modellere dayanır. 
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da her yıl dört kez enflasyon raporu yayımlıyor. Merkez Bankası Başkanı’nın sunumuyla açıklanan bu raporlarda, yıl sonu enflasyon tahminlerinin yanı sıra, gelecek yıllara ilişkin beklentilere de yer veriliyor. Ayrıca raporda, şirketlerle yapılan enflasyon beklenti anketlerinin sonuçları da kamuoyuyla paylaşılıyor.
TCMB’nin enflasyon tahminlerinde 2020’den bu yana dikkat çeken eğilim, giderek artan bir yanılma payı olması. Bankanın yılın başında açıkladığı tahminler, 2010-2019 döneminde ortalama %45'lik sapmalar gösterirken 2020-2024 döneminde bu oran %150'ye çıktı. Örneğin, 2021 Ocak ayında yıl sonu enflasyonu için %9,4 öngörülürken, yıl sonunda gerçekleşen oran %36 oldu. Benzer şekilde, 2022 ve 2023’te de yıl başında yapılan tahminler, gerçekleşen enflasyonun yaklaşık üçte biri seviyesinde kaldı. Üstelik TCMB’nin ocak raporlarında verdiği yıl sonu tahminlerinin neredeyse tamamı yıl içindeki gelişmelere ayak uyduramayarak sistemli biçimde yukarı revize edildi. Fakat çoğu zaman temmuz raporundaki güncellenmiş tahminler bile gerçekleşmenin çok gerisinde kaldı. 
Show more