2023'ten 1946'ya: Türkiye’de Erken Seçimler
Türkiye yeniden bir erken seçime gidiyor. Anayasada belirtilen 5 yıllık zaman dilimi dikkate alındığında 18 Haziran’da yapılması gereken milletvekili ve cumhurbaşkanlığı genel seçimleri bu tarihten 35 gün önce, 14 Mayıs’ta yapılacak. Türkiye’nin son 40 yılında düzenlenen seçimlerin tarihlerine bakıldığında erken yapılacak olan 2023 seçimleri bir istisna değil. 1980 askeri darbesi nedeniyle normal zamanından iki yılı aşkın süre sonra gerçekleşen 1983 seçimlerini bir kenara bıraktığımızda bu tarihten sonra düzenlenen 10 genel seçimden sadece birinin anayasada belirtilen normal zamanında yapıldığını görüyoruz. 1980 sonrasında yapılan seçimlerde seçmenlerin önüne sandık normal zamanından ortalama bir yıl önce koyuldu.  
Erken Seçim Nedir?
Anayasada veya ilgili mevzuatlarda erken seçim diye bir tabir yok. Kamuoyundaki tartışmalarda erken seçim olarak atfedilen kavram aslında yasama döneminin anayasada belirtilen süresi bitmeden seçimin yenilenmesi durumu. 2017 referandumuyla kabul edilen anayasa değişikliklerine göre de seçimin yenilenmesi kararını cumhurbaşkanı ya da beşte üç oy çokluğuyla TBMM verebiliyor. 
TBMM genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 14 Mayıs’ta yenilenmesi kararı da 10 Mart’ta resmi gazetede yayınlanan bir Cumhurbaşkanı kararıyla alındı. Böylece Türkiye’nin cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle girdiği ve normal zamanından 490 gün önce yapılan 2018 seçimi gibi bu sistemle girilen ikinci seçim de kayıtlara bir seçim yenileme olarak geçti. Aslında 2023 seçimlerinin erkene alınması talebi, 2020’den bu yana muhalefet tarafından, özellikle yaşanan ekonomik krize vurgular yapılarak dile getirilmişti. 2023’ün başlarına kadar iktidar kanadından birçok yetkili de seçimin zamanında yapılacağına yönelik açıklamalar yapmıştı. 
Erken Seçimler Ne Kadar Erken? 
Seçim yenileme her ne kadar bir erkin tasarrufuyla yasama döneminin erken bitirilmesi anlamına gelse de erken seçimin ne kadar erken olduğu da kamuoyunda tartışmaları şekillendiren bir husus. Türkiye’de görece demokratik teamüllerin uygulandığı ilk seçim olan 1950 seçimlerinden bu yana 19 genel seçim düzenlendi. 1980 askeri darbesi nedeniyle normal süresinde iki yıl sonra düzenlenen 1983 seçimlerini bir kenara bıraktığımızda toplamda 18 seçimden 6’sının zamanında ya da bir aydan az sürelerde sapmalarla yapıldığı görülüyor. Erken seçim olarak niteleyebileceğimiz 12 seçim ise ortalama olarak normal zamanından yaklaşık bir yıl önce yapıldı. 
Show more

Erken Seçimler Kime Yarıyor?

Yasama ve yürütmenin ayrılığının temelde yer aldığı başkanlık sistemlerinde erken seçimlere çok rastlanmaz. Fakat yasama ve yürütmenin beraber seçildiği parlamenter sistemlerde seçim zamanları siyasi partilerin farklı motivasyonları ve çevresel koşulların etkisiyle düzenli şekilde seyretmeyebilir. Yasama organında çoğunluğu bulunan ve iktidar olan siyasi parti bazı durumlarda kendi oyunu maksimize edecek şekilde seçimin erkene alınmasını sağlayabilir. Bazı durumlarda ise mevcut iktidara yönelik bir güvensizlik oylaması ve yeni hükümetin oluşturulamaması gibi nedenler ülkenin erken seçime gitmesinin yolunu açar. 
Bu olgulardan hareketle erken seçimlerin seçim sürecinin seyrini ve zamanlamasını kontrol eden iktidar partilerine avantaj sağladığı argümanı hem literatürde hem de kamuoyunda yüksek sesle dile getirilir. Fakat Türkiye seçim tarihi erken seçimlerin bu seçimler öncesinde iktidarda bulunan parti veya partilere oy olarak avantaj sağlamadığı çok sayıda örneği de içinde barındırıyor. 
Show more

AK Parti’nin kazanarak iktidara geldiği 2002 seçimleri bu durumun tipik bir örneğini oluşturuyor. Normal süresinden yaklaşık 18 ay önce yapılan 3 Kasım 2002 genel seçimleri 2001 ekonomik krizi nedeniyle halk arasında çok da popüler olmayan politikaları uygulamaya çalışan DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti için tam bir yıkım oldu. Koalisyonu oluşturan partiler %10 ülke barajının altında kalırken 1999 genel seçimlerine göre toplamda %38,7 oranında oy kaybettiler. Yine normal sürelerinden önce yapılan 1987, 1991 ve 1995 seçimleri de iktidardaki partilere %8 ila %17 oranında oy kaybettirmişti. Normal süresinden 3 ay önce düzenlenen 2007 ve 1 ay önce düzenlenen 2011 seçimleri ise iktidardaki AK Parti’ye oy oranı artışı olarak geri dönmüştü.