
Türkiye’de ve Dünyada Çocuk İşçiliği
Toplum
İlk yayın :
25 Kasım 2025
Çocuk işçiliği, 19. yüzyılda sanayi devrimi sırasında madenlerde çalışan çocuklarla simgeleşmiş ve işçi hareketlerinin en önemli kazanımlarından biri bu uygulamanın azaltılması olmuştu. Aradan iki yüzyıl geçmesine rağmen çocuk işçiliği bugün hâlâ ciddi bir sorun olarak varlığını sürdürüyor. ILO ve UNICEF verileri, uzun süreli düşüşten sonra küresel çocuk işçi sayısının yeniden artarak 2020’de 160 milyona ulaştığını açıklamıştı. Yoksulluk, çatışmalar, eğitimdeki aksaklıklar ve iklim krizinin yol açtığı kırılganlık bu artışı besliyor. Özellikle tehlikeli işlerde çalışan çocukların sayısındaki yükseliş, hem sağlık hem güvenlik açısından ağır riskler yaratırken; eğitimden kopuşun hızlanması kuşaklar arası yoksulluğun daha da pekişmesine neden oluyor.
Türkiye’de de tablo kaygı verici. TÜİK’in son Çocuk İşgücü Araştırması, ekonomik faaliyetlerde çalışan en az 720 bin çocuk olduğunu ortaya koyuyor; ancak mevsimlik tarım ve kayıt dışı çalışma nedeniyle gerçek sayının daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. Son yıllarda iş kazalarında yaşamını yitiren çocuklara dair haberler sorunun aciliyetini artırırken, ekonomik kriz ve yüksek enflasyon aileleri çocuklarını çalışma hayatına itmeye devam ediyor. Eğitimden kopuş, göçmen çocukların karşılaştığı riskler ve yeni eğitim politikalarının yaratabileceği sonuçlar dikkate alındığında, çocuk işçiliği hem sosyal hem ekonomik boyutlarıyla Türkiye’nin çözüm bekleyen en önemli meselelerinden biri.
Dünyada Çocuk İşçi Sorunu
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu ya da bilinen adıyla UNICEF’in Haziran 2025’te yayınladığı rapora göre Dünya üzerinde 5-17 yaşları arasında çalışan yaklaşık 138 milyon çocuk işçi bulunuyor. Çocuk işçilerin 54 milyonu ise ağır çalışma şartları altında işlerini yapıyor. 2015 yılında Birleşmiş Milletler üye ülkeleri kalkınma hedefleri arasında 2025 yılında çocuk işçiliğini bitirme hedefi belirlese de yayınlanan rapor bu hedeften oldukça uzakta olduklarını gösteriyor.
Her ne kadar tablo karamsar görünse de son 4 yılda dünyadaki çocuk işçiliğinde önemli bir azalma yaşandı. 2020 senesinde 160 milyon çocuk işçi bulunduğunu ifade eden UNICEF, son 4 yılda yaklaşık 22 milyon çocuk işçinin azaldığını belirtti. Azalmanın en büyük payı ise ağır çalışma şartlarında çalışan çocuk işçi nüfusunda yaşandı. 2020 senesinde 79 milyon çocuk işçi ağır çalışma şartlarında iş yaparken, 2024’te bu sayı 54 milyona geriledi.
UNICEF, paylaştığı raporda çocuk işçiliğini ortadan kaldırmak için mevcut hızın yetersiz olduğunu vurgularken, şu anki ilerlemeden 4 kat daha iyi bir performans ile 2060 yılında, 7 kat daha iyi bir performans ile 2045 yılında ve 11 kat daha iyi bir performans ile 2030 yılında çocuk işçiliğinin bitirilebileceğini öngörüyor.
Raporda ağır çalışma şartlarında çalışan çocuk işçilerin yaşa göre gruplandırılmasına da yer verilmiş. 15 ile 17 yaş aralığındaki çocuk işçilerin 30.8 milyonu, 12 ile 14 yaş aralığındaki çocuk işçilerin 12.8 milyonu ve 5 ile 11 yaş aralığındaki çocuk işçilerin 10.3 milyonu ağır işlerde çalışıyor.
Raporda çocuk işçilerin hangi sektörlerde çalıştığına dair bilgi de bulunabiliyor. Buna göre dünyadaki çocuk işçilerin yüzde 61’i tarım işlerinde, yüzde 27’si hizmet sektöründe, yüzde 13’ü ise endüstri sektöründe çalışıyor.
Türkiye’de Çocuk İşçi Ölümleri Artıyor
Çocuk işçiliği son yıllarda Türkiye’de oldukça tartışılan bir konu haline geldi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın başlattığı Mesleki Eğitim Merkezi ise tartışmaların göbeğinde yer alıyor. Mesleki Eğitim Merkezleri öğrencilerin hem okula devam ettiği hem de iş yerlerinde bir ustanın yanında çalışarak meslek eğitimi almalarını sağlayan kurumlardır. Öğrenciler haftada 1 gün okula giderken, 4 gün iş yerinde çalışırlar.
Mesem projesi her ne kadar iyi niyetle yapılmış bir istihdam projesi gibi görünse de son günlerde çocuk işçi ölümleriyle gündeme geliyor. Özellikle 14-17 yaş aralığındaki çocukların ağır ve tehlikeli işlerde çalışıyor olması da durumu özetler nitelikte. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği merkezi Eylül 2024 ile Ağustos 2025 tarih aralığını kapsayan dönemde 72 çocuğun iş kazası nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı. 1 Ocak 2025 ile 20 Kasım 2025 arasında ise 81 çocuk iş kazası nedeniyle hayatını kaybetti, yalnızca Kasım ayında 10 çocuk işçi vefat etti.
Öte yandan TÜİK’in açıkladığı verilere göre 15-17 yaş aralığında işgücüne katılım 2020 yılından beri sürekli artış eğiliminde görünüyor. Nisan 2025’te açıklanan rapora göre 2024 yılında 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı %24,9 oldu. İşgücüne katılma oranı cinsiyete göre incelendiğinde, bu oran erkek çocuklar için %35,6, kız çocuklar için %13,7 olduğu görüldü.
Eğitim-İş 2025 yılında yayınladığı raporda 15-17 yaş aralığındaki çocuk işçi sayısını 869 bin olarak açıklarken, Mesem’e kayıtlı işçilerin ise 503 bin 962 olduğunu duyurmuştu. Eğitim-İş’in raporuna göre Türkiye’de en az 1 milyon 372 bin çocuk işçi yer alıyor. TÜİK konu hakkında henüz güncel bir rapor yayınlamazken, 2019 yılında yayınladığı raporda 5-17 yaşları arasında 720 bin kayıtlı çocuk işçinin bulunduğunu açıklamıştı.
İLGİNİ ÇEKEBİLİR
Libya Cumhurbaşkanı Muammer Kaddafi’nin Ölmeden Önce Türkiye’ye Mektup Yazdığı Doğru mu?
Türkiye’nin Testosteron Seviyesi Ortalaması En Yüksek 59. Ülke Olduğu İddiası Doğru mu?
Görsel Türkiye'nin 1943 Yılında Ürettiği Tankı mı Gösteriyor?
Müze Hırsızlığı: Sanatın Kutsallığına Dokunmak
Türkiye’nin PISA Serüveni
Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Özbekistan Vatandaşlarının Türkiye’de Özel İzin Almadan Serbestçe Çalışabileceği İddiası Doğru mu?
Avrupa’da Zorunlu Eğitim Süresi
Ekonomik Karmaşıklık: Zenginliğin Sessiz Belirleyicisi
Türkiye Nüfusunun %93'ünün TikTok Kullanıcısı Olduğu İddiası Doğru mu?
Lipton Türkiye'den Çekiliyor mu?