Yazar:
Gül Hür
Türkiye’de iç göç hareketliliği, her yıl milyonlarca insanın il değiştirmesiyle süregelen dinamik bir süreç. İstanbul, hem en çok göç alan hem de en çok göç veren şehir olarak bu hareketin merkezinde yer alırken; Ardahan, Bayburt ve Tunceli gibi nüfusu düşük iller göç akışının en zayıf noktaları arasında. Genç nüfus, özellikle 20-24 yaş aralığı, eğitim ve iş gibi nedenlerle en fazla göç eden grup. Net göç oranları ise sadece sayı değil, nüfus yoğunluğu üzerinden de şehirlerin cazibesini ya da terk edilme eğilimini ortaya koyuyor. Güncel verilere göre net göç oranı en yüksek üç il sırasıyla Yalova, Tekirdağ ve Muğla olurken, nüfusuna oranla en çok göç veren il ise Gümüşhane oldu.  
TÜİK, 15 Temmuz 2025 tarihinde, Türkiye’nin 2024 yılı İç Göç İstatistikleri’ni yayımladı. Bu verilerde göç etme sebepleri, illerin net göç sayıları, en çok göç eden yaş grubu ve son yıllarda göç trendi değşiklik gösteren İstanbul’un durumu gibi öne çıkan bazı bilgiler dikkat çekiyor.
Yayımlanan verinin detayına geçmeden evvel bazı kavramları açıklamakta fayda var. Öncelikle göç, bireylerin veya grupların yaşadıkları yerden başka bir yere kalıcı ya da uzun süreli yaşamak amacıyla yer değiştirmesi anlamına gelir. Bu hareket ülke sınırlarını aşarsa dış göç, ülke içinde kalırsa iç göç adını alır. Türkiye’de genellikle il değişikliğiyle gerçekleşen yer değiştirmeler iç göç kapsamında değerlendirilir. Göç hızı, belirli bir süre içinde her bin kişi başına kaç kişinin göç ettiğini gösterir ve buradan nüfusa oranla göçün yoğunluğu anlaşılır. Öte yandan net göç, bir ilin aldığı göçten verdiği göç çıkarılarak hesaplanır ve bu farkın yine nüfusa oranlanmasıyla net göç oranı (veya net göç hızı) elde edilir. Bir ilin net göç oranının pozitif olması, oraya gelenlerin gidenlerden fazla olduğunu, yani ilin cazip olduğunu; negatif olması ise tersini, yani insanların o bölgeden uzaklaştığını gösterir. Bu göstergeler, şehirlerin ekonomik, sosyal veya çevresel çekiciliğine dair önemli ipuçları sunar.
TÜİK İç Göç İstatistikleri’ne göre, Türkiye'de 2024 yılında yaklaşık 2 milyon 700 kişi iller arasında göç etti. Özellikle 20-24 yaş grubu genç nüfus, uzun yıllardır iç göç hareketliliğinde en belirgin yaş grubu olarak öne çıkıyor. Önceki TÜİK göç istatistiklerinde de benzer bir tablo görülüyor ve bu eğilim 2024 yılında da devam etmiş. Bunun başlıca nedenleri arasında yükseköğretim için üniversite şehirlerine taşınma, ilk kez işe başlama veya iş arayışı, bazen de askerlik, evlilik, ya da aileyle birlikte yer değiştirme gibi etkenler yer alıyor. Yani bu yaş grubundaki hareketlilik yapısal bir olgu ve Türkiye’deki eğitim, istihdam ve kentleşme dinamikleriyle doğrudan bağlantılı.
Show more

Peki, göç eden bu büyük grubun göç etme nedenleri neler ve hangi eğilimler öne çıkıyor? 2024 yılında Türkiye'de iç göçün en yaygın nedeni, toplam nüfus içinde hanedeki bir aile ferdine bağlı olarak yer değiştirildiği durumlar olmuş. Ancak bu tablo yaşa ve cinsiyete göre önemli farklılıklar gösteriyor: erkeklerde daha çok yaşam koşullarını iyileştirme, kadınlarda ise aileye bağlılık ön plandayken; 20-24 yaş aralığında ise eğitim, göçün en baskın gerekçesi olarak öne çıkıyor.
İstanbul’un son yıllardaki göç trendi ise oldukça değişken. İstanbul, uzun yıllar boyunca Türkiye’nin en fazla göç alan şehri olarak öne çıksa da son yıllarda bu tablo değişmeye başladı. 2021 ve 2022 yıllarında şehir arka arkaya net göç kaybı yaşarken, 2023’te bu kayıp dramatik biçimde arttı: 412 bin kişinin İstanbul’a taşındığı yıl, 581 bin kişi şehirden ayrıldı ve net göç -168 bin seviyesine kadar geriledi. Bu hareketin en büyük nedeni “daha iyi konut ve yaşam koşulları” arayışı oldu. Artan kira fiyatları, geçim sıkıntısı ve deprem riski gibi etkenler, özellikle orta gelir grubundaki İstanbulluların başka şehirlere yönelmesine yol açtı. Ancak 2021-2023 yılları arasında yaşanan bu sert düşüş, 2024’te yerini tersine bir harekete bıraktı ve İstanbul, 395 bin kişiyle aldığı göçü 369 bin kişiyle sınırlı tutarak 26 bin kişilik net göç fazlasıyla yeniden pozitif bölgeye geçti. Bu dört yıllık dalgalanma, İstanbul’un hem cazibe merkezi olma özelliğini koruduğunu hem de zaman zaman yaşam maliyetleri, yoğunluk ve afet sonrası etkiler nedeniyle itici bir merkez haline de gelebildiğini gösteriyor. Yani İstanbul, hem çekim hem itim gücü yüksek olan, bir yandan fırsatlar sunarken bir yandan da göç veren bir şehir konumunda.
Show more

Sonuç olarak, Türkiye’de iç göç hareketliliği sadece nüfus hareketlerini değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve mekansal eşitsizlikleri de görünür kılıyor. Göç verileri, şehirlerin nasıl değiştiğini, insanların neye ihtiyaç duyduğunu ve hangi bölgelerin cazibesini artırdığını anlamak için önemli bir rehber olmaya ise devam ediyor. 
“Bu bültenin ilk versiyonu Verda Uyar tarafından kaleme alınmıştır.”