İddia şöyle;

Bir Instagram hesabı tarafından 16 Mayıs 2025 tarihinde paylaşılan videoda, birbirinden binlerce kilometre uzaklıktaki Ekvador ve Mezopotamya’da benzer figürlerin bulunduğunu gösterdiği iddia edildi.

İddia YANLIŞ
Videoda Ekvador ve Mezopotamya arasında kurulan görsel benzerlik iddiası, bilimsel kanıtlara değil, otantikliği ciddi biçimde tartışmalı olan Crespi koleksiyonuna dayanıyor.
Crespi koleksiyonu, çoğu bronz veya pirinçten yapılmış, otantikliği tartışmalı ve büyük kısmı kaybolmuş yüzlerce yerel ve turistik objeden oluşan, bilimsel bağlamdan yoksun bir eser grubu.
Crespi’nin Koleksiyonu Tartışmalı 
“Antik astronot teorisi” ya da kamuoyunda bilinen adıyla “antik uzaylılar” komplo teorisi, farklı coğrafyalarda yaşamış eski uygarlıkların benzer mitolojik figürler, semboller ve mimari yapılar üretmiş olmasını tesadüf olarak değil, dünya dışı varlıkların geçmişte insanlıkla temas kurduğunun kanıtı olarak yorumlar. Bu teoriye göre Sümerler, Mısırlılar, Mayalar gibi kadim uygarlıklar, gelişmiş bilgi ve teknolojiyi gökyüzünden gelen varlıklardan edinmiş ve bu varlıkları tanrı ya da yarı tanrı olarak betimlemiştir. Teori, arkeolojik bulgular arasındaki benzerlikleri nedensellik ilişkisine oturtarak, insanlığın geçmişine dair bilinmeyen ya da bastırılmış bir anlatının peşindedir. Söz konusu paylaşım da bu teori için gösterilen bir kanıtı ele alıyor. 
İddia ise kartal ve sürüngen başlı iki tane farklı kabartmalara sahip heykelin fotoğraflarının üstüne Ekvador ve Mezopotamya yazıları ile sunuluyor. Gönderi metninde ise Mezopotamya ve Ekvador gibi birbirinden uzak uygarlıklarda benzer sembollerin (kartal başlı, kanatlı figürler; çanta ve bileklik gibi detaylar) bulunmasını tesadüf değil, ortak bir kadim geçmişin ya da dışsal bir bilginin kanıtı olduğu öne sürüyor. Görsel benzerlikler üzerinden, tarih öncesi uygarlıklar arasında bilinmeyen bir bağlantı ya da dünya dışı etki ima ediliyor. 

Bu konuda şu içeriği faydalı bulabilirsin

Uzaydan Gelen Tanrılar: Anunnaki
Araştırmaya videodan alınan görüntülerin aranmasıyla başlanabilir. Yapılan görsel aramalarda, söz konusu figürün Father Carlo Crespi tarafından bulunduğu iddia edilen antik bir esere ait olduğu yönünde kaynaklara ulaşılıyor. Father Carlo Crespi Croci, uzun yıllar Ekvador’un Cuenca kentinde görev yapmış İtalyan bir Katolik rahip. Ancak adını asıl duyuran şey, dini görevlerinden çok, bazılarına göre kadim uygarlıklara, bazılarına göre ise dünya dışı varlıklara ait olduğu iddia edilen gizemli bir eser koleksiyonuna sahip olması. Crespi’yi antik astronot teorisi çevrelerinde bu kadar tanınır hale getiren en önemli etkenlerden biri ise, bu eserlerin Erich von Däniken’in The Gold of the Gods adlı kitabında yer alması oldu. Däniken’in kaleme aldığı bu eser, Tanrıların Arabaları kitabıyla birlikte bu teorinin dünya çapında yayılmasında büyük rol oynamıştı.
Paylaşımda yer alan Mezopotamya kabartmasında, kartal başlı ve kanatlı bir figür görülüyor. Bu figür, Asur/Sümer mitolojisinde Anzu ya da Imdugud olarak bilinen varlıklarla ilişkilendirilse de, kabartmanın yer aldığı Nimrud’daki Kuzeybatı Sarayı bağlamında daha çok koruyucu bilge varlıklar olan apkallu olarak yorumlanır. M.Ö. 9.–7. yüzyıllara tarihlenen bu kabartmalarda figür, elinde bir kova ve kozalak tutar; bu hareketin, hurma ağaçlarının döllenmesini simgeleyen ve aynı zamanda arındırıcı bir ritüel anlamı taşıyan bir jest olduğu düşünülüyor.

Videonun Ekvador kısmında gösterilen kabartma, bilinen ve belgelenmiş hiçbir arkeolojik kazı raporunda ya da müze envanterinde yer almıyor. Mezopotamya’daki kabartmalara benzediği öne sürülen bu tür figürlerin Ekvador’da bulunduğuna dair iddialar ise yalnızca Father Crespi’nin koleksiyonuna dayanıyor. Ancak bu koleksiyonun otantikliği uzun süredir tartışmalı.
Crespi koleksiyonu, yerli halk tarafından kendisine getirilen yüzlerce metal nesne, taş oymalar ve sembolik figürlerden oluşuyordu. Koleksiyonun içinde hem yerel sanat ürünleri hem de açıkça modern, turistik amaçlarla üretilmiş objeler yer alıyor. Uzmanlara göre, bu nesnelerin büyük kısmı bronz veya pirinçten yapılmış ve 20. yüzyılda süs eşyası olarak üretilmiş. Ayrıca bazı yerel zanaatkârların Crespi’nin ilgisini bildiği için eski görünümlü objeler ürettiği de iddialar arasında. Crespi’nin ölümünden sonra koleksiyonun büyük bölümü kaybolmuş; bir kısmının yangında yok olduğu, bir kısmının ise Vatikan’a gönderildiği öne sürülüyor.
Bilimsel çevreler, koleksiyonda arkeolojik değeri olabilecek birkaç özgün parça bulunsa da, büyük çoğunluğunun sahte, modern üretim ya da bağlamından kopuk nesneler olduğu konusunda hemfikir. Bu nedenle Crespi koleksiyonu, bilimsel standartlara göre kanıt değeri taşımayan bir kaynak olarak değerlendiriliyor.
Sonuç olarak, videoda Ekvador ve Mezopotamya arasında kurulan görsel benzerlik iddiası, bilimsel kanıtlara değil, otantikliği ciddi biçimde tartışmalı olan Crespi koleksiyonuna dayanıyor. Bu nedenle söz konusu figürlerin ortak bir kadim geçmişin veya dünya dışı bir temasın kanıtı olduğuna dair iddia bilimsel açıdan geçerli değil.

Sonuç olarak;

Videonun birbirinden binlerce kilometre uzaklıktaki Ekvador ve Mezopotamya’da benzer figürlerin bulunduğunu gösterdiği iddiası yanlış.