Bir Facebook sayfasında 10 Aralık 2020 tarihinde yapılan bir paylaşımda Belçikalı bir doktor olarak kendisini tanıtan bir kişinin koronavirüsün mevsimsel bir nezle kadar tehlike arz ettiği, aşının etkili olmadığı ve insanların aşıya ikna edilerek bir kobay hale getirildiğine dair iddialar paylaşıldı. Paylaşım 240 binden fazla görüntülenmiş, 9 binden fazla kez paylaşılmış ve 3 binden fazla beğeni almış.
Aynı video çeşitli Facebook sayfalarında ve Twitter hesaplarında da paylaşılmış.

Benzer video çeşitli yabancı sitelerde de dolaşıma girmiş.
Belçikalı Bir Doktor Tarafından COVID-19’un Tehlikesiz ve Aşının Etkisiz Olduğuna Dair İddiası Doğru mu?
Öncelikle konuya bahis olan Dr. Johan Denis’in varlığını araştırmak gerekiyor. Google’da isim aratıldığında Felemenkçe bir internet sayfasına erişiliyor. Bu sayfada, kendisinin mesleki kariyerini görüyoruz. Kendisini "homeopatide uzmanlaşmış" bir "bütünsel pratisyen doktor" olarak tanımlamaktadır. Detaylı bir şekilde incelendiğinde, bir tıp fakültesinden mezun olup olmadığına dair bir bilgi yer almıyor.

LinkedIn profilinde ise, Universitaire Instelling Antwerpen’den 1984 yılında mezun olduğu yazıyor. Üniversitenin bugünkü Antwerp Üniversitesi’nin bileşenlerinden biri olduğu görülüyor.

Profilinde en dikkat çeken nokta homeopati ifadesidir. Homeopatinin gerçek bir tıbbi alan olup olmadığı tartışmalı bir konu. Homeopati, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından, "19. yüzyılın başlarında Alman doktor ve eczacı Samuel Hahnemann tarafından bulunan ve vücudun kendini doğal olarak iyileştirmesine yardım eden bir tedavi sistemi" olarak tanımlanıyor. Temelde, homeopati sağlıklı insanlarda hastalık semptomlarına yol açan maddelerin hastalıklı insanlara uygulanmasıyla benzer semptomları iyileştireceği inancına dayanıyor. Sağlık Bakanlığı homeopati uygulamalarını bir sertifika sistemine tabi tutarken, kimi akademik çalışmalar ise, homeopatiye dair etik kaygıları dile getirmiş, kanıtlanmış bir terapi olmayıp plasebo etkisi taşıdığı ve bilimsel olmadığını iddia etmiştir.

Videoda kendisinin üç temel savı görülüyor. İlk olarak, COVID-19’un mevsimsel nezleden farklı olmadığıdır. Videoda, Denis salgını "sahte" olarak tanımlıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tam aksini gösteriyor. Buna göre, 7 Ocak 2021 tarihi itibarıyla 85.509.194 doğrulanmış vaka ve 1.868.622 ölümün raporlandığı görülüyor.

31 Aralık 2019 tarihinde Çin Halk Cumhuriyeti’nde DSÖ Ofisi salgının ilk duyurusu yapmıştı. 30 Ocak 2020 tarihinde ise COVID-19’un DSÖ tarafından en üst uyarı düzeyi olan Uluslararası Seviyede Kamu Sağlığı Acil Durumu (Public Health Emergency of International Concern) olarak ilan edildiği görülüyor.

COVID-19 ile mevsimsel nezlenin aynı olduğu iddiası karşısında ise, 17 Mart 2020 tarihinde DSÖ bir açıklama sayfası hazırladı. Her ikisi de üst solunum yolu hastalığı olarak tanımlanmasına rağmen, DSÖ’ye göre ikisi arasında ciddi farklar mevcut. Bunlar arasında bulaş hızının ve replikasyon sayısı yüksekliği, riskli gruplar, hastalığın şiddeti ve ölüm oranı açısından farklar olduğu görülmektedir.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (Centers for Disease Control and Prevention) ise her ikisinin farklı virüsler olduğunu belirtiyor. Kimi akademik çalışmalar da nezle ile COVID-19 arasında ciddi farklar olduğunu ortaya koyuyor.

İkinci iddia ise aşının güvensiz olduğudur. Denis videoda "aşının emniyetli olduğunun ispat edilmediği", "çabuk geliştirildiği" ve "uzun vadeli etkilerinin belirsiz olduğu" iddialarını sıralamaktadır. 30 Nisan 2020 tarihinde New York Times’ta çıkan bir yazıda, Dr. Anthony S. Fauci’ye dayandırılan bir bilgiye göre bir aşının gelme süresi 12 ile 18 ay sürebileceği belirtilmiş. Fakat salgının yarattığı durum nedeniyle, geleneksel şekilde fazlarda ilerlemek yerine, fazları birleştirerek süreci kısaltmanın mümkün olduğu belirtilmiş. Yine de aşının üretiminin kısaltılması kitlesel aşılamanın hızlanacağı anlamına gelmiyormuş. Faz 1 ve faz 2 gönüllü küçük bir grup üzerinde yapılan ve doğru dozu belirlemek ve güvenirliğini saptamak için yapılırken, faz 3 ile birlikte binlerce kişi ne kadar etkili olduklarını görmek için aşılanıyor.
Bir aşının kullanımı için ülkelerin ilgili dairelerinden onay alması gerekiyor. ABD’de ise bunu Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (U.S. Food and Drug Administration – FDA) yerine getiriyor. Nitekim, 18 Kasım 2020 tarihinde Pfizer’in kendi internet sitesinde BioNTech tarafından üretilen aşının faz 3 çalışmalarının tamamlandığı ve etkili olduğu ilan edildi. 11 Aralık 2020 tarihinde FDA ise Pfizer-BioNTech aşısının acil kullanımı için onay verdi. Moderna aşısı ise 30 Kasım 2020 tarihinde faz 3 çalışmalarını tamamladığı ve FDA onayı beklediğini açıkladı.
Son iddia ise, aşının insanın DNA’sını değiştirebileceği üzerine. Burada söz konusu kişi insanların kobay olarak kullanıldığını ve gerekirse yakınlarının aşı olmasını istemeyeceğini ifade ediyor. Bu iddiaları BBC üç bağımsız bilim insanına yöneltmiş. Oxford Üniversitesi’nden Prof. Jeffrey Almond, "birisine RNA enjekte etmenin bir insan hücresindeki DNA’ya hiçbir etkisinin olmayacağını", bedenin gerekli antikorları üretebilmesi için bağışıklık sistemini harekete geçirip protein üretmesini amaçladığını ifade etmiş. Almanya’da Paul-Ehrlich Enstitüsü internet sayfasında Prof. Klaus Cichutek ise, "RNA’nın DNA içine entegre edilmesinin imkânsız" olduğunu çünkü "DNA ile RNA farklı kimyasal yapılara sahip" olduklarını ifade etmiş. Dahası, Reuters için konuşan Cornell Üniversitesi Bilim İçin Birlik grubunda misafir öğretim görevlisi Mark Lynas da "genetik değişim ancak insan hücresinin çekirdeğine yabancı bir DNA’nın kasıtlı olarak enjekte edilmesiyle" mümkün olabileceğini, fakat "aşıların bunu yapamayacağını" dile getiriyor.
Sonuç:
İddia YANLIŞ Facebook’ta paylaşılan bir videoda COVID-19 salgının sahte olduğu ve mevsimsel nezleden fazlası olmadığı, aşının güvensiz olduğu ve insan DNA’sını değiştireceği iddia edilmişti. Salgının başından bu yana yapılan bilimsel ve klinik araştırmalar bu iddiaların yanlış olduğunu gösteriyor.

Sonuç olarak;

Belçikalı bir doktor tarafından COVID-19’un tehlikesiz ve aşının etkisiz olduğu dile getirildiği iddiası