Türkiye’de Gelir Dağılımı Adaletsizliği ve Yoksulluk
Büyüme
İlk yayın :
21 Eylül 2017
TÜİK’in her sene
yayınladığı gelir ve yaşam koşulları araştırmasının 2016 versiyonu 18 Eylül’de
duyuruldu. Bu araştırmadan belli başlı sonuçları derlediğimiz bülteni aşağıda
görebilirsiniz.
Gelir Dağılımı Gitgide Adaletsiz Bir Hale Gelmekte
Gelir dağılımını
incelemek için geliştirilen yaklaşımlardan biri, toplumdaki en yüksek gelire ve
en düşük gelire sahip grupların toplam gelirden aldıkları payların
karşılaştırmasıdır. Bu karşılaştırmada toplumun en zengin %20’lik kesiminin
geliri ile en yoksul %20’lik kesiminin gelirleri oranlanır ve P80/P20 oranı
olarak adlandırılır.
Araştırma
sonuçlarına göre Türkiye’de P80/P20 oranı 7,7 olmuş; yani en zengin %20’lik
kesimin toplam gelirden aldığı pay, en yoksul %20’lik kesimin aldığı paydan 7,7
kat daha fazla olmuş.
Gelir
dağılımındaki eşitsizliği ölçen bir diğer gösterge de Gini katsayısıdır. Bu
katsayı 0 ile 1 arasında değişmekte ve tam gelir adaletinin sağlandığı durumda
katsayı 0, tam adaletsizlik durumunda ise 1’dir. Yani Gini katsayısının 1’e
yaklaştığı sonuçlar gelir adaletsizliğine işaret etmektedir. Türkiye’de 2015
yılında hesaplanan Gini katsayısı 0,397 olurken, 2016’da bu gösterge 0,404’e
yükselmiş, yani gelir adaletsizliği son bir yılda artmış durumda.
Mahfi Eğilmez’in
paylaştığı verilere göre Gini katsayısı ve P80/P20
göstergesi açısından 2006’dan bu yana grafikler ise şöyle:
Yoksulluk Oranında Kısmi Bir Düzelme Mevcut
TÜİK yoksulluk oranını ve yoksul sayılarını hesaplarken iki ayrı eşik kullanmakta. Bunlardan biri eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin %50’sini baz alırken, diğeri de %60’ını baz almakta. Eurostat genellikle %60’lık eşiği kullanıyor; TÜİK her iki eşik için de hesaplamaları paylaşıyor.
%50’lik hesaplamaya göre yoksul sayısında azalma mevcut; 11 milyon 26 bin kişi, yıllık 7.116 TL’nin altındaki gelirleri ile yoksulluk sınırının altında yaşamakta. Yoksulluk oranı da %14,7’den %14,3’e gerilemiş. Yüzde 60’lık eşik baz alındığındaysa, yoksul sayısı 16 milyon 328 bin, yoksulluk oranı da %21,2 olarak hesaplanmakta.
Maddi Yoksunluk Çekenlerin Oranı Dikkat Çekiyor
Gelir dağılımı hesaplamalarında yukarıda değindiğimiz yoksulluk sınırından farklı olarak bir de maddi yoksunluk ölçütü kullanılıyor. TÜİK bu ölçütü şöyle tanımlamakta: Belirlenen 9 ihtiyaç kaleminin en az 4 tanesini ekonomik sebeplerle karşılayamayan kişilerin oranı maddi yoksunluk olarak tanımlanıyor. Bu ölçütler şöyle:
Beklenmedik harcamalar
Evde uzakta bir haftalık tatil (tüm aile fertleri dahil)
Ödeme zorluğu (konut kredisi, kira, elektrik, su, doğalgaz vb. faturalar, taksit/borçlar)
İki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek (vejetaryenler için eşdeğer yemek)
Evin ısınma ihtiyacı
Çamaşır makinesi
Renkli televizyon
Telefon (sabit veya mobil)
Otomobil
Bu harcama kalemlerinin en az 4’ünü karşılayamayanların oranı 2015 yılında %30,3 iken, 2016 yılında %32,9’a yükselmiş durumda.
Bu kalemlerden bazılarını incelediğimizde evden uzakta tatili karşılayamadığını belirtenlerin oranı %71,4’ten %66’ya düşerken; iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek masraflarını karşılayamayanların oranı da %35,8’den %37,7’ye yükselmiş durumda. Beklenmedik harcamaları ve evin ısınma ihtiyaçlarını karşılayamayanların oranları da artmış.
İLGİNİ ÇEKEBİLİR
Büyükşehirlerin Türkiye GSYH’si İçindeki Payları
Gelir Eşitsizliği Artıyor
Orta Doğu’da Güven(siz)lik : Ekonomi, Ticaret ve Savunma
Cumhuriyetin 100 Yılı: Kalkınma Serüveni
Türkiye'de Vergi Yükü Tüketicinin Sırtında
2024'te Net Asgari Ücret: 17.002 TL
Birden Fazla Mühür Her Zaman Geçersiz Oy Anlamına Gelmez
Türkiye’de Hayat Nasıl?
Dünya Nüfusu 8 Milyara Ulaştı
2021 Yılının En Zengin İlleri Belli Oldu