Borçlunun mal varlığına alacaklının talebi ile el konulması anlamına gelen haciz, Türk hukuk sisteminde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) kapsamında düzenlenir. Haczin amacı, mahkeme kararıyla ya da  ilamsız takiple tespit edilen bir alacağın devlet eliyle tahsil edilmesini sağlamaktır. Borçlunun, üçüncü kişilere devri mümkün olan ve ekonomik değeri bulunan mal, hak ve alacakları kanunen haczedilebilir. Fakat bu yetki sınırsız değildir ve İİK borçlunun tem yaşam ve geçim hakkını gözeterek bazı mal ve gelirleri hacze karşı koruma altına alır. Kanunen emekli aylıkları uzun süredir hacze karşı güçlü bir koruma altındaydı. 17 Temmuz 2025’te Yargıtay tarafından alınan bir karar ile bu korumanın esnetilmesi, kamuoyunda tepkiyle karşılandı.
Emekli Aylıklarına Tüketici Kredisi İçin Haciz Uygulanabilecek
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 93. maddesi ile İcra ve İflas Kanunu’nun 83/a maddesi emekli aylıklarının hacze karşı korunmasının temelini oluşturuyordu. Bu düzenlemelere göre, emekli maaşları yalnızca nafaka borçları ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) alacakları için haczedilebiliyor, bunun dışında kalan hiçbir borç için maaşlara icra müdürlüğü aracılığıyla el konulamıyordu. Borçlu ve emekli kişinin daha önce imzaladığı muvafakatnameler, yani "maaşımdan kesinti yapılmasını kabul ediyorum" gibi verilmiş rızalar da geçersiz sayılıyordu. 
Fakat 17 Temmuz 2025’te yapılan bir değişiklik ile bu durum değişti. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, tüketici kredisi borçlarıyla ilgili bir davada verdiği kararında, emekli maaşlarına banka tarafından bloke konulmasının önünü açtı. Bu karar, özellikle özel bankalardan kredi çekmiş emekliler açısından önemli bir değişiklik anlamına geliyor. Artık emekli, kredi sözleşmesini imzalarken maaşından kesinti yapılmasını açıkça kabul etmişse ve bu rıza yazılı olarak belgelenmişse, banka bu maaş hesabına bloke koyabiliyor.
Fakat Yargıtay’ın bu kararı yalnızca tüketici kredileri ile sınırlı. Yani kredi kartı borcu, ticari kredi ya da kefalet gibi diğer borç türlerinde bu uygulama geçerli değil. Borçlu kişinin de emekli aylığından kesinti yapılabileceğini yazılı şekilde kabul etmesi gerekiyor. Yargıtay’ın bu yeni yaklaşımı, emeklilerin korunması gereken temel gelir kaynaklarını riske sokabileceği endişesini doğuruyor.
Hangi Mallar Haczedilemez?
İcra ve İflas Kanunu’nun 82. maddesi, borçlunun sosyal ve ekonomik yaşamını sürdürebilmesi için gerekli bazı malların haczini tamamen yasaklıyor. Bunların başında borçlunun ve ailesinin yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan elbiseler, yatak takımları, mutfak eşyası gibi zorunlu ihtiyaç olan kişisel kullanım malzemeleri geliyor. Borçlunun mesleğini devam ettirmesi için gerekli araç ve gereçler de haczedilemeyen mallar arasında. 
Ayrıca, geçimini tarım veya hayvancılıkla sağlayan kişilerin bağ, bahçe, hayvan ve bu hayvanların 3 aylık yem stokları da hacze tabi tutulamıyor. Öğrenci bursları, engelli yardımları, dul ve yetim aylıkları ile şehit ve gazi maaşları da benzer şekilde korunuyor ve haczedilemiyor.
Gelirler Kısmen Haczedilebiliyor
İcra ve İflas Kanunu’nun 83. maddesine göre maaş, prim, ikramiye bazı gelirler belirli oranda haczedilebiliyor. Bu maddeye göre gelir kalemlerinin yalnızca %25’ine haciz uygulanabiliyor. Nafaka alacakları bakımından ise Kanun, genel kuraldan ayrılarak daha geniş haciz oranı tanıyor. Bu kapsamda borçlunun maaşının yarısı veya daha fazlasının kesilebilmesi mümkün hale geliyor. 
Bu haciz işlemleri kümülatif olarak uygulanmıyor. Yani borçlu kişinin birden fazla takip dosyası olması durumunda maaşına aynı anda haciz konulamıyor. İlk haciz işlemi bitmeden sonraki dosya kapsamında kesinti yapılamıyor.  Bu kural, borçlunun maaşının tamamına aynı anda el konulmasını engelleyerek, asgari geçim düzeyinin korunması için uygulanıyor.