Rauf Denktaş, Bülent Ecevit'in Ziyaretçi Defterine "Sen Olmasaydın 1974'te Kıbrıs’ın Tamamını Alacaktık" mı Yazdı?

1974’te Yunanistan’daki askeri cunta ve EOKA, Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak yani Enosis’i gerçekleştirmek için bir darbe düzenledi. Bu darbe ile Cumhurbaşkanı Makarios devrildi. Bu gelişme Kıbrıs Türkleri için bir tehdit anlamına geliyordu ve Türkiye bu sebeple garantörlük hakkını kullanarak 20 Temmuz 1974 sabahı Kıbrıs Barış Harekatını başlattı. İlk harekat sonunda Girne-Lefkoşa hattı alındı ve Kıbrıs Türklerinin güvenliği sağlandı. Birleşmiş Milletler’in ateşkes çağrısına rağmen, Cenevre görüşmeleri sonuçsuz kalınca 14 Ağustos’ta “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla ikinci harekat başlatıldı ve Türk ordusu adanın bir bölümünü kontrol altına aldı. Böylece Kıbrıs Türk halkı olası katliam ve ilhak tehlikesinden kurtuldu. Harekat sonunda ada fiilen ikiye bölündü. Türkiye, uluslararası tepkilere rağmen Kıbrıs Türklerinin güvenliğini sağlamış oldu.

Sosyal medyada yayılan bir paylaşımda Rauf Denktaş’ın 2006 yılında Bülent Ecevit’i hastanede ziyaret ettiği ve anı defterine “Sen olmasaydın 1974’te Kıbrıs’ın tamamını alacaktık.” yazdığı öne sürüldü. Konuya ilişkin internet araması yapıldığında, 2006 yılında yayımlanan bir haberde, Denktaş’ın yazdığı yazı bulunabiliyor. 

Hürriyet’in 3 Temmuz 2006 yılında yayımladığı haberde, Denktaş’ın hastanede yatan Ecevit’i ziyarete gittiği ve anı defterine bir not bıraktığı belirtilmiş. Fakat Denktaş yazdığı yazıda Ecevit’i eleştirmemiş, aksine ona vefa ve minnetini dile getirmiş. Haberde Rauf Denktaş’ın notu şu şekilde belirtilmiş:

“Sen olmasaydın, 1974'te Kıbrıs, Yunanistan'a ilhak edilmiş, Kıbrıs Türkleri Ada'dan yok edilmiş, anavatanın güvenliği ile yakından ilgili olan bu Türk adası 13'üncü Yunan adası olarak Türkiye'yi muhasara altına almış olacaktı. Bugün hür ve güven içinde yaşayan Kıbrıs Türkleri sana minnettardır. Ada, Yunan olmasın diye şehitler veren Anadolu halkı da bizimle beraber sana her gün dua etmektedir. Seni bekliyoruz, sana ihtiyacımız vardır. Kalk artık, kalk ve bu güzel vatanın yüzünü güldür. Aziz Ecevit, değerli Başbakan, Atatürk ilkelerinin yılmaz savunucusu, Kıbrıs'ın kurtarıcısı seni çok seviyor, çok özlüyoruz.”

Bu nedenle iddiada öne sürülenin aksine Denktaş, Ecevit’i “tüm adayı alamamakla” suçlamamış, tam tersine ona minnetini dile getirmiştir. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit de harekatın amacını defalarca “barış” olarak vurgulamış ve “Biz aslında savaş için değil, barış için ve yalnızca Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için adaya gidiyoruz.” sözleriyle açıklamıştı. Bu söylem, harekatın Kıbrıs’ın tamamını almak için değil, toplumları güvence altına almak için yapıldığını ve Türkiye’nin uluslararası alandaki meşruiyet savunusunun temelini oluşturduğunu gösteriyor.

Necmettin Erbakan da 19 Temmuz 2003 yılında yaptığı bir açıklamada, Kıbrıs Barış Harekatı sırasında aslında adanın tamamını alma imkanları olduğunu fakat bilinçli olarak sınırlı bir harekat yürüttüklerini belirtmişti. “Biz isteseydik o zaman Ada’nın tamamını alırdık. Önümüzde hiçbir engel yoktu. Ancak insani davrandık” sözleriyle Erbakan Türkiye’nin uluslararası dengeler ve insani kaygılarının altını çizmişti.

Bülent Ecevit, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde saygı gören bir siyasi aktör olmaya devam ediyor. Kuzey Kıbrıs’ta Rauf Denktaş’ın oğlu Serdar Denktaş tarafından 2025 yılında kurulan Toplumsal Adalet ve Mücadele Partisi’nin (TAM Parti) ana renklerinden biri “Ecevit mavisi” olarak seçildi. Serdar Denktaş, Ecevit mavisinin Kuzey Kıbrıs’taki Türkler için Ecevit mavisinin umut, yenilik ve sosyal adaleti temsil ettiğini belirtti. Bu seçim, Bülent Ecevit’in Kıbrıs’taki tarihsel rolünün önemini gösteriyor.