İddia şöyle;

Bir X hesabı tarafından 18 Nisan 2024 tarihinde paylaşılan fotoğrafta Tarım Bakanlığı tarafından domuz eti ve ürünlerine satış izni verildiği ve bu ürünlerin raflarda yer almaya başladığı iddia edildi.

İddia YANLIŞ
→ Fotoğraf güncel değil. Zaman zaman domuz etiyle ilgili çıkan iddialarla birlikte dolaşıma giren fotoğrafın izi 2016 yılına kadar sürülebiliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın domuz eti satışıyla ilgili yaptığı güncel bir düzenleme de yok. 
→ Tarihsel olarak mevzuat gelişimine bakıldığında Türkiye’de domuz eti satışı vergilendirme ve bazı düzenlemelerle kısıtlanmış olsa da her zaman yasaldı. Domuz 2006’da yayınlanan tebliğ ile “kasaplık hayvan” kategorisinde değerlendirildi fakat daha önceki düzenlemelerde de diğer büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarla aynı standartlara tabiydi. 
→ Domuzun kasaplık hayvan kategorisine alındığı 2006’dan önce de domuz etinin marketlerde satılmasına bir engel yoktu. Örneğin 1999’da cevaplanan bir soru önergesinde dönemin Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp yürürlükteki mevzuatlar çerçevesinde domuz ürünlerinin marketlerde satılmasının önünde herhangi bir engel bulunmadığını belirtmiş.
Fotoğraf Eski Tarihli
İslam’ın domuz eti tüketimine dair yasağı Türkiye'de domuz eti tüketimine yönelik tutumu belirleyen önemli bir faktör. Bu kültürel tüketim tercihleri nedeniyle Türkiye’de domuz eti yaygın olarak bulunan bir et değil ve geleneksel mutfağın bir parçası olduğu da söylenemez. Fakat domuz eti Türkiye’de özellikle siyasi tartışmalarda sıkça kullanılan bir gıda maddesi. Domuz eti üretimi ve satışına yönelik düzenlemeler dönem dönem siyasi kamplar arasından birbirini suçlama malzemesi olarak kullanılıyor. Söz konusu paylaşımda da bir fotoğraf eşliğinde Tarım Bakanlığı’nın domuz eti ve ürünlerine satış izni verdiği için bu ürünlerin market raflarında yer almaya başladığı iddia edilmiş. 

Öncelikle domuz eti satışı yapılan bir market rafının yer aldığı fotoğraf tersten görsel arama yöntemiyle aratıldığında, fotoğrafın eski olduğu görülüyor. Fotoğraf ve iddia 2020 yılında da dolaşıma girmiş. Ancak fotoğrafın en eski hali, 2016 yılında Milli Gazete’deki bir haberde yer almış. Devlete ait olan Et ve Süt Kurumu’nun Moldova Cumhuriyetinden 500 ton domuz eti ithal edeceğini ileten haber, 7 Aralık 2016’daki Resmi Gazete tebliğine dayanıyor. Ayrıca haberde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkililerinin de bu durumdan haberdar olmadığı iddia ediliyor. Yani, iddiaya kanıt olarak gösterilen fotoğraf güncel değil. Domuz eti ile ilgili gündem olmuş son düzenleme ise 25 Haziran 2022’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla, İslam Konferansı Teşkilatı Üyesi ülkelerden ithal edilen domuz eti grubu dahil birçok üründe gümrük vergisinin düşürülmesi. Resmi gazetede yayımlanan kararla  1602.49 GTİP koduyla başlayan hazırlanmış veya konserve domuz eti ve sakatatlarındaki gümrük vergisi yüzde 121.5'ten yüzde 98.4'e indirilmiş. Haberlerde indirim oranı en yüksek ürün grubunun domuz eti olduğu vurgulansa da kararda vergi indirimi söz konusu olan ürünler içinde en fazla gümrük vergisi alınan ürün grubu da domuz eti ve grubu. 
Türkiye’de Domuz Eti Satışı Her Zaman Yasaldı
Vergilendirme ve düzenlemelerle domuz eti piyasası kısıtlanmış olsa da Türkiye’de domuz eti satışı her zaman yasaldı. Tarihçi Burak Onaran’ın MutfakTarih: Yemeğin Politik Serüvenleri kitabında 1923-1950 arasında domuz yetiştiriciliğinde vergi yükü yüksek olsa da devletin elinde bulundurduğu kurum ve çiftliklerle üretimi teşvik ettiğini yazar. Türkiye’nin ilk Gıda Yasası olarak nitelendirilebilecek 1942 tarihli Gıda Nizamnamesinde net bir şekilde sucukların “sığır, koyun, keçi ve domuz etlerinden imal edildiği gibi deve eti ve yenilen av ve kanatlı hayvanların etlerinden de” yapılabileceği belirtilmiş. Nizamnameyi daha daha da detaylandıran ve 1952’de yayımlanan “Gıda Maddelerinin ve Umumi Sağlığı İlgilendiren Eşya ve Levazimin Hususi Vasıflarını Gösteren Tüzük”te de insan gıdası olarak kullanılacak hayvan yağları arasında domuz yağı da sayılmış. Ayrıca tüzüğün 137. maddesinde “..Doğumlarından itibaren mahalli belediyelerce tesbit edilecek müddetler zarfında yalnız kuzular, kasap dükkanlarında mütat olarak beraber bulundurulan baş ve bazı ahşa kısımlarıyla birlikte ve domuzlar derileriyle satılabilirler” ibaresi yer alıyor. 

Günümüzde yürürlükte olan gıda mevzuatının temeli ise 1995’te çıkarılan 560 sayılı Gıdaların Üretimi Tüketimi ve Denetlenmesine Dair KHK ve sonrasında AB’ye entegrasyon çerçevesinde yapılan düzenlemeler oluşturuyor. 560 sayılı KHK sonrası oluşturulan Türk Gıda Kodeksi çerçevesinde yayınlanan tebliğlerle gıda maddelerinde birçok açıdan standartlar belirleniyor. 10 Şubat 2000’de yayınlanan Et Ürünleri Tebliği’nde  domuzdan elde edilen ve insan tüketimine uygun olan tüm parçalar et kategorisinde yer almış ve tebliğde sayılan diğer hayvanlarla aynı standartlara tabi kılınmış. Yine  7 Temmuz 2006’da çıkan Çiğ Kırmızı Et ve Hazırlanmış Kırmızı Et Karışımları Tebliği’nde ise domuz “kasaplık hayvan” kategorisi içinde sayılmış. Önceki düzenlemelerde “kasaplık hayvan” kategorisi yer almıyor. Fakat düzenleme metinleri içinde domuz diğer büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarla beraber sayılmış. Yani, mevzuatta domuz eti ve ürünlerinin statüsünde bir değişiklik gerçekleşmemiş. 

Bazı paylaşımlarda yer alan 2006’da domuz etinin “kasaplık et” kategorisine girdikten sonra marketlerde satışın yapılmaya başlandığına dair iddialar da gerçeği yansıtmıyor. Eylül 1999’da Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp’in cevapladığı bir soru önergesinde yürürlükteki mevzuatlar çerçevesinde domuz ürünlerinin marketlerde satılmasının önünde herhangi bir engel bulunmadığı net bir şekilde belirtilmiş. Satış noktalarıyla ilgili düzenlemeleri de cevabında vurgulamış. 

Sonuç olarak;

Fotoğrafın Tarım Bakanlığı'nın domuz eti satışına izin verildiği ve bu ürünlerin raflarda yer almaya başladığı iddiası yanlış.