Bu içerik, Doğruluk Payı gönüllüsü Mehmet Kemal Üçkuyu ve Doğruluk Payı editörü Bengi Cengiz tarafından hazırlanmıştır.
2011’de başlayan Suriye iç savaşı sebebiyle ülkemizde sayıları artan Suriyeli sığınmacılar, günümüzde dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış durumda. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin güncel verilerine göre, toplamda 5,5 milyondan fazla Suriyeli, mülteci konumunda. Ve bu kişilerin %64’ü şu an Türkiye’de bulunuyor. Türkiye’deki Suriyeli sığınmacı sayısı 3,5 milyondan fazla. Bu sayı, Türkiye nüfusunun yaklaşık %4,5’ine tekabül etmekte.
Türkiye’nin mevcut durumu ve geleceği açısından önemli bir yeri olan Suriyeli sığınmacıların, ülkeye çeşitli etkileri oluyor elbette. Bunlardan belki de en önemlisi, ekonomi üzerine etkileri.
Suriyeli sığınmacıların Türkiye ekonomisi üzerine etkilerini birçok başlık altında değerlendirmek mümkün. Zira Türkiye’ye gelen Suriyeli sığınmacılar, çeşitli yaş gruplarına ve ülkenin pek çok yerine dağılmış haldeler. Bu analizde ise bu etkileri ‘’ekonomik büyüme’’ ve ‘’işsizlik’’ olarak iki temel başlıkta inceleyeceğiz.
Ekonomik Büyümeye Yönelik Etkiler
Türkiye ekonomisi 2000’li yıllardan sonra ciddi bir iyileşme içerisine girmişti. 2012 yılında gayri safi yurtiçi hasıla 10.500$ ile görece iyi bir noktaya gelmişti. Bu durumun en önemli etkilerinden birisi de ekonomik büyüme olmuştu. Özellikle 2017 yılında Türkiye ekonomisi %7,4 büyüyerek G-20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olmuştu.
Kuyumcu ve Kösematoğlu (2017)’nun makalelerinde alıntıladıkları, Morgan Stanley ekonomisti Ercan Ergüzel’in görüşüne göre; ülke içindeki güçlü yerel tüketimde 2011’den bu yana Türkiye’ye gelen Suriyeliler’in de etkili olması kuvvetle muhtemeldir. Zira onların gündelik temel ihtiyaçları Türkiye ekonomisi içerisinden karşılanmaktadır. Ergüzel’in raporunda bu görüşe destek olarak tarım sektöründeki son dönemde görülen büyümenin 2005’ten beri en yüksek oran olduğu bilgisi sunulmaktadır.
ORSAM’ın TESEV ile beraber hazırladığı “Suriyeli Sığınmacıların Türkiye’ye Etkileri” isimli raporda, kamplarda yaşayan Suriyeli sığınmacıların temel ihtiyaçlarının ve Suriye’ye doğrudan yapılan insani yardımların büyük çoğunluğunun yerel firmalar tarafından karşılandığı belirtiliyor. Rapora göre Suriyeli sığınmacıların varlığı, özellikle tekstil ve gıda alanında faaliyet gösteren firmalara fırsat yaratmakta.
Suriyeli sığınmacıların ekonomik olarak bütün şehirlerde yarattığı ortak etki kiraların artışıdır. Semih Tümen’in American Economic Review’da yayınlanan makalesine göre, Suriyelilerin göçünden etkilenen bölgelerde kiralarda ortalama %5,5’lik bir artış söz konusu. Ancak düşük kalitedeki evlerde kira artışının %1,7, yüksek kalitedeki evlerde ise %11 olması dikkat çekici. Tümen’e göre bu farkın sebebi göçten etkilenen bölgelerdeki yerli nüfusun daha yüksek kalitedeki evlere talep göstermesi.
Göçten etkilenen illerdeki tüketici fiyatları konusunda da farklı görüşler söz konusu. Örneğin Gaziantep ve Kilis gibi illerde enflasyon oranı Türkiye ortalamasının üzerine çıksa da, yapılan akademik çalışmalarda kayıt dışı istihdamın yoğun olduğu sektörlerdeki ürünlerin fiyatlarının %4 oranında düştüğü gözlemleniyor. Suriyeli mültecilerin kayıt dışı sektörlerde istihdam edilerek, iş gücü maliyetlerinin düşürülmesi bu gelişmenin sebebi olarak görülüyor (Tümen 2016).
Kuyumcu ve Kösematoğlu (2017)’nun alıntıladığı BDDK verilerine göre ise 2016’nın ilk çeyreğinde Suriyelilerin Türk Bankalarındaki mevduatları 408 milyon doları geçmiş durumda. TOBB’un şirketler üzerine en son istatistiği (Ağustos) incelediğinde, Suriyeli şirketler dikkat çekiyor. Esen ve Binatlı (2017)’nın alıntıladığı verilere göre, 2016 sonu itibariyle Suriyeli partnerlere sahip yeni firma sayısı 1.777.

Ağustos ayında kurulan yabancı sermayeli şirketlerin ülkelere göre dağılımına bakıldığında, 148 şirket ile Suriye sermayeli limited şirketler ilk sırada yer alıyorlar. Bu şirketler Türkiye ekonomisinde toplamda 39 milyon TL’lik sermaye ile faaliyet gösteriyorlar.

İşsizliğe Yönelik Etkiler
Suriyeli sığınmacıların Türkiye ekonomisine ilişkin bir diğer etkisini ‘’işsizlik’’ başlığı altında inceleyebiliriz. Suriyelilerin Türkiye’ye gelmeye başladığı 2011 yılından itibaren ülkedeki işsizlik oranında hızlı bir artış meydana gelmiştir. 2016 Eylül’de %10,3’ten %11,3’e ilerleyen işsizlik oranı, 2017’nin başında %12’ye kadar çıkmıştır. TÜİK’in işsizliğe dair son verilerinde ise bu oran %10,2’dir.
Suriyeli sığınmacıların iş piyasalarına olan etkisi konusunda eriştiğimiz akademik yayınların farklı sonuçlara ulaştığı görülmekte. Örneğin, Tümen (2016)’in çalışmasına göre yoğun göç alan illerde işsizliğin göç almayan bölgelere göre %0,77 oranında yükseldiği, iş gücüne katılımın ise %1,03 oranında düştüğü görülüyor. Esen ve Binatlı (2017)’nın çalışmasındaki istatistik modellerine göre ise Suriyeli sığınmacı sayısının yoğun olduğu bölgelerde işsizliğin yüksek olduğu, kayıtlı ve kayıt dışı istihdamın da azaldığı hesaplanıyor.
Kuyumcu ve Kösematoğlu (2017)’na göre Türkiye’ye geldikten sona mülteci kamplarına yerleştirilen Suriyelilerin %85’ten fazlası çalışmak için kamplardan ayrılmış durumda. Ayrıca 2016’nın Ocak ayına kadar Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de çalışması için gerekli düzenleme yapılmamıştı. Bu sebeplerle Suriyeliler başta tarımda ve küçük çaplı işletmelerde kaçak yollarla ucuz işgücü olarak çalıştırılmıştır.
2016 Ocak’ta ise Türkiye'de ikamet eden ve çoğunluğu Suriyeli olan sığınmacılara belli koşullarda çalışma izni verilmesini sağlayan Başbakanlık genelgesi yayınlandı. Bu durum Suriyelilerin Türk ekonomisi içerisindeki çalışma koşullarını iyileştirmiş ve sayılarının artması sağlandı.