2023 genel seçimlerinin üzerinden bir yıl bile geçmeden yapılan 2024 yerel seçimlerinde, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) büyük bir başarı elde etti. Ankara ve İstanbul dahil 14 büyükşehirde sandıktan birinci parti olarak çıkan CHP, genel toplamda %38 oy oranına ulaşarak, 1977’den bu yana ilk kez Türkiye genelinde birinci parti oldu. AK Parti ise %35 oy oranıyla tarihinde ilk kez ikinci sıraya geriledi.
Ekonomik olarak ise, 2018’den bu yana süren Türk lirasındaki değer kaybı ve özellikle son yıllarda derinleşen yüksek enflasyon, seçmen tercihlerinde etkili oldu. CHP’nin yerel seçim zaferi sonrasında, erken seçim tartışmaları da yeniden ülke gündeminin merkezine yerleşti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu yöndeki çağrılarını sıklaştırırken, son açıklamasında ekonomideki kötü gidişata dikkat çekerek, “Kitlelerin sesi duyulmazsa seçimden başka çare yok” ifadelerini kullandı.
1980 Sonrası Erken Seçim Geleneği
Türkiye siyasi tarihine bakıldığında, 1946’daki çok partili hayata geçişten itibaren — 27 Mayıs ve 12 Eylül askeri darbeleri ile 1957 seçimleri hariç — 1983’e kadar genel seçimlerin büyük ölçüde anayasal takvime uygun şekilde yapıldığı görülüyor. 1946, 1950, 1954, 1961, 1965, 1969, 1973 ve 1977 seçimleri, dönemin anayasalarının öngördüğü dört yıllık yasama süresinin sonunda gerçekleşti. Bu süreçte, ara rejim dönemleri dışında, yalnızca 1957 seçimleri normal süresinden önce düzenlendi.
1980 darbesinin ardından hazırlanan 1982 Anayasası ile meclis yasama süresi beş yıla çıkınca, Türkiye’de erken seçim uygulamaları da giderek daha yaygın hale geldi. 2007’de yapılan anayasa değişikliğiyle seçimlerin yeniden dört yılda bir yapılması kabul edildi; fakat 2017’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilirken bu süre tekrar beş yıla çıkarıldı. Bu değişikliklerle birlikte erken seçimler, artık siyasi sistemin olağan bir parçası haline gelmiş durumda.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi
2017 Anayasa değişikliğiyle birlikte, cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimlerinin beş yılda bir ve aynı gün yapılması esas alındı. Anayasa’nın 77. maddesine göre, bu iki seçim ister zamanında yapılsın ister erken, mutlaka aynı gün içinde gerçekleştirilmek zorunda.
2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun “Seçim dönemi, seçimin başlangıcı ve seçim günü” başlıklı 6. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçimleri beş yılda bir Cumhurbaşkanı seçimi ile birlikte aynı gün yapılır.  Bir önceki seçimin yapıldığı tarihten itibaren beş yılın dolmasından önceki son Pazar günü oy verilir.
ifadeleriyle ve 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun  3. maddesinin 1. ve 3. fıkralarında, 
Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır. Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev sürelerinin dolmasından önceki son Pazar günü oy verme günüdür. Görev süresi, birlikte yapılan bir önceki seçim tarihi esas alınarak belirlenir.
ifadeleri ile erken seçim kararları bu kanuni dayanağa sahip. Yani, zamanında yapılması durumunda bir sonraki cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimi 14 Mayıs 2028’de yapılacak. 
Erken Seçim Kararı Nasıl Alınır?
Anayasa’da “erken seçim” ya da “süresi dolmadan seçim” gibi bir kavram doğrudan yer almıyor. 16 Nisan 2017 Referandumu ile kabul edilip 9 Temmuz 2018’de yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kapsamında, bu durum Anayasa’nın 116. maddesinde “Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin yenilenmesi” başlığıyla düzenleniyor. 

Anayasa’nın 116. maddesine göre, seçimlerin olağan tarihinden önce yapılabilmesi için iki yol bulunuyor: Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin beşte üç çoğunlukla alacağı karar ya da Cumhurbaşkanı’nın tek başına alacağı karar. Her iki taraf da bu kararı almak için herhangi bir gerekçe sunmak zorunda değil. TBMM’nin seçimleri yenileyebilmesi için en az 360 milletvekilinin oyu gerekiyor. Aynı şekilde, Cumhurbaşkanı da seçimleri tek başına yenileyebiliyor.
Ancak 2017 Anayasa değişikliğiyle gelen sisteme göre, seçimlerin yenilenmesi durumunda hem TBMM hem Cumhurbaşkanı seçime gitmek zorunda. Yani Cumhurbaşkanı sadece meclisi, Meclis de sadece Cumhurbaşkanı’nı seçime götüremez. Her iki organ da ancak kendi görev süresini de sona erdirmek koşuluyla, diğerinin görevine son verebiliyor.
Bunun yanı sıra, Cumhurbaşkanının ikinci görev döneminde TBMM tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi durumunda, Cumhurbaşkanı üçüncü kez aday olabiliyor
Karar Alındıktan Kaç Gün Sonra Seçim Yapılabiliyor?
Seçimlerin yenilenmesine ilişkin karar, ister TBMM ister Cumhurbaşkanı tarafından alınsın, bu kararın verildiği günden sonra gelen altmışıncı günü takip eden ilk pazar günü, Cumhurbaşkanı ve TBMM seçimlerinin birlikte yapılması gerekiyor. Bu hüküm, Milletvekili Seçimi Kanunu’nun “Seçimin yenilenmesi” başlıklı 8. maddesi ile düzenleniyor. 
Seçim dönemi bitmeden önce, seçimin yenilenmesine Türkiye Büyük Millet Meclisi veya Cumhurbaşkanınca karar verilmesi halinde, durum Bakanlar Kurulu tarafından kırksekiz saat içinde ilan olunur (f.1). (Değişik fıkra: 10/9/1987-3403/4 md.) Yenileme kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından verilmişse Meclis, seçimin yapılacağı tarihi de belirler. Yenileme kararının Cumhurbaşkanınca verilmesi halinde, bu kararın verildiği günden sonra gelen doksanıncı günü takip eden ilk Pazar günü oy verilir. (f.2)
İlgili kanun maddelerinde seçim tarihine dair farklı süreler yer alsa da, geçerli olan düzenleme, daha sonra yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu esas alınarak uygulanıyor. Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 8. maddesinde, seçimlerin Cumhurbaşkanınca yenilenmesi durumunda 90. günde oy verileceği belirtilmiş olsa da, bu hüküm “Sonraki kanun önceki kanunu ilga eder” (Lex posterior derogat priori) ilkesi gereği artık uygulama alanı bulamıyor.
Seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi hâlinde bu karar kırksekiz saat içinde Resmî Gazete’de yayımlanarak ilân olunur. Bu kararın verildiği günden sonra gelen altmışıncı günü takip eden ilk Pazar günü Cumhurbaşkanı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi birlikte yapılır.