2018 yılının son günlerindeyken, geçtiğimiz bir yılda Türkiye ekonomisinde hangi kalemler nasıl değişti ve etkileri neler oldu sizler için inceledik. Hazırladığımız bu bültende 2018 yılındaki döviz kurları, enflasyon, faiz, işsizlik oranları, ekonomik büyüme, dış ticaret, sanayi üretimi ekonomik güven endeksi gibi ekonominin bazı alt başlıklarında yaşanan değişiklikleri inceledik. Bununla birlikte akaryakıt fiyatları ve kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye puanlamaları da bu bültende yer alan diğer başlıklardan oldu.
2018’de Döviz Kurları Rekor Seviyelere Çıktı
2018’de Türkiye ekonomisinin tüm alt başlıklarındaki değişimlerde en büyük pay sahibi döviz kurlarında yaşanan artış oldu. Özellikle Ağustos 2018’de yaşanan bu artışlarda Dolar maksimum 7,09 TL’ye, Euro 8,04 TL’ye ve Pound ise 8,8 TL’ye kadar çıktı.
Döviz kurlarında yaşanan bu artışları, Merkez Bankası tarafından yayınlanan geçmiş yıllardaki verilere göre incelediğimizde, 2017 yıl sonunda 3,79 TL olan Dolar kuru, 27 Aralık 2018’e geldiğimizde 5,3 TL’ye, 4,06 TL olan Euro 6,04 TL’ye ve 4,72 TL olan Pound 6,7 TL’ye çıktı. Ayrıca TL 2018 yılında Dolara karşı %28,4, Euro’ya karşı %33, Pound’a karşı ise yaklaşık %29,5 oranında değer kaybetti.

2018 yılında döviz kurlarının dışında özellikle altının fiyatı da artış gösterdi. 31 Aralık 2017’de 157 TL olan gram altın, bir yılda %37,5 artış göstererek 216 TL oldu. Çeyrek altın bir senede 260 TL’den 353 TL’ye, yarım altın 520 TL’den 706 TL’ye ve cumhuriyet altını da 1.046 TL’den 1.448 TL’ye çıktı.
Türkiye’de Enflasyon
2018 yılında Türkiye’de siyasiler tarafından en çok tartışılan ve vatandaşlar tarafından sıkça dile getirilen konuların başında enflasyon, yani ürünlerdeki düzenli fiyat artışları geldi. Hemen hemen her kesimden vatandaşın hissettiği bu fiyat artışları, ürünlerin neredeyse hepsinde görüldü. Firmalar tarafından ithal edilen hammadde ve işlenmiş maddelerin dövizle alınıyor olması, bununla beraber firmaların dövizdeki artışı işledikleri ürüne yansıtmaları Türkiye’de yaşanan enflasyonun başlıca sebeplerinden oldu.
TÜİK tarafından aylık olarak yayınlanan ve 407 farklı madde incelenerek hesaplanan tüketici fiyat endeksi (TÜFE), Aralık 2017’de yıllık olarak %11,92’ydi. 2018’in son açıklanan enflasyonu olan Kasım 2018’de de enflasyon, bir önceki yılın aynı ayına göre %21,62 oldu. Ayrıca ekim ayında gerçekleşen %25,24’lük enflasyon oranı da son yılların en yüksek enflasyon oranı oldu.

Kredi ve Mevduat Faizleri Artış Gösterdi
Türkiye’de 2018 yılı gündeminde en çok yer alan konulardan biri de artan döviz kuru ve yükselen enflasyon oranları ile beraber artan faizler oldu. Yaşanan döviz kuru artışı ve enflasyon oranları, özellikle ağustos ayından sonra MB’nin kısa süre içerisinde mevduat ve kredi faiz oranlarında artışlar açıklamasına sebep oldu. Merkez Bankası, enflasyonu ve dolar kurunu düşürmeyi hedefleyerek faizleri arttırdı. Faizlerdeki bu artış ile beraber ülke ekonomisinin daha iyiye gideceği düşünülerek hem eldeki dövizin bozulması hem de “yastık altındaki” yani herhangi bir yatırım yapılmayan paraların yatırım amaçlı değerlendirilmesi de sıkça konuşuldu.

2018 yılında MB konut, ihtiyaç, ticari ve taşıt kredilerine uygulanan faiz oranlarını da arttırdı. MB tarafından ihtiyaç kredilerine uygulanan faiz oranında yaklaşık %75, taşıt kredilerinde %114, konut kredilerinde %102 ve ticari kredilerinde uygulanan faiz oranında %63 artış yaşandı.

Ekonomik Büyüme
Gayri safi yurt içi hasıla (GSYH), bir ülke içerisinde belli zaman aralıklarında üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin para birimi cinsinden toplam değerini ifade ediyor. Siyasi kesim tarafından sıkça duyduğumuz ekonomik büyüme kavramı da Türkiye’deki toplam GSYH ve GSYH’daki artış oranlarını içeriyor.
TÜİK tarafından yılın her çeyreğinde açıklanan GSYH, 2017 yılında 4 çeyrek sonucu 3,1 trilyon TL oldu. TÜİK 2018 yılında ise 3 çeyreğin verisini açıkladı. 2017’nin ilk 3 çeyreği ile 2018’in ilk 3 çeyreğini kıyasladığımızda ise, 2017’de 2,22 trilyon lira iken 2018’in ilk üç ayında 2,7 trilyon TL oldu. Dolar bazında ise 2017’de ilk üç çeyrek GSYH’si yaklaşık 616 milyar $ iken 2018 yılının ilk üç çeyreğinde ise yaklaşık 598 milyar $ oldu.
Türkiye’nin Kredi Notu
Ülke kredi notu, bir ülkenin kendisine verilen borçları geri ödeyebilme kapasitesini veya geriye ödeyememe olasılığını gösteren bir kredi riski değerlendirmesidir. Dünyada 3 büyük kredi derecelendirme kuruluşu bulunuyor: Moody’s, Fitch ve Standard&Poors (S&P). Bu kuruluşlar ülkelerin kredi risk puanlarını hesaplarken ülkenin cari durumunu ve mali performansını inceler, buna göre de puanlama yaparlar.
Türkiye’nin 2017 ve 2018 yılındaki kredi risk puanlarına bakacak olursak; Fitch 2017 yılındaki BB+ olan kredi risk puanını 2018 yılında BB’ye düşürdü. Moody’s 2017’de Ba1 olan Türkiye kredi risk puanını önce Mayıs 2018’de Ba2’ye, Ağustos 2018’de ise Ba3’e indirdi. S&P ise 2017’de BB olan kredi notunu Mayıs 2018’de BB- ye, Ağustos 2018’de ise B+’ya düşürdü.
Dünya’nın en önemli 3 kredi derecelendirme kuruluşu tarafından yapılan bu puanlama neticesinde 2018 yılında Türkiye’nin ekonomik güvenilirliği azalmış ve yatırım yapılamaz-spekülatif seviyesinde olduğu belirtilmiştir.
2018’de Dış Ticaret
Dış ticaret hacmi, bir ülkenin yurt dışına ihraç ettiği ürünler ve yurt dışından ithal ettiği ürünlerin değerlerinin toplamıdır. TÜİK tarafından aylık periyotlarla açıklanan dış ticaret verileri en son Ekim 2018’de yayınlandı. Kasım ayı verileri ise en son Ticaret Bakanlığı tarafından paylaşıldı.
2018’de dış ticaret de hemen hemen ülke ekonomisinin her kaleminin etkilendiği gibi döviz kurlarındaki artıştan etkilendi. İhracat verileri yıl içinde dalgalanma gösterse de, Eylül 2018’den itibaren artış eğilimine girdi. İthalat verileri de Temmuz ayına kadar yüksek seviyelerde görüldü fakat ağustos ayında o da bir önceki aya göre yaklaşık %25 düşüş gösterdi.
2017 yılında yaklaşık 390 milyar $ olan Türkiye’nin dış ticaret hacmi, 2018’in ilk 11 ayında yaklaşık 360 milyar $ oldu. Ayrıca Türkiye’nin 2018’in ilk 11 ayında en çok ithalat yaptığı ülke yaklaşık 18,4 milyar $ ile Rusya, ihracat yaptığı ülke ise yaklaşık 13,5 milyar $ ile Almanya oldu.

Sanayi Üretimi
Türkiye’de gerek siyasiler gerekse de medya kurumları tarafından sıkça konuşulan bir konu da ekonominin en önemli değerlerinden biri olan sanayi üretimi oldu. Türkiye’de sanayi gelişmelerini takip edebilmek adına bakılması gereken en önemli performans göstergelerinden biri de TÜİK tarafından aylık olarak yayınlanan sanayi üretim endeksidir. Aylık olarak yayınlanan sanayi üretimi endeks verilerine bakıldığında Aralık 2017’de 118,7 olan endeks puanı, Ekim 2018’e gelindiğinde 111’e düşmüştür.

Sanayi üretim endeksindeki bu düşüşün başlıca sebeplerinden biri de döviz kurlarında yaşanan artış oldu. Kurlarda yaşanan bu artış, sanayi üreticilerinin almış olduğu hammadde fiyatına yansıdı böylece imal edilen ürün fiyatlarının artmasına ya da imalat sayılarının düşmesine sebep oldu. Sanayi üreticilerinin ürettikleri emtianın fiyatını bir ölçüye kadar tüketiciye yansıtmış olması da enflasyon oranlarının 2018 yılı ikinci yarısında artış göstermesine sebep olan faktörlerden biri oldu. Ayrıca sanayi üretimi yapan firmalardan bazılarının konkordato ilan etmesi de bu gelişmelerin bir sonucu olarak görülebilir.
Türkiye’de Akaryakıt Fiyatları 2017’de Neydi 2018’de Ne Oldu?
Ülkemizde yıllardan beri en çok konuşulan konulardan bir diğeri akaryakıt fiyatlarıydı. 2018 yılında döviz kurlarındaki artış ve ithal edilen petrol varili fiyatlarında yaşanan düşüş, Türkiye’deki akaryakıt fiyatlarına zaman zaman indirim zaman zaman ise zam olarak yansıdı. Hükümet tarafından yapılan bu fiyat değişikliklerinin sonucunda Aralık 2017’de litresi 5,57 TL olan benzin ve 5,03 TL olan motorin fiyatları 2018 yılı sonunda litresi 5,87 TL ve 5,67 TL’ye çıktı.
Ekonomik Güven Endeksi Ne Söylüyor?
Ekonomik güven endeksi, Türkiye’deki tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme, beklenti ve eğilimlerini gösteren bir bileşik endekstir. Bu endeks, tüketici güven endeksi imalat sanayi, hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörleri güven endekslerinin ağırlıklandırılarak birleştirilmesinden oluşmaktadır. Ayrıca ekonomik güven endeksinin 100'den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği, 100'den küçük olması ise genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği göstermektedir. Peki 2018 yılında Türkiye’de ekonomik güven endeksi nasıl değişiklik gösterdi?
TÜİK tarafından aylık olarak yayınlanan ekonomik güven endeksi, özellikle 2017 yılının ilk 8 ayında artış göstermişti. 2017’nin 8. ayından itibaren düşüş eğiliminde olan ekonomik güven endeksi Aralık 2017’de 95,3 puan olarak gerçekleşti. 2018 yılına yaklaşık %10 artarak 104,9 puanla başlayan endeks Kasım 2018’e geldiğimizde ise yaklaşık %30’luk bir azalışla 73,7 puana düştü.

Sektörel Güven Endeksi ve Tüketici Güven Endeksi
Ekonomik güven endeksinin alt endekslerinden biri olan sektörel güven endeksi inşaat, perakende ticaret ve hizmet sektörü güven endeksi olarak 3 ayrı kategoride inceleniyor. Sektörel güven endeksi de ekonomik güven endeksi gibi TÜİK tarafından aylık olarak açıklanıyor.
Açıklanan verilere göre, 2018 yılı başından yıl sonuna gelindiğinde bu 3 farklı endeks de azalış gösterdi. Özellikle inşaat sektörü endeksi yaklaşık %25 oranında düşüş kaydederken, hizmet sektörü endeksi %20, perakende ticaret sektörü ise %9,2 oranında düşüş kaydetti.

Ekonomik güven endeksinin bir diğer bileşeni olan tüketici güven endeksi de Ocak 2018’de 72,3 puan iken Aralık 2018’de yaklaşık %20 düşüşle 58,2 puan oldu. Tüketici güven endeksinin alt başlıkları olan genel ekonomi beklenti endeksi %21, işsiz sayısı beklentisi endeksi %20 ve hanenin maddi durum beklentisi endeksi yaklaşık %17 düşüş gösterdi. Tasarruf etme beklentisi endeksi ise Aralık 2017’de 18 puan iken Aralık 2018’e gelindiğinde 20,6 puan oldu.