İddia şöyle;

Bir X hesabı tarafından 1 Aralık 2025 tarihinde yapılan paylaşımda, Mahmut Esat Bozkurt’un “İslam’ı kaldıralım, Hristiyan olalım” dediğini ve Mustafa Kemal Atatürk’ün bu teklifi yapanlara karşı çıkan Kazım Karabekir’i susturduğu iddia edildi.

İddia KISMEN YANLIŞ
İddiaya kaynak olarak gösterilen Uğur Mumcu’nun Kazım Karabekir Anlatıyor adlı kitabında, Mahmut Esat Bozkurt’a atfedilen “Hristiyan olalım” ifadesi geçmiyor.
Kazım Karabekir’in ölümünün ardından ailesi tarafından yayımlanan eserlerde, 18 Temmuz 1923’te Ankara Garı’nda geçtiği aktarılan laiklik tartışmasına yer veriliyor. Ancak bu metinlerde de Mahmut Esat Bozkurt’a atfedilen iddiadaki ifadeler bulunmuyor. Öte yandan Mahmut Esat Bozkurt, Atatürk İhtilali adlı kitabında Kazım Karabekir ile yaşanan tartışmanın, Türkiye’nin din değiştirmesiyle değil; din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması meselesiyle ilgili olduğunu açıkça belirtiyor.
Bozkurt’un iddiadaki ifadeleri kullandığını ileri süren tek kaynak, Kazım Karabekir’in 1970 yılında Yeni İstanbul gazetesinde yayımlanan hatıralarını kaynak olarak gösteren Ahmet Kabaklı’nın Temellerin Duruşması adlı eseri.
Uğur Mumcu’nun Kitabında Bozkurt’un “Hristiyan olalım” İfadesi Yer Almıyor
Kurtuluş Savaşı’nın önde gelen komutanlarından Kazım Karabekir, erken Cumhuriyet döneminde Mustafa Kemal Atatürk ile yaşadığı görüş ayrılıklarıyla da dikkat çeken bir siyasi figürdü. Cumhuriyet’in temel ilkelerine karşı değil; daha çok reformların hızı, yöntemi ve zamanlaması konusunda “evrimci” ve “muhafazakâr-liberal” bir çizgide duruyordu. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası deneyimi ve ardından İzmir Suikastı davasında idamla yargılanıp beraat etmesi, Karabekir’in Atatürk’ün ölümüne kadar aktif siyasetten çekilmesine yol açtı. 1933’te Millî Mücadele’ye ilişkin bazı yazılarda kendisine haksızlık yapıldığını düşünerek kendi görüşlerini İstiklal Harbimizin Esasları adlı kitapta topladı. Fakat eser basım aşamasındayken toplatılıp imha edildi. Karabekir’in özellikle tanıklıklarına ve muhalif perspektifine dayanan yazıları ise 1960 sonrasında ailesi tarafından yayımlandı.
Söz konusu iddiaya bakıldığında Mahmut Esat Bozkurt’un  “İslam’ı kaldıralım, Hristiyan olalım” dediğini ve Kazım Karabekir’in  “Haddinizi bilin! Biz Müslümanız, siz ne diyorsunuz?” dediğini bunun karşılığında Mustafa Kemal Atatürk’ün Kazım Karabekir’i susturduğu belirtilmiş. İddia görselinde “Atatürk ne dedi?” ve
“Türkiye’nin resmi dini Hristiyanlık olmalıdır.” sözleri de yer alıyor. İddiada bu diyaloga kaynak olarak Uğur Mumcu’nun “Kazım Karabekir” kitabı gösterilmiş. 
Uğur Mumcu’nun Kazım Karabekir Anlatıyor kitabı incelendiğinde, ilgili bölümün 86. ve 87. sayfalarda yer aldığı görülüyor. Bu kısımda, Karabekir’in Ankara Garı’ndaki özel kalem müdürlüğüne uğradığı sırada Tevfik Rüştü (Aras) Bey’in “Ben kanaatimi Meclis kürsüsünden haykırırım, kimseden korkmam” dediği; Karabekir’in bu kanaatin ne olduğunu sorması üzerine Mahmut Esat Bozkurt’un “İslam’ın terakkiye mani olduğu, İslam kaldıkça yüzümüze kimsenin bakmayacağı” yönünde bir yorum yaptığı aktarılıyor. Tartışmaya daha sonra Fethi Okyar da katılarak, “Türkler İslamlığı kabul ettiklerinden beri geri kaldılar ve İslam kaldıkça da bu halde kalmaya mahkûmlar” ifadesini kullanıyor. Sonraki sayfalarda Karabekir’in bu sözlere verdiği yanıt yer alırken, bölüm Atatürk’ün tartışmayı keserek “Müzakere çok hararetlendi, burada kesiyorum” demesiyle sona eriyor.

Uğur Mumcu’nun kitabında Mahmut Esat Bozkurt’un İslam dininin ilerlemeye engel oluşturduğuna dair sözleri yer alsa da, “Hristiyan olalım” şeklinde bir ifadeye rastlanmıyor. Atatürk’ün de bu yönde bir yorum yaptığı ya da konuşmalarda “Türkiye’nin resmî dini Hristiyanlık olmalıdır” dediğine dair herhangi bir kayıt bulunmuyor. Mumcu ayrıca bu diyalogun Karabekir’in anlatımı olduğunu vurguluyor. Kazım Karabekir’in 18 Temmuz 1923 tarihli günlük notları da benzer bir durumu aktarıyor: O gün Teşkilât-ı Esasiye’nin ikinci müzakeresinin yapıldığını, kendisinin toplantıdan haberi olmadığını ve tartışmanın devletin dininin “İslam” olarak yazılmasının kaldırılması üzerine yürüdüğünü belirtiyor. Bu aktarımlarda da Türkiye’nin dininin Hristiyanlık olması yönünde herhangi bir ifadeye rastlanmıyor. Karabekir’in yayımlanan bir diğer eseri Paşaların Kavgası da aynı olayı, kendi günlüklerinde aktardığı biçime ve Uğur Mumcu’nun anlattığı çerçeveye benzer şekilde aktarıyor.
Bozkurt’un “Hristiyan olalım” İfadesini Kullandığını İddia Eden Tek Kaynak Var
18 Temmuz 1923’te Ankara Garı’nda geçen bu tartışmaya “Türkiye’nin resmî dini Hristiyanlık olmalıdır” ifadesini ekleyen tek kaynak Ahmet Kabaklı’nın Temellerin Duruşması adlı kitabı. Kitabın 55. sayfasından itibaren Kazım Karabekir’in Yeni İstanbul gazetesinde 13–16 Kasım 1970 tarihlerinde yayımlanan hatıraları aktarıldığı  belirtilmiş. Bu bölümde genel çerçeve diğer kaynaklarla benzer olsa da, Tevfik Rüştü Bey, Karabekir ve Mahmut Esat Bozkurt arasındaki diyalog daha ayrıntılı biçimde verilmiş. Aktarıma göre Tevfik Rüştü Bey’in “Ben kanaatımı millet kürsüsünde de haykırırım, kimseden korkmam. Teşkilât-ı Esasiye’de dinimiz apaçık yazılmalıdır” sözlerine karşılık Karabekir, “Teşkilât-ı Esasiye’de dinimizin İslam olduğu yazılıdır Tevfik Rüştü Bey. Hangi kanaati haykıracaksın? Teşkilât-ı Esasiye’ye hangi dini yazdıracaksın?… Hristiyanlığı mı?” şeklinde yanıt vermiş. Diyaloğun devamında ise Mahmut Esat Bozkurt’un araya girerek “Evet, Hristiyanlığı… Çünkü İslamlık terakkiye manidir; bu dinle yürünmez, mahvoluruz ve bize kimse de önem vermez” dediği aktarılıyor. 

Mahmut Esat Bozkurt: Tartışmanın Konusu Laiklikti
18 Temmuz 1923’te Ankara Garı’nda geçen bu tartışmayı eserlerinde aktaran bir diğer isim de, iddiada kendisine “Hristiyan olalım” sözü atfedilen Mahmut Esat Bozkurt. Bozkurt, Atatürk İhtilali adlı kitabının 119. sayfasında olayı şöyle anlatıyor: “Ankara İstasyonu’ndaki Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü binasında konuşulurken, dinle ilgili maddelerin projeden çıkarılmasını ben teklif etmiştim. Dinle devlet işlerinin birbirine karışmasının Türk milletinin felaket sebebi olduğunu ileri sürmüştüm. Yalnız bizim değil, Roma devletinin bile yıkılış sebebinin Hristiyanlık olduğunu iddia etmiştim. Kâzım Karabekir, fikirlerime asabiyetle hücum etti.” Bozkurt’un aktarımına göre tartışmaya daha sonra Fethi Okyar da katılıyor ve “Canım, böyle şeyleri karıştırmayalım. Biz ihtilalci miyiz, yoksa devlet idarecileri mi?” diyerek konuyu kapatmaya çalışır. Kitapta, tartışmayı izleyen Atatürk’ün de “Zamanı gelir…” diyerek müdahalede bulunduğu belirtiliyor.

Tüm bu kaynaklar birlikte değerlendirildiğinde, Mahmut Esat Bozkurt’a atfedilen “ Hristiyan olalım” şeklindeki sözün tarihsel bir temele dayandığı iddiası tartışmalı. Paylaşımdaki iddianın dayandırıldığı Uğur Mumcu’nun kitabında böyle bir ifade geçmiyor. Kazım Karabekir’in kendi günlüklerinde ve kitabı Paşaların Kavgası’nda da böyle bir ifade bulunmuyor. Bu kaynaklar değerlendirildiğinde 18 Temmuz 1923’te Ankara Garı’nda geçen bu tartışmanın odağının bir din değiştirme değil, devlet ile din işlerinin ayrılması ve laiklik meselesi olduğu anlaşılıyor. 

Sonuç olarak;

Mahmut Esat Bozkurt'un "Türkiye'nin resmi dili Hristiyanlık olmalıdır" dediği iddiası kısmen yanlış.