Yazar:
Gül Hür
İddia şöyle;

Bir Instagram hesabı tarafından 26 Haziran 2025’te yapılan paylaşımda, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan ormanlık alanları turizm yatırımlarına açabileceği iddia edildi

İddia DOĞRU
Resmî Gazete’de 26 Haziran 2025’te yayımlanan değişiklikle, kamuya açık olmak şartıyla, kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan bazı orman alanlarının turizm yatırımları kapsamında tahsis sınırları içine alınabileceği hüküm altına alındı.
Yönetmeliğe eklenen madde, kıyıdaki orman alanlarının turizm yatırımlarına açılmasına izin verdiği gerekçesiyle çevre örgütleri ve hukukçular tarafından Anayasa’ya aykırı, kamu yararına aykırı ve doğaya zararlı bulunarak yoğun eleştiriyle karşılandı.
Yeni Yönetmelikle Kıyı Ormanları Turizm Amaçlı Tahsis Edilebilecek
Türkiye’de çevre düzenlemeleri ve bu düzenlemelerin inşaat ve turizm gibi sektörlerle olan ilişkisi uzun süredir toplumsal tartışmaların merkezinde yer alıyor. Özellikle kıyıların, ormanlık alanların ve doğal sit bölgelerinin yapılaşmaya açılması, geniş bir kesim tarafından doğa talanı olarak görülüyor ve yoğun tepkiyle karşılanıyor. Muhalif çevre hareketleri, bu konuda güçlü bir hassasiyet geliştirirken, sosyal medyada hızla yayılan bazı içerikler zaman zaman yeterince doğrulanmadan paylaşılabiliyor. Bu durum, gerçek çevre tehditlerinin anlaşılmasını zorlaştırdığı gibi, kamuoyunda kafa karışıklığına da yol açabiliyor. Bu kırılgan denge çerçevesinde, her yeni düzenleme dikkatle ve bilgi temelli bir bakışla değerlendirilmeli. 
Sosyal medyada dolaşıma giren bir paylaşım, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan ormanlık alanları turizm yatırımlarına açma yetkisi verildiğini öne sürüyor. İddia, doğal alanların yapılaşmaya açılacağı endişesiyle özellikle çevre duyarlılığı yüksek kesimlerde büyük yankı uyandırmış. Konuyla ilgili anahtar kelimeler kullanılarak yapılan basit bir internet aramasında, çeşitli habersitelerinde bir yönetmelik değişikliğine atıf yapıldığı görülüyor. Resmî Gazete’de 26 Haziran 2025’te yayımlanan bu değişiklikle, gerçekten de kamuya açık olmak şartıyla, kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan bazı orman alanlarının turizm yatırımları kapsamında tahsis sınırları içine alınabileceği hüküm altına alınmış.

Yönetmeliğe Eklenen Madde ile İlgili Endişeler 
Resmî Gazete’de yayımlanan bu düzenleme, “kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan orman alanlarının, kamuya açık olmak şartıyla turizm yatırımlarına tahsis edilebilmesi”ne imkan tanıyan bir değşiklik anlamına geliyor. Düzenlemede yer alan bu ifade, çevre örgütleri ve muhalif çevrelerde kıyıların fiilen özel işletmelere devredilmesinin önünü açacağı endişesiyle karşılandı. Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi bu alanların ekosistem açısından kritik olduğunu, kıyıların ve ormanların yapılaşmaya açılmasının biyoçeşitliliğe ve halkın erişim hakkına zarar vereceğini savunuyor. 
Yerel çevre platformları ise düzenlemenin Anayasa’nın 43. ve 169. maddeleri ile Kıyı Kanunu’na açıkça aykırı olduğunu ileri sürüyor. Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı, “kıyılar halkındır” diyerek yönetmeliği kıyıların özelleştirilmesi sürecinin yeni bir adımı olarak değerlendiriyor ve yönetmelik değşikliğinin Anayasa’ya aykırı olduğunu söylüyor. Öte yandan, Kültür ve Turizm Bakanlığı veya düzenlemeyi savunan çevrelerden henüz kamuoyuna açık bir savunma ya da detaylı açıklama yapılmış değil. Bu durum, yönetmeliğin nasıl uygulanacağına dair belirsizlikleri artırıyor.

Sonuç olarak;

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan ormanlık alanlarını turizm yatırımlarına açabileceği iddiası doğru.