İddia şöyle;

Bir Instagram hesabı tarafından 5 Ağustos 2022 tarihinde yapılan paylaşımda Dünya’nın dönüş hızının arttığı ve artışın bu şekilde devam etmesi hâlinde yıkıcı sonuçları olacağı iddia edildi.

29 Temmuz 2022, ‘Normal Bir Güne Göre’ 1,59 Milisaniye Daha Kısa Sürdü

Dünya’nın kendi ekseni etrafında bir tam tur dönmesi yani Dünya’da bir gün 24 saat, yani 86.400 saniye sürmekte. Genel kabul bu olsa da, aslında bu süre her zaman tam olarak bu ölçüde gerçekleşmiyor. Birkaç milisaniye uzun ya da kısa gerçekleşebilen bu süre, birkaç faktöre bağlı olarak değişebiliyor. Ay ve Güneş’in etkileri, Dünya’nın çekirdeğine bağlı etkiler veya yüzeyinde kütlelerin dağılımı, sismik aktiviteler, buzullaşma, hava şartları, okyanuslar ve dünyanın manyetik alanı bu tetikleyicilerden yalnızca birkaçı.
1960’lardan bu yana Dünya’nın dönüş hızı, özellikle 1950’li yıllarda icat edilen atomik saatler ile ölçülüyor. Ölçümler süresince bir süredir Dünya’nın dönüş hızının her geçen yıl yavaşladığı kaydediliyor, 1973’den bu yana evrensel zamanın tutarlı ve tek bir ölçüsü olabilmesi için saatler aralıklarla 1 ‘artık saniye’, yani fazladan bir saniye ile ölçülüyordu.
2020’de, toplam 28 tane rekor kısalıkta gün kaydedildi. Dünya’nın hızlanışı 2021’de de sürdü fakat yeni bir rekor kaydedilmedi, ta ki, 29 Temmuz 2022’ye kadar. 24 saatten 1,59 milisaniye daha kısa süren 29 Temmuz günü tüm rekorları kırdı. Kaydedilen bu rekor hız, kısa bir süre içinde haber sitelerinde ve sosyal medya paylaşımlarında, kimi zaman ‘felaket senaryoları’ ile birlikte paylaşılmaya başladı.

Dönüş Hızındaki Artışın Sebebi Olarak Birçok Teori Öne Sürülüyor

Bilim insanları henüz bu hızlanmanın sebebi konusunda bir fikir birliğine varabilmiş değil; 20. yüzyıl boyunca buzul tabakalarında yaşanan erime veya kuzey yarımküredeki rezervuarlarda büyük miktarlarda su birikmesi teoriler arasında en sık dile getirilenlerden birkaç tanesi. Chandler Yalpalaması olarak bilinen bir fenomenin de sık sık sebeplerden biri olabileceği yönünde konuşuluyor. Astronom Seth Carlo Chandler’ın 1891’de keşfettiği bu fenomen Dünya’nın ekseninde yaşanan sapmalara işaret ediyor. 2017 ve 2020 arasında Dünya oldukça az yalpalamaya uğramış. Dünya’nın dönüşünün hız kazanmasında bu durumun da etkisi olabileceği konuşuluyor. 

‘Negatif Artık Saniye’ Uygulamasına Gidilebilir

Dünya üzerinde zamanı ölçmek, akıllı telefonları ve bilgisayar sistemlerini koordine tutmak için Evrensel Koordine Zaman (Coordinated Universal Time - UTC) kullanılıyor. Bu sistem ile coğrafyaların zaman dilimleri belirleniyor. Aynı zamanda astronomik zaman olarak da bilinen bu ölçüm, Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki dönüşünün ne kadar sürdüğüne sıkı sıkıya bağlı. Eğer Dünya’nın dönüş hızında yaşanan bu ivme devam ederse, bilim insanları evrensel zaman ölçümlerinden bir saniye çıkarmak zorunda kalabilir.
Milisaniyelik bu hız değişiminin canlıların hayatına doğrudan bir etkide bulunacağı düşünülmüyor fakat zaman ölçümlerinde negatif bir saniyeye gidilmesinin lokasyon uygulamaları ve bilgisayar sistemleri için önemli etkileri olabileceği tahmin ediliyor. Günümüzde akıllı telefonlar, bilgisayarlar ve iletişim sistemlerinin hepsi oldukça hassas çalışan zamanlama sistemleri ile çalışmakta. Fakat bu problemlerin çoğu aşılabilir sorunlar. Yani büyük endişelere kapılmak için geçerli bir sebep bulunmuyor.
Şimdiye kadar zamanın bütünlüğünü korumak için, Dünya’nın dönüş hızında yaşanan bu değişimler sebebiyle yaklaşık 27 artık saniye oluşturuldu. 2012’de Reddit dahil olmak üzere birçok internet sitesi bu sebeple büyük kesintiler yaşadı. 
Negatif bir artık saniye ise henüz hiç deneyimlenmedi ve böyle bir adımın yazılımlar için önemli etkileri olabileceği düşünülüyor. Dolayısıyla, negatif artık saniye uygulaması, donanım altyapılarını yönetenler ve yazılımlar için bir sorun olabilir. 

İddia YANLIŞ

Bir Instagram hesabı tarafından yapılan paylaşımda Dünya’nın dönüş hızının arttığı ve bu durumun yıkıcı sonuçlar doğurabileceği iddia edilmişti. 1950’lerde atomik saatlerin icat edilişinden bu yana en kısa gün, Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki dönüşünü 24 saatten 1,59 milisaniye daha kısa sürede tamamlamasıyla 29 Temmuz 2022’de kaydedildi. Bilim insanları şimdiye dek giderek yavaşladığı öngörülen Dünya’nın zaman koordinasyonunu korumak için ‘artık’ saniyeler oluşturuyorlardı. 2020’den bu yana normalden daha kısa sürdüğü ölçülen günlerin sayısında bir artma yaşanırken, 2022’de en kısa günün kaydedilişinin ardından bu defa senkronizasyon için ‘negatif artık saniye’ uygulamasına gidilmesi planlanıyor. Böyle bir adım akıllı telefon, bilgisayar ve diğer yazılım sistemleri için kısa süreli riskler yaşanabileceği anlamına geliyor olsa da, canlı yaşamı için yıkıcı sonuçlar doğuracak bir yapıda değil.

Sonuç olarak;

Dünya’nın dönüş hızındaki artışın böyle devam etmesinin yıkıcı sonuçlara neden olacağı iddiası yanlış.