Bir Twitter kullanıcısı tarafından 19 Ağustos 2021 tarihinde yapılan bir paylaşımda aşıların koruyucu olmadığı ve aşı firmalarının sorumluluk almadığı iddia edildi. Paylaşım 13 binden fazla beğeni alırken ve 2 bin 500’den fazla da retweet almış.
Paylaşımda geçen metin şu şekilde:
Korumayan bi aşıyı niye olayım , kanıtlanmamış , üretenlerin bile sorumluluğunu almadığı, bişey olursa sorumlu değiliz dediği bi aşıyı niye vurulayım, 4 aşı korumuyosa 44 aşımı vurulucak , ne oluyoruz
Aşılar Koruyucu mu?
Aşıların Covid-19 virüsü karşısında ne kadar etkin oldukları konusunda farklı zamanlarda farklı araştırmalar yapılmış olsa da, Delta varyantının hâkim hale gelmesiyle beraber aşıların virüse karşı etkinlikleri yeniden tartışmaların odağı haline geldi. Nature’da yer alan bir habere göre, iki doz Pfizer/BioNTech veya AstraZeneca aşısı olmak oldukça bulaşıcı Delta varyantına karşı koruma sağlıyor. Fakat bu koruma zaman içerisinde azalıyor. Buna göre, Pfizer/BioNTech aşısının koruyuculuğu ikinci dozdan iki hafta sonra %92 iken, 30 gün sonra %90’a, 60 gün sonra %85’e ve 90 gün sonra %78’e düşüyor. Keza AstraZeneca aşısının etkisi de iki hafta sonrası için %69 iken, 90 gün sonrası için %61 olarak ölçülmüş. Fakat, yazıda da belirtildiği üzere, araştırma sadece bulaşmalar üzerine yapılmış. Ağır hastalanma veya hastaneye yatış üzerine bir veri sağlanmamış.

Nitekim, Pfizer/BioNTech aşısının ağır hastalanmaya karşı etkisi üzerine yakın zamanda yapılan bir çalışmada, aşının ağır hastalanmaya karşı etkisinin altı ay sonunda dahi %97 olduğu ölçülmüş. Büyük Britanya Hükümeti tarafından sağlanan verilere göre ise Delta varyantına karşı iki doz uygulandıktan sonra hastaneye yatışlara karşı Pfizer/BioNTech aşısı %96 ve Moderna aşısı %92 etkili olarak ölçülmüş. Yakın zamanda CDC tarafından sağlanan veriye göre ise mRNA aşısından iki doz olmuş kişiler arasında 24 haftalık bir dönem için hastaneye yatışlara karşı etkililik oranları 1-12 hafta arası için %86 ve 13-24 hafta arası için %84 olmuş.

Bu durumda, aşıların koruyucu etkisi zamanla azalsa da hastalığı ağır geçirme ve hastaneye yatışlara karşı hâlâ etkin olduğu görülüyor. Nitekim yapılan çalışmalara göre, aşılama sayesinde İngiltere’de 7,2 milyon kişinin hastalık kapmasının ve 27 bin ölümün, ABD’de ise 279 bin ölümün ve 1,25 milyon insanın hastaneye yatışının engellendiği hesaplanmış. Bu nedenle, aşılamanın hızlıca devam etmesi tavsiye ediliyor.

Aşı Firmaları COVID-19’un Aşılarının Sorumluluğunu Almıyor mu?
Aşı firmalarının ürettikleri aşıları piyasaya sürebilmeleri için belirli güvenlik standartlarını izlemeleri gerekiyor. Bu standartlar ise klinik deneyler yoluyla belirleniyor. Klinik deneyler üç fazdan oluşuyor. Birinci fazda çok az kişi deneye katılırken, ikinci fazda aşının uygulanması planlanan toplumsal grupları temsilen belirli bir örneklem çerçevesi oluşturuluyor ve aşı bu grupta uygulanıyor. Üçüncü fazda ise aşı binlerce kişiye yapılıyor ve etkililik ile güvenlik açısından değerlendiriliyor. Eğer bir aşı bu üç fazda da başarılı olursa lisanslama süreci başlıyor.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlanan bilgiye göre, düzenleyici kuruluşlar üreticiler tarafından sağlanan bilimsel ve klinik sonuçları değerlendiriyor. Bu süreçte, üretici firmalar belirlenmiş olan şartlara göre verileri sunmak zorunda. Düzenleyici kuruluşlar ise klinik öncesi laboratuvar sonuçlarını, insanlar üzerine yapılan klinik deneyleri ve imalat bilgilerini değerlendiriyor.

Aşı üreticileri ürünlerinin olası yan etkilerini de düzenleyici firmalara sunuyorlar. Nihayetinde, düzenleyici kuruluşlar sadece aşıların potansiyel yan etkilerinin faydasından daha az olduklarını belirlerse aşıları onaylıyorlar. Böylece ciddi yan etkiler oluşturabilecek veya güvenilir olmayan aşılar onaylanmıyor.
İddia Yanlış
Bir Twitter kullanıcısı tarafından yapılan bir paylaşımda aşıların koruyucu olmadığı ve aşı firmalarının sorumluluk almadığı iddia edilmişti. Aşıların uzun dönemde bulaşmalara karşı etkisinin azaldığı görülse de hastalığı ağır geçirmeye ve hastaneye yatışlara karşı uzun dönemde de etkili olduğu bilimsel olarak tespit edilmiş. Diğer taraftan, aşıların uzun bir prosedürel süreçten geçtiği ve güvenlik açısından kimi testlerde başarılı olması gerektiği düzenlenmiş durumda.

Sonuç olarak;

Aşılar koruyucu olmadığı ve aşı üreticilerinin aşıların sorumluluğunu almadığı iddiası yanlış.