Bir Instagram sayfası tarafından 27 Kasım 2020 tarihinde yapılan paylaşımda 1936’da Hıfzıssıhha tarafından 17 farklı aşı üretildiği ve Türkiye’nin artık aşı üretmediği iddia edildi. Gönderi, 64 binden fazla görüntülenme ve 600’e yakın paylaşım aşmış.
Paylaşımda geçen metin şu şekilde:
"Yerli ve milli diyoruz… Tüm aşıları ithal ediyoruz. Atatürk döneminde 17 aşı üreten Türkiye şimdi aşı üretemiyor. Türkiye 1936’da, Hıfzıssıhha’da 17 farklı aşı üretiyordu. 1996’da buna son verildi. O tarihten sonra aşı dışardan alınıyor, milyon dolarlar ödüyoruz. Tam 84 yıl önce bu aşıları üretiyorduk: 1)Tifo, 2)Dizanteri, 3)Kolera, 4)Veba, 5)Meningokok, 6)Stafilokok, 7)Boğmaca, 8)Brusella, 9)BCG, 10)Difteri, 11)Tetanoz, 12)Kızıl, 13)Karma, 14)Lekeli Humma, 15)Kuduz, 16)Çiçek, 17)Grip."
Paylaşım daha önce sosyal medyada gündeme gelmesinin yanında ulusal basında da birçok haber ajansı tarafından paylaşılmış. Söz konusu paylaşım daha önce de paylaşılmasının yanında, özellikle CHP Gaziantep Milletvekili İrfan Kaplan’ın 15 Eylül 2020 tarihinde yaptığı açıklamadan sonra sık sık gündeme gelmiş. Bunun yanı sıra, Ağustos 2020’de benzer bir iddiayı kontrol eden doğrulama platformu Teyit, 1940’lı yıllarda 20’ye yakın aşı üretildiğini belirtmiş.
1936’da Türkiye Hangi Aşıları Üretiyordu?
Sağlık Bakanlığı sitesinde yer alan "Türkiye’de Aşının Tarihçesi" başlıklı metinde, Osmanlı’dan itibaren aşı üretimi ile ilgili başlıca gelişmelere yer verilmiş. Bu metinde, Cumhuriyet’in ilanından önce yer alan aşı çalışmaları da sıralanmış:

Bu bilgiler ışığında, 1885’te ilk kuduz aşısının bulunmasının 2 sene ardından, 1887 Ocak ayında aşının Osmanlı’ya getirildiği ve ardından Osmanlı’da ilk kuduz aşısının üretildiği görülebiliyor. 1892’de çiçek aşısı üretim evi kurulurken; 1911 yılında tifo, 1913’te kolera ve dizanteri aşıları ise ilk kez Türkiye’de hazırlanmış ve uygulanmış. 1927’de ise Türkiye’de verem aşısı üretimine başlanmış. Sitede aynı zamanda 1927 yılına ait ilk üretilen BCG aşısı ve prospektüsünün resmi de bulunuyor. 1928 senesinde ise Hıfzıssıhha Enstitüsü ile aşı üretimi merkezi hale getirilmiş.

Sağlık Bakanlığı’nın metnine göre, 1931 yılından 1996 yılına kadar tetanos ve difteri aşılarının üretilmesinin yanı sıra, Hıfzıssıhha Enstitüsü ile merkezileştirilen aşı üretimi ardından 1940’lı yıllara kadar tifo, tifüs, difteri, BCG, kolera, boğmaca, tetanos ve kuduz aşılarında seri üretime geçildiği de belirtilmiş.
Türk Tabipleri Birliği’nin Mart 2003 tarihli "Aşı Üretiminin Perde Arkası" başlıklı çalışmasında da Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi aşı çalışmalarına yer verilmiş.

1930’lu yıllarda üretilen aşılara yönelik TTB’nin hazırladığı çalışmadaki bilgiler ise şu şekilde: "1930-40'lar aşı serum üretiminin hızla arttığı yıllardır. Milyonlarca doz toksoid difteri ve tetanoz aşıları, Semple tipi kuduz aşısı, çiçek aşısı, kuduz serumu, pnömokok aşısı üretilmekte, dünyadaki gelişmeler yakından izlenmekte ve yerli yabancı ilaç kontrolleri yapılmaktadır. 1940'lı yıllarda tifo, Cox tipi tifüs, tifo-tifüs karma, tifo-difteri karma, intradermal BCG, veba-kolera karma, veba-kolera-tifüs karma, difteri-tetanoz karma, boğmaca-difteri karma, influenza tifo-difteri- tetanoz karma aşıları üretilmiştir."

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nın (TÜSEB) "Türkiye’de Aşı ve Serum Üretiminin Tarihçesi" isimli çalışmasında da benzer bilgiler yer almakta.

Buna göre iddiada yer alan aşıların Türkiye’de üretilme yılları şu şekilde özetlenebilir: 1903’te kızıl serumları Veteriner Hekim Mustafa Adil tarafından üretildi. 1911 yılında ilk kez tifo, 1913’te ilk kez dizanteri ve kolera aşıları üretilmiş. Osmanlı’da Bakteriyolojihane-i Şahane’de tifo, kolera, dizanteri, veba, tifüs aşıları ve meningokok serumu üretilmiş. 1933’te B.abortus (Brusella) sığır aşısı geliştirildi. 1930’da çiçek aşısı üretilmiş ve 1940’lı yıllara kadar tifo, tifüs (lekeli humma), difteri, BCG, kolera, boğmaca, tetanoz ve kuduz aşılarında seri üretime geçildiği de belirtilmiş. Sağlık Bakanlığı internet sitesinde 1927 yılına ait ilk üretilen BCG aşısı ve prospektüsünün resmi de bulunuyor. 1927 yılında Türkiye’de verem aşısı üretimine de başlanmış.
1940’lı yıllarda influenza tifo-difteri-tetanoz karma aşıları üretilmiş. Ancak influenza, yani grip aşısının üretimine geçilme senesi olarak 1952 gösterilmiş. İddia listesinde bulunanlardan biri olan stafilokok aşısının ise 1936’da üretildiğine dair bir bilgi yer almıyor, ancak aşı Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü tarafından üretilen aşılar listesine alınmış. Yalnız bu liste, 1990’lı yıllarda üretilen aşıları sıralamış.

Türkiye’de Aşı Üretimi Tamamen Durdu Mu?
Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde, 1971’de tifüs ve 1980’de çiçek hastalıklarının Türkiye’den silinmesi üzerine bu hastalıklar için üretilen aşı çalışmaları da durdurulduğu bilgisi yer alıyor. Türkiye’de aşı üretiminin tamamen kesilmesinin ise 1996’da DBT ve kuduz aşısı, 1997’de BCG aşı üretiminin sona ermesi ile olduğu belirtilmiş. Aşı üretiminin sona ermesi ile aşılar, satın alma yöntemiyle ülkeye getirilmeye başlanmış.

TÜSEB de yayınladığı çalışmada 1998’den itibaren Türkiye’de lisanslı bir aşı üretilmediğini belirtmiş.

Sağlık Bakanlığı’nın sitesinde, 2015 senesinde tetanos ve difteri aşılarının antijen üretimine kadar yapılması planlandığı bilgisi yer alıyor. 2019 yılında antijenin de tamamen Türkiye’de üretilmesi planlanmış. Bununla ilgili haber ise Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan, Temmuz 2020’de geldi.

Fahrettin Koca’nın yerli tetanos-difteri aşısıyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şu şekilde:
Temmuz 2020’de ruhsat verdiğimiz, antijen üretimi dahil tamamen yerli Tetanos-Difteri aşısının ilk kısmı bugün Bakanlığımızca kullanıma alındı. Yerlileşme politikası çerçevesinde başlattığımız yerli aşı üretimine yönelik süreç yeni müjdelerle devam edecektir. pic.twitter.com/TuaHWpRzQw
Temmuz 2020’de ruhsat verdiğimiz, antijen üretimi dahil tamamen yerli Tetanos-Difteri aşısının ilk kısmı bugün Bakanlığımızca kullanıma alındı. Yerlileşme politikası çerçevesinde başlattığımız yerli aşı üretimine yönelik süreç yeni müjdelerle devam edecektir. pic.twitter.com/TuaHWpRzQw— Dr. Fahrettin Koca (@drfahrettinkoca) November 25, 2020
Türkiye, COVID-19 salgınına yönelik yerli aşı çalışmalarında da bulunuyor. Bu konuyla ilgili Sağlık Bakanı Koca’nın 23 Kasım 2020 tarihinde yaptığı paylaşımı şu şekilde olmuştu:
TÜSEB desteğiyle Erciyes Üniversitesi’nde geliştirilen COVID-19 aşısının Faz-I çalışmasında 44 gönüllüye aşı uygulandı. Şu ana kadar ciddi bir yan etki görülmedi. İkinci doz aşılama 26 Kasım-14 Aralık tarihleri arasında yapılacak. Güzel haberlerini vereceğim 15 aşı adayı daha var
TÜSEB desteğiyle Erciyes Üniversitesi’nde geliştirilen COVID-19 aşısının Faz-I çalışmasında 44 gönüllüye aşı uygulandı. Şu ana kadar ciddi bir yan etki görülmedi. İkinci doz aşılama 26 Kasım-14 Aralık tarihleri arasında yapılacak. Güzel haberlerini vereceğim 15 aşı adayı daha var— Dr. Fahrettin Koca (@drfahrettinkoca) November 23, 2020
Sonuç:
İddia KISMEN YANLIŞİddia listesinde yer alan aşıların birçoğu 1936’da Türkiye’de üretilmekte olduğu görülüyor. Bunun yanı sıra, stafilokok ve grip (influenza) aşılarının üretiminin ise 1936’dan daha sonra bir tarihte başladığı, ancak Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü kapatılmadan önce bu aşıların da üretiminin yapıldığı görülüyor. Ancak 1936’da yapılan aşıların toplamı her şartta en az 17’yi buluyor. Bunun yanı sıra, Türk Tabipleri Birliği, TÜSEB ve Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan raporlarda Türkiye’nin aşı üretiminin 1990’ların sonunda durduğu belirtilmiş. Ancak bu raporlar 2020 tarihinden önce hazırlanmış. Temmuz 2020’de Fahrettin Koca, yerli tetanos-difteri aşısının Bakanlık tarafından kullanıma alındığını belirtmiş. Türkiye, COVID-19 salgını için de yerli aşı çalışmalarına başladı. Buna göre, 1936’da Hıfzıssıhha tarafından 17 farklı aşı üretildiği ve Türkiye’nin artık aşı üretmediği iddiası kısmen yanlış.

Sonuç olarak;

1936’da Hıfzıssıhha tarafından 17 farklı aşı üretildiği ve Türkiye’nin artık aşı üretmediği iddiası