Türkiye, 2016’da Brezilya’da düzenlenen Olimpiyat Oyunları’ndan 8 madalya ile döndü. Kaba bir hesapla Türkiye’de yaşayan her 10 milyon kişiye bir madalya düştü. Bu rakam Rio’da en fazla madalya kazanan ABD için 3,7. 67 madalya toplayan Birleşik Krallık’ta ise her 10 milyon kişiye 10 madalya düşüyor. Peki ülkelerin uluslararası turnuvalarında başarısını belirleyen etmenler neler? Daha fazla para doğrudan daha fazla madalya mı demek oluyor? Bu bültende Türkiye özelinde bu sorulara cevap için kullanabilecek verileri derledik.

2002’den beri ülkelerin spor politikaları ile uluslararası sportif başarı arasındaki ilişkileri inceleyen bir araştırma ortaklığı olan SPLISS (Sports Policy factors Leading to International Sporting Success), spor tartışmalarında dağınık olarak geçen birçok etmeni içinde barındıran bir yöntem geliştirerek ülkeler arasındaki sportif başarı farklılıklarına yeni bir yaklaşım getiriyor.
SPLISS’in geliştirdiği yöntemde çıktı, ülke sporcularının uluslararası turnuvalarda topladığı madalya sayısına göre ölçülüyor. Bu çıktıyı etkileyen girdiler ise dokuz farklı faktörde toplanmış:
SPLISS’in bu yöntem çerçevesinde 2012 ve 2016’da düzenlenen Olimpiyat Oyunları’nı vaka olarak ele aldığı araştırmalar özellikle finansal destek etmeninin önemini ortaya çıkardı. Güney Kore, Japonya, Fransa, Avustralya ve Kanada’da spora devlet ve piyango fonlamasının miktarı yılda 100 milyon Euro’yu buluyor. İlk tabloda da açıkça görüldüğü gibi bu ülkeler nüfusuna göre oldukça iyi başarı sağlamış ülkeler arasında.

Öncelikle ülkelerin spora yapılan harcamalarının tek kanaldan olmadığını, bu yüzden de detaylı bir bütçe incelemesi gerektirdiğini hatırlatalım. Türkiye’de Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı bir kuruluş olan Spor Genel Müdürlüğü, kamunun yaptığı spor harcamaları için temsili bir kuruluş olabilir. Genel Müdürlüğün bütçesine spor toto oyunlarından gelen gelirler de ekleniyor. Son 10 yılda Spor Genel Müdürlüğü’nün harcaması cari olarak 5 katından fazla artış gösterdi. Enflasyonu dikkate aldığımızda bu artış yaklaşık 1,5 kat seviyelerinde. Harcamalardaki artışa paralel olarak ise Türkiye vatandaşlarının uluslararası turnuvalarda aldığı toplam madalya sayısı dört katına yakın bir artış gösterdi.

     
Son 15 yılda Türkiye’nin uluslararası turnuvalarda başarılı olduğu sporlar da değişti. 2000 yılında güreş Türkiye’nin en fazla madalya topladığı spor dalıyken 2010’dan sonra karate, judo, wushu, taekwon-do gibi uzakdoğu sporları ön plana çıktı. 2016’da toplam madalyaların %41’i bu tür sporlardan geldi. Son on beş yıldaki bu gelişimin iyi irdelenmesi gerekiyor. Finansal kaynakların artışının yanında diğer etmenlerin de bu gelişimde etkili olduğu sezilebilir. Bu dallarda kursların yaygınlaşmasıyla katılımın artması yetenek belirleme sürecini de kolaylaştıran bir etken.