Doğruluk Payı gönüllüsü Pınar Şahin tarafından kaleme alınmıştır.Sanayi Devrimi ile birlikte işçilerin küresel ölçekte dayanışma ile verdiği mücadeleden doğan 1 Mayıs İşçi Bayramı, bugün işçilerin maruz kaldıkları haksızlıklara, çalışma sürelerine, yetersiz ücretlere ve zor çalışma koşullarına dikkat çekmek için dünyanın birçok ülkesinde çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatı’nın 1889 yılında gerçekleşen Paris Kongresi'nde, işçilerin dayanışmaları amacıyla yılda bir günün ortak bayram ilan edilmesine kararı verildi ve Amerikalı sendikacıların önerisi üzerine de o gün ''1 Mayıs'' olarak belirlendi. Türkiye’de ilk defa 1923’te kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı, o günden bugüne kimi zaman renkli görüntülere kimi zaman ise ağır olaylara sahne olmuştur. İstisnai durumlar haricinde her yıl sendikalar ve işçi örgütleri tarafından kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı, yıllar içerisinde yapılan sendikalaşma hareketleri, toplu iş sözleşmeleri ve işçi hakları açısından da oldukça önemli. Bu bağlamda, Türkiye’nin sendikalaşma ve işçi hakları özelinde elde ettiğimiz verileri derledik.
Türkiye’de Sendikalaşma Oranları Gün Geçtikçe Artış Gösteriyor
Sanayi Devrimiyle birlikte sorunlarını örgütlenerek çözmeye çalışan işçi sınıfı çalışma saatleri, sağlık, sosyal haklar gibi birçok konuda mücadele vermek için sendikalaşma yoluna girdiler. Türkiye’de yıllar içinde değişiklik gösteren sendikalı işçi sayısı ve sendikalaşma oranı ise son yıllarda artış göstermekte. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından açıklanan veriler incelendiğinde, Ocak 2013’te %9,21 olan işçilerin sendikalaşma oranı Ocak 2019’a gelindiğinde ise %13,86’ya çıkmış durumda. Artış gösteren sendikalaşma oranına bir de işçi sayısı açısından bakacak olursak, 2019 yılında Türkiye’de çalışan toplam işçi sayısı 13,4 milyon iken bu işçilerin 1,8 milyonu sendikalı işçi kategorisinde yer alıyor.

Türk-İş Bünyesinde En Çok Sendikalı İşçi Bulunduran Konfederasyon Durumunda
Türkiye’deki sendikalı işçiler çeşitli konfederasyonlara ait olan 20 farklı işkolundaki 172 farklı sendikaya üyeler. Bu konfederasyonların ise bünyelerinde kaç sendikalı işçi barındırdıkları merak konusu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile birlikte Resmî Gazete tarafından Ocak 2019’da yayınlanan sendika istatistiklerini incelediğimizde, bünyesinde 975 bin 300 işçi bulunduran Türk-İş’in en çok üyeye sahip konfederasyon olduğu görülüyor. Türk-İş’i 684 bin 144 üyesiyle Hak-İş takip ederken, Disk ise sahip olduğu 171 bin 428 üyesiyle 3. sırada yer alıyor.

Yıllara Göre Toplu İş Sözleşmeleri
İşçiler, hak ve sorumluluklarını işveren karşısında kabul ettirebilmek için sendikaya başvurur. Sendika, işçilerin talepleri doğrultusunda çalışır ve bu konuda bir birliğe varırsa, işverenle bir görüşme sağlar. İşçileri temsil eden sendika, talep ve çözümleri “Toplu İş Sözleşmeleri” adı altında yazılı bir metinde toplar ve işverenle mutabakata varır. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından açıklanan toplu iş sözleşmeleri istatistiklerini incelediğimizde, Türkiye’de en çok toplu iş sözleşmesinin yapıldığı yıl 1991 yılı oldu. En son açıklanan 2017 ise toplam 4 bin 472 sözleşme ile en çok sözleşme yapılan 2. yıl oldu. Toplu iş sözleşmelerinin en az yapıldığı yıllar ise 1981 ve 1983 yıllarıydı.

Toplu iş sözleşmelerinin fazla veya az olma durumu aslında sözleşmelerin kapsadığı işçi sayısının da fazla veya az olması anlamına gelmemekte. Örneğin 1982 yılı en çok sözleşmenin yapıldığı yıl olmasa da 1 milyon 170 bin işçiyi kapsaması ile bu alanda ilk sırada yer alıyor. 1967 yılı ise yine en az sözleşmenin yapıldığı yıllar arasında yer almasa da en az işçiyi kapsayan yıl olarak listenin başında geliyor.

Güvencesiz Çalışma Oranlarında Avrupa’da 2. Sıradayız
Bir diğer önemli konu ise Türkiye’de işçilerin içinde bulunduğu güvensiz ortam. Türkiye’de özellikle tarım sektöründe görülen mevsimlik işçi olma durumu, şirketlerin deneme süresi ile çalışanları sigortasız olarak çalıştırması ve işveren ile çalışan arasında yapılan kısa süreli sözleşmeler bu güvensiz ortamı sağlayan sebeplerden yalnızca bazıları. Türkiye’deki bu güvencesiz çalışma oranı ise Avrupa ülkelerine kıyasla bir hayli yüksek durumda. Avrupa İstatistik Kurumu (Eurostat) tarafından yayınlanan güvencesiz çalışma oranlarına göre ilk on ülke arasında yer alan Türkiye, %6,4 oranla listede 2. sırada bulunuyor.