
FIFA Dünya Kupasında 3. Genişleme: 48 Takımlı Organizasyon
Spor
İlk yayın :
20 Ekim 2025
İlk FIFA Dünya Kupası, 1930’da Uruguay’da yalnızca 13 takımla düzenlenmişti. 1929 Buhranı’nın ağır ekonomik koşulları ve kıtalar arası seyahatin maliyeti, turnuvaya katılan takım sayısını kısıtlayan başlıca etkendi. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından 1950’de yeniden başlayan turnuva, bu yıldan itibaren 16 takımla oynandı. Soğuk Savaş döneminde futbol artık sadece bir spor değil, küresel bir vitrin haline gelmişti. 1954’ten itibaren televizyon yayınlarıyla birlikte kendi efsanelerini yaratmaya başladı.
Futbolun giderek hızlanan endüstriyelleşme süreciyle birlikte FIFA Dünya Kupası da büyüdü: 1982’de 24, 1998’de ise 32 takıma çıkarıldı. Dünya Kupası yalnızca bir spor organizasyonu değil, dev bir ekonomik ve kültürel ürün haline geldi. 1994’te turnuvanın futbol kültürü zayıf olan ABD’de düzenlenmesi, FIFA’nın yeni pazarlara açılma stratejisinin görünür bir parçasıydı.
2000’lere kadar yalnızca Avrupa ve Amerika kıtalarında düzenlenen Dünya Kupası, 2002’de Japonya ve Güney Kore ortak ev sahipliğiyle Asya’ya, 2010’da Güney Afrika ile Afrika kıtasına taşındı. Fakat büyüyen futbol ekonomisi, ev sahipliği maliyetlerini astronomik düzeylere çıkardı. Bunun yanında, FIFA son yıllarda yolsuzluk iddialarına ve Rusya (2018) ile Katar’daki (2022) turnuvalarda insan hakları ihlallerini “sporla aklama” çabalarına göz yummakla yoğun şekilde eleştiriliyor.
Türkiye FIFA Dünya Kupası'na en son 2002 yılında katıldı.
FIFA Başkanı Gianni Infantino’nun, 2016’daki FIFA başkanlık seçimi öncesinde en dikkat çekici vaadi Dünya Kupası’na katılan takım sayısını artırmaktı. Bu vaat, özellikle turnuvada sınırlı kontenjana sahip olan Afrika ve Asya ülkelerinin desteğini kazanmayı hedefliyordu. Infantino başkanlığı kazandı ve onun yönetimindeki FIFA, 2023’te aldığı kararla turnuvaya katılacak takım sayısını 48’e çıkaracağını resmen duyurdu.
Bu genişleme kararının resmi gerekçesi, FIFA’nın “futbolu küreselleştirme” misyonu olarak sunuluyor. Daha fazla ülkeye katılım imkânı verilmesiyle futbola olan ilginin ve yatırımların artacağı düşünülüyor. Fakat kararın ardında ekonomik bir strateji de var: Futbol ekonomisini Hindistan ve Çin gibi hâlâ bu küresel furyaya tam olarak katılmamış ülkelere yaymak. 48 takımlı bir turnuva, maç sayısının artmasıyla birlikte yayın gelirlerini, sponsorluk anlaşmalarını ve bilet satışlarını da devasa ölçüde büyütecek.
Bu değişiklikler, beraberinde ciddi eleştiriler de getirdi. Turnuva kalitesinin düşmesi, organizasyon yükünün artmasıyla tek bir ülkenin ev sahipliğini üstlenmesinin giderek imkânsız hale gelmesi ve yoğun maç takviminin futbolcular üzerindeki fiziksel baskıyı artırması en sık dile getirilen endişeler arasında yer alıyor.
FIFA 2026, 48 takımla düzenlenecek ilk Dünya Kupası olacak. FIFA, bağlı konfederasyonlardaki takım kontenjanlarını yeniden düzenledi. Fakat yeni eleme formatı, birçok futbolseverin kafasını karıştıracak kadar karmaşık görünüyor.
Okyanusya
Önceki yıllarda Okyanusya elemelerini kazanan takımlar doğrudan Dünya Kupası’na katılamıyor, kıtalararası play-off oynamak zorunda kalıyordu. Örneğin 2022 elemelerinde birinci olan Yeni Zelanda, turnuvaya gidebilmek için bu play-off’a çıkmıştı. Ancak yeni formatla birlikte Okyanusya Futbol Konfederasyonu (OFC) artık doğrudan bir kontenjana sahip.
1930’dan bu yana Okyanusya elemelerinde Avustralya ve Yeni Zelanda dışında hiçbir ülke kıtalararası play-off’a bile yükselemedi. 2026 elemelerinde de OFC’den Dünya Kupası’na gidecek takım Yeni Zelanda oldu. Kıta finalinde Yeni Zelanda’ya kaybeden Yeni Kaledonya ise şansını kıtalararası play-off’ta deneyecek.
Asya
2022’de 4 takımın doğrudan, 1 takımın ise kıtalararası play-off ile katıldığı Asya elemelerinde, 2026 Dünya Kupası için bu sayı 8 doğrudan katılım + 1 play-off hakkı olarak güncellendi. Şu ana kadar Japonya, Avustralya, İran, Katar, Suudi Arabistan, Güney Kore, Özbekistan ve Ürdün turnuvaya katılmayı garantiledi. Bu ülkelerden Özbekistan ve Ürdün, Dünya Kupası’nda ilk kez sahne alacak.
Asya’daki eleme sistemi, çok sayıda ülke olduğu için oldukça uzun sürüyor. FIFA sıralamasında en geride yer alan 20 ülke —örneğin Afganistan, Nepal, Bhutan ve Sri Lanka— ilk turda mücadele ediyor. Bu turu geçen 10 takım ikinci tura yükseliyor. Aynı tur, Asya Kupası elemeleriyle birleştirildiği için, elenen takımlar bu turnuvaya da katılamıyor. İkinci turda Avustralya, Japonya gibi güçlü 26 ülke elemelere dahil oluyor. İlk turdan gelenlerle birlikte toplam 36 takım, dörderli 9 gruba ayrılıyor. Gruplarını ilk iki sırada tamamlayan 18 takım üçüncü tura geçiyor ve aynı zamanda Asya Kupası’na da katılma hakkı kazanıyor.
Tarihlerinde ilk defa Dünya Kupası organizasyonunda yarışacak olan Özbek futbolcuların sevinci
Üçüncü turda bu 18 ülke, 6’şarlı 3 gruba ayrılıyor. Her grupta ilk iki sırayı alan takımlar doğrudan Dünya Kupası bileti alıyor. Gruplarını 3. ve 4. sırada bitiren takımlar ise dördüncü tura çıkıyor. Dördüncü turda 6 takım, 3’erli 2 grupta tek devreli mini lig oynuyor. Gruplarını lider tamamlayan ülkeler Dünya Kupası’na gidiyor. İkinci sıradakiler ise kendi aralarında baraj maçı oynayarak kıtalararası play-off’a katılma hakkı elde ediyor.
Bu yıl Birleşik Arap Emirlikleri ve Irak, 13 ve 18 Kasım tarihlerinde yapılacak karşılaşmalarda bu şansı kovalayacak.
Afrika
Önceki sistemde 5 ülke zorlu elemeleri geçerek Dünya Kupası’na katılabiliyordu. Yeni formatla birlikte Afrika’nın kontenjanı 10 takıma çıkarıldı: 9 ülke doğrudan, 1 ülke ise kıtalararası play-off yoluyla turnuvaya katılma hakkı kazanacak.
Eski sistemde FIFA sıralamasında en gerideki 28 ülke, ikinci tura yükselebilmek için çift maçlı eleme oynardı. Bu turu geçen 14 takıma doğrudan ikinci turdan başlayan 26 ülke eklenir, toplam 40 takım 4’erli 10 gruba ayrılırdı. Grup birincileri daha sonra kendi aralarında play-off oynayarak Dünya Kupası biletini alırdı. Yeni sistemde ise 54 ülke, 6’şarlı 9 gruba ayrıldı. Her grubun lideri doğrudan Dünya Kupası’na katılacak. Grup ikincileri arasından en iyi 4 takım ise önce Afrika içi play-off, ardından kıtalararası play-off oynayarak turnuva şansını sürdürmeye çalışacak.
Bu yeni düzenlemeyle birlikte Cape Verde, Kamerun’la girdiği liderlik mücadelesini kazanarak tarihinde ilk kez Dünya Kupası’na katılma hakkı elde etti. Ada ülkesi, turnuvaya katılan en küçük ikinci ülke oldu. Afrika’dan 2026 Dünya Kupası’na katılacak diğer ülkeler: Güney Afrika, Senegal, Mısır, Fas, Fildişi Sahili, Cezayir, Tunus ve Gana. Gabon, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Kamerun ve Nijerya ise kıtalararası play-off bileti için mücadele edecek.
Cape Verde, Dünya Kupası tarihinin nüfus açısından en küçük ikinci ülkesi olacak.
Kuzey ve Güney Amerika
Kuzey Amerika ve Karayipler’de de kontenjan sayısı arttı. Önceki sistemde 3 takım doğrudan, 1 takım ise kıtalararası play-off ile katılıyordu. Yeni formatta 6 takım doğrudan, 2 takım ise play-off yoluyla Dünya Kupası’na katılma şansı bulacak.
2026 Dünya Kupası’nı ABD, Meksika ve Kanada birlikte düzenlediği için Kuzey Amerika’daki 3 doğrudan kontenjan ev sahibi ülkelere ayrıldı. Kalan takımlar ise 30 ülkenin 5’erli 6 gruba ayrıldığı eleme sisteminde mücadele ediyor. Gruplarını ilk iki sırada tamamlayan 12 takım bir üst tura yükseliyor. Bu turda 3 grup oluşturuluyor; grup birincileri doğrudan Dünya Kupası bileti alırken, en iyi iki ikinci takım kıtalararası play-off oynama hakkı kazanıyor. Bu elemelerde dikkat çeken takımlardan biri, Fenerbahçe’nin eski teknik direktörü Dick Advocaat yönetimindeki Curaçao. Tarihinde ilk kez Dünya Kupası’na katılma şansı bulunan ada ülkesi, bunu başarırsa turnuvaya katılan en düşük nüfuslu ülke olacak.
Curaçao Teknik Direktörü Dick Advocaat
Güney Amerika’da ise sistem büyük ölçüde aynı kaldı. 10 takımın tek grupta mücadele ettiği elemelerde, artık ilk 6 ülke doğrudan Dünya Kupası’na gidecek, 7. sıradaki ülke ise kıtalararası play-off oynayacak. Şu ana kadar Arjantin, Brezilya, Paraguay, Kolombiya, Ekvador ve Uruguay doğrudan katılım hakkı kazandı. Bolivya ise kıtalararası play-off’ta şansını deneyecek.
Kıtalararası Play-off Sistemi
Kıtalararası play-off sistemi adeta mini bir Dünya Kupası gibi işliyor. Bu aşamada Asya, Afrika, Güney Amerika ve Okyanusya’dan birer, Kuzey ve Orta Amerika ile Karayipler’den ise iki takım mücadele ediyor. Avrupa’dan ise temsilci yer almıyor.
Şu ana kadar Güney Amerika’dan Bolivya ve Okyanusya’dan Yeni Kaledonya, play-off’a katılmayı garantiledi. Toplam 6 takım, 3’erli iki gruba ayrılıyor. Her grupta FIFA sıralamasına göre bir takım seri başı ilan ediliyor ve doğrudan grup finaline çıkıyor. Diğer iki takım ise finale yükselebilmek için birbirleriyle maç yapıyor. İki finalin galipleri, 2026 FIFA Dünya Kupası’na katılacak son iki ülke olarak turnuva kadrosuna adlarını yazdırıyor.
Avrupa
Dünya Kupasının formatının değişmesinin ardından konfederasyonlar arası kontenjan artışının en az yaşandığı yer ise Avrupa oldu. Daha önceden 13 ülkenin katıldığı organizasyona Avrupa’dan artık 16 ülke katılacak. 2018 yılında UEFA, her grup içerisinde 6 ülkenin yer aldığı 9 gruplu eleme sistemini son kez uyguladı. O sisteme göre 9 grup birincisi direkt olarak katılırken, 9 grup ikincisi arasından en kötü ikinci ülke elenir, kalan 8 takım Dünya Kupası’na gidecek son 4 takım arasına girebilmek için play off oynardı.
UEFA’nın Uluslar Ligi organizasyonunu başlatmasının ardından ise 2022’de sistemde değişikliğe gidildi. Cebelitarık’ın da FIFA ve UEFA üyesi olmasıyla takım sayısı 55’e yükseldi. 5 grup beşerli takımdan oluşurken, 5 grup ise altışarlı takımdan oluşuyordu. Gruplarında birinci olan 10 takım direkt olarak Dünya Kupasına katıldı. 10 grup ikincisi ve UEFA Uluslar Ligi’nde grubunu lider bitiren en iyi 2 takım ise Dünya Kupası’na katılacak son 4 takımdan birisi olmak için play off mücadelesi verdi.
2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemelerinde play off mücadelesinde Türkiye, Portekiz'e mağlup olup, turnuva hasretine devam etmişti.
2026 FIFA Dünya Kupası’nda kontenjanın artması, UEFA’nın sistemi bir kez daha değiştirmesine sebep oldu. UEFA’nın yeni sistemine göre 54 takım, 6’sı dörderli ve 6’sı beşerli olmak üzere 12 gruba ayrılıyor. Her grubun lideri doğrudan 2026 Dünya Kupası’na katılıyor. Gruplarını ikinci sırada bitiren 12 takım ise play-off oynama hakkı elde ediyor. UEFA Uluslar Ligin’de gruplarını lider bitiren en iyi dört takım da 12 takımın arasına katılacak. Bu takımlar, Uluslar Ligi genel sıralamasına göre belirlenecek. Böylece, elemelerde gruplarını ikinci bitiren 12 takım ile Uluslar Ligi’nden gelen 4 takım, toplam 16 takım olarak Dünya Kupası bileti için play-off mücadelesi verecek.
Play-off’ta yer alacak 16 takım, 4 torbaya ayrılacak. Gruplarını ikinci sırada tamamlayan 12 ülke, Kasım 2025’te açıklanacak FIFA sıralamasına göre ilk üç torbaya yerleştirilecek. Son torbada ise Uluslar Ligi kontenjanından gelen 4 takım bulunacak. Kura çekiminde, 1. torbadaki takımlar 4. torbadakilerle eşleşecek. Türkiye’nin grubu büyük ihtimalle ikinci sırada tamamlayacağı öngörülüyor; bu nedenle 1. torbada yer almasına kesin gözüyle bakılıyor. Yani, Türkiye’nin muhtemel rakipleri Uluslar Ligi kontenjanından gelecek takımlar olacak.
UEFA’nın bu yeni eleme formatı ise basında bazı karışıklıklara yol açtı. Geçtiğimiz günlerde Kosova’ya 1-0 yenilen İsveç’in 2026 Dünya Kupası hayallerinin bittiği yönündeki haberler sosyal medyada hızla yayıldı. Ancak bu doğru değil. Grubunda 1 puanla son sırada yer alan İsveç’in, maçların bitimine iki hafta kala 7 puanlı Kosova’yı yakalama ihtimali düşük olsa da hâlâ matematiksel olarak şansı sürüyor.
Ancak sistem bununla sınırlı değil. İsveç gibi gruplarında ilk ikiye giremeyen takımların da, Uluslar Ligi’ndeki performanslarına göre play-off’a katılma şansı bulunuyor. Hatta, henüz puanı olmayan San Marino’nun bile teorik olarak hâlâ bir şansı var.
UEFA Uluslar Ligi’nde gruplarını lider tamamlayan ülkeler şöyle: İspanya, Almanya, Portekiz, Fransa, İngiltere, Norveç, Galler, Çekya, İsveç, Kuzey Makedonya, Kuzey İrlanda, Moldova ve San Marino.
14 Ekim 2025 itibarıyla Dünya Kupası elemelerinde Galler, Romanya, İsveç ve Kuzey İrlanda, Uluslar Ligi kontenjanıyla play-off potasında bulunuyor. İsveç’in önünde yer alan İspanya, Norveç ve İngiltere gruplarını ilk iki sırada bitirmeyi garantiledi. İsveç’in play-off şansını koruyabilmesi için, gruplarında lider olan Almanya ve Portekiz’in de ilk iki sırada kalması gerekiyor.
Listenin üst sıralarındaki Galler, elemelerde Kuzey Makedonya’yı geçerse doğrudan play-off’a gidecek. Aralarında 3 puan fark var; Kuzey Makedonya’nın bir, Galler’in iki maçı kaldı. Galler, 15 Kasım’da Lihtenştayn, 18 Kasım’da ise Kuzey Makedonya ile oynayacak. Eğer Galler bu maçı kazanırsa, İsveç Uluslar Ligi kontenjanında bir basamak yükselecek.
Daha da ilginç olan ise, bazı sıra değişiklikleri olursa San Marino’nun bile play-off’a kalma ihtimali doğması.
Eğer Kuzey İrlanda, Slovakya’yı geçer ve Romanya, Bosna-Hersek’in önüne çıkarsa, San Marino teorik olarak play-off hakkı elde edebilir. 18 Kasım’da Romanya–San Marino maçı bu yüzden büyük önem taşıyor. Üstelik San Marino’nun play-off’a kalabilmesi için Romanya’ya farklı yenilmesi gerekiyor. Şimdiye kadar 7 maçta 1 gol atıp 32 gol yiyen San Marino için bu pek de zor görünmüyor.
2004 ile 2023 yılları arasında galibiyeti bulunmayan San Marino, geçtiğimiz sene UEFA Uluslar Ligi'nde Lihtenştayn'ı 2 kez yenerek büyük bir sürpriz yaptı.
İLGİNİ ÇEKEBİLİR
1946’dan Günümüze Türkiye’nin Değişen Seçim Sistemleri
Türkiye’de Kadın Cinayetleri
Fotoğrafta Atatürk’ün Yanındaki Kişiler Şerif Hüseyin ve Oğulları mı?
Dominik Szoboszlai’nin İrlandalılarla Alay Ettiğini Gösteren Görsel Gerçek mi?
Haritalar Aslında Neyi Gösteriyor?
Isaac Newton Dünyanın 2060’da Sona Ereceğini mi Söyledi?
Görüntüler Fransa’da 2. Dünya Savaşı Sonrası Saçları Kesilerek Cezalandırılan Kadınları mı Gösteriyor?
Yüksek Transferler, Düşen Verim: Türkiye’nin UEFA ve FIFA Sıralamalarındaki Yeri
Görsel, 2026’da Dar Gelirli Yolculara Sunulacak Yarı Oturur Pozisyonlu Koltukları mı Gösteriyor?
Türkiye Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Montella Baskılar Nedeniyle Kadro Değiştirdiğine Dair Açıklama Yaptı mı?