10 Ocak gazetecilerin haklarını korumaya yönelik hazırlanan 212 sayılı yasanın 10 Ocak 1961 tarihinde yürürlüğe girmesi sebebiyle seçilmiş bir tarih. Bu günü Çalışan Gazeteciler Günü yapan gelişmeler ise aslında bu tarihten sonra olanlarla ilgili. Basın tarihine “Dokuz Patron Olayı” olarak geçen üç günlük gazete kapatma boykotu, bu tarihten sonra patlamış ve gazetecilerin patronlar karşısında giriştiği iş hakları mücadelesinde önemli bir mihenk taşı olarak tarihe geçmişti. Bu nedenle 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü basın tarihinde çetin bir mücadeleyi barındıran ve bu mücadeleyi her yıl hatırlatan önemli bir gün. 
“Fikir İşçileri Kanunu”
Milli Birlik Komitesi 27 Mayıs 1960’da görev başına geldiğinde dönemin basınındaki sorunları çözmek için çeşitli değişiklikler yaptı. Milli Birlik Komitesi “basın mesleğinde çalışanlar ve çalıştıranlar” arasındaki ilişkileri düzenleyen ve “Fikir İşçileri Kanunu” olarak bilinen 5953 sayılı kanunu, 212 sayılı kanun ile değiştirerek gazetecilere çeşitli iş hakları sağladı. 
212 sayılı kanun ile gazetecilere sağlanan hakların en önemlileri şunlardı:
Kıdem hakkı ile gazetecinin mesleğe ilk giriş tarihinin kıdem başlangıcı sayılması, ölüm ödeneği, gazetelerin kapanması durumunda gazetecilere ödenek verilmesi, istifa eden gazeteciye kıdem ödeneği verilmesi, aylıkların peşin olarak ödenmesi, gece çalışanlara haftada iki gün izin hakkı tanınması, kar eden gazetelerin gazetecilerine her yıl bir maaş ikramiye vermesi, ödemelerin gecikmesinde her gün için %5 faiz yükümlülüğü. 
Milli Birlik Hükümeti zamanında yapılan bir diğer değişiklik, resmi ilan dağıtımının düzene sokulması amacıyla 195 sayılı kanun ile kurulması öngörülen Basın İlan Kurumu’ydu. Amacı devlet ilanlarının dağıtımında adaletsizliği önlemek olan Basın İlan Kurumu ve Fikir İşçileri Kanunu ile gazetecilere verilecek haklar, gazete sahipleri tarafından tepki ile karşılandı.
“Dokuz Patron Olayı”
Gazete sahiplerinin itirazlarına rağmen 2 Ocak 1961’de kabul edilen 195 sayılı Basın İlan Kurumu yasası 9 Ocak 1961 tarihinde ve 212 sayılı Fikir İşçileri Kanunu ise 10 Ocak 1961’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Milliyet, Tercüman, Yeni Sabah, Hürriyet ve Yeni İstanbul gazetelerinin patronları yürürlüğe giren bu yasaları protesto etmeye karar verdi. 10 Ocak 1961’de bu kararı gazetelerinde “Gazetemizi 3 gün kapatıyoruz” başlığı ile bir bildiri yayınlayarak duyurdular. 

Dokuz gazetenin isminin bulunduğu bildiride şu ifadeler yer aldı;
“Millî Birlik Komitesi’nce ilân edilen basınla ilgili ka­nunlar milletçe girişilen bu aydınlık çağda basını eşi gö­rülmemiş bir tehlikenin içine atmıştır. İlk bakışta sadece basını ilgilendirir gibi görünen bu olay gerçekte doğrudan doğruya temel hak ve özgürlüklerimizi kısıntıya sokabile­cek bir mahiyet taşımaktadır.Basının devlet elinin karıştığı bir vasilik sisteminin Türk demokrasisinde açtığı yaraları pek yakın bir geçmiş­te milletçe müşahede etmiş bulunuyoruz.Türk Silahlı Kuvvetleri’nin desteğiyle saflarında yer almak mücadelesini yaptığımız Hür Dünya Cephesi bası­nının hiç birinde örneği görülmemiş ve görülemeyecek olan bir kontrol sisteminin Türk basınının üzerine konulmak istenmesi karşısındaki müracaatlarımız da sonuçsuz kaldı­ğından, biz, teessürümüzün belirtisi olmak üzere yarından itibaren üç gün çıkmayacağımızı sayın halkoyuna üzüntü ile bildiririz.”
“Basın” 
Dokuz gazetenin üç gün yayın durduracağını açıklaması üzerine gazeteciler aynı gün işverenleri boykot amacıyla Cağaloğlu’nda sessiz yürüyüş düzenlediler. Yürüyüşe katılan gazeteciler ellerinde pankartlar, Türk bayrağı ve Atatürk posteri taşıyordu. Yine 10 Ocak 1961 tarihinde İstanbul Gazeteciler Sendikası Yönetim Kurulu, dokuz gazete patronunun yayın durdurma kararı ile yarattığı boşluğu doldurmak için “Basın” isimli bir gazete çıkarma kararı aldı.

Kaynak: TGS

11-12-13 Ocak 1961 tarihlerinde üç sayı olarak çıkan Basın Gazetesi, döneme iz bırakan gazetecilik faaliyetlerinden biri oldu. 11 Ocak 1961 tarihinde “Daima Halkın Hizmetindeyiz” manşetiyle yayınlanan ilk Basın gazetesinde, 10 Ocak’ta gazetecilerin gerçekleştirdiği yürüyüşün fotoğrafına yer verildi. 
11 Ocak 1961 tarihinde yayın boykotu yapan dokuz gazetenin sahipleri ve temsilcileri ile Türkiye Gazeteciler Sendikaları Federasyonu ve İstanbul Gazeteciler sendikası temsilcileri arasında bir toplantı düzenlendi.Toplantıdan olumlu bir sonuç alınamaması üzerine 12 Ocak 1961 günü yeni bir toplantı kararı alınsa da, İstanbul Gazeteciler Sendikası bu toplantıya katılmayacağını belirtti. Toplantının ardından İGS tarafından yapılan açıklamada gazete patronlarının yürürlüğe giren kararlar üzerine müzakere etmek istediğini fakat İGS’nin gazetecilere tanınan hiçbir hak konusunda taviz vermeyeceğini belirtti. Bu süreçte Basın gazetesi çıkarılmaya devam etti. Basın gazetesinin en önemli işlevi ise gazetecilerin, haklarına tepki gösteren işverenlerine karşı düşündüklerini sansürsüz olarak yayımlayabilmesi oldu. Pek çok yazar, Basın gazetesinde gazete patronlarının olay hakkındaki tutumunu eleştirmiş, yaşanan olayları kendi açılarından değerlendirmişlerdi. 
Üç günlük yayın boykotunun sonunda dokuz gazete, Basın gazetesinde kendilerine yöneltilen eleştirilere yanıt olacak ortak bir açıklama yayınladı. Açıklamada çalışanların emeğine cephe almadıklarını ve sosyal güvenliklerinin zedelenmesini kabul etmediklerini fakat yürüyüşlerde ve gazetede ortaya atılan iddiaların asılsız olduğunu belirttiler. Açıklamada ücret politikalarına yer veren gazetelere  İstanbul Gazeteciler Sendikası tepki göstererek, gazetecilere ödendiği söylenen ücretlerin doğru olmadığını belirtti. 
Yaşanan bu olaylar, bir yıl sonra İstanbul Gazeteciler Sendikası’nın 10 Ocak’ı Çalışan Gazeteciler Bayramı olarak anmaya başlaması ile tarihe geçti. 1971’de bayram kelimesi değiştirilerek 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olarak anılmaya başlandı.