Bir X hesabı tarafından 27 Nisan 2025 tarihinde yapılan paylaşımda videonun İstanbul’da Kıbrıslı Rum lider Makarios’un heykelinin bulunduğu iddia edildi.
Videodaki görüntü Beylikdüzü’nde bulunan Kıbrıs Anıtı’ndan bir kesiti gösteriyor. Anıt 2017’de heykeltraş Azmi Sekban tarafından 3 bölümden oluşacak şekilde tasarlanmış. Kıbrıslı Rum lider Makarios’un bulunduğu kısım ise Kıbrıslı Türklere resmi statünün tanındığı 1959 Zürih ve Londra Anlaşmalarındaki imza törenini temsil ediyor.
Kıbrıs Anıtı’nın merkezinde 1983 - 2005 arasında KKTC’nin ilk cumhurbaşkanlığı görevini yapan Rauf Denktaş bulunuyor.
Heykelin Arka Planı: Kıbrıs Sorunu
Kıbrıs, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1571 yılında fethettiği ve yaklaşık üç yüzyıl boyunca yönettiği bir adaydı. Ancak 1878’de Osmanlı, adayı fiilen Britanya İmparatorluğu’na kiraladı ve 1914’te Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla da İngiltere adayı ilhak etti. 1925’te ise Kıbrıs, resmi olarak bir Britanya kolonisi haline geldi. Adadaki demografik yapı iki ana gruptan oluşuyordu: çoğunluğu oluşturan Rumlar (yaklaşık %77) ve Türkler (yaklaşık %18). Rumlar, 19. yüzyıldan itibaren Yunanistan’la birleşmeyi hedefleyen “Enosis” (birlik) fikrini savunmaya başladılar. Bu fikir özellikle 1950’li yıllarda radikalleşti. 1955’te kurulan EOKA (Ethniki Organosis Kyprion Agoniston) adlı silahlı örgüt, İngiliz yönetimine ve Kıbrıslı Türklere yönelik şiddetli saldırılar başlattı. Buna karşılık, Kıbrıslı Türkler de kendi toplumsal savunma örgütlerini kurdular, en önemlisi Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) idi. Artan şiddet ve çatışmalar İngiltere, Türkiye ve Yunanistan’ı bir çözüme zorladı. Bu bağlamda 1959 Zürih ve Londra Anlaşmaları devreye girdi.
1959 yılında imzalanan bu anlaşmalar Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsız bir devlet olarak kurulmasını öngörüyordu. Anlaşma İngiltere, Türkiye, Yunanistan ve iki Kıbrıs halkının (Rumlar ve Türkler) temsilcileri arasında imzalandı. Anlaşma ile Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’ye Kıbrıs’ın bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü ve anayasal düzenini koruma hakkı veriliyordu. Ayrıca Kıbrıs’ta iki halkın ortak yönetime katılımını esas olarak kabul edecek bir siyasi yapının kurulması da karara bağlandı. Bu yeni cumhuriyetin başkanı bir Rum, yardımcısı ise bir Türk olacak ve her ikisinin veto yetkisi bulunacaktı. Kamu görevlilerinin ve parlamentonun belli oranlarda temsil esasına göre yapılandırılması planlandı.
1959 anlaşmalarıyla kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti, iki toplumlu ve ortak yönetimi hedefleyen bir yapı öngörse de bu sistem kısa sürede işlemez hale geldi. 1963 yılında Rum lider Makarios’un anayasal değişiklik teklifleriyle Türk tarafının haklarının kısıtlanmaya çalışılması, toplumlar arası çatışmaları alevlendirdi. Bu süreçte Türk köylerine yönelik baskılar, can kayıpları ve kitlesel göçler yaşandı.
1964 yılında Kıbrıs’ın kuzeyindeki Erenköy, Rum güçlerinin kuşatması altına girdi ve Türk öğrenciler ile mücahitler direnişin merkezine dönüştü. Türkiye, garantörlük hakkını kullanarak bölgeye yardım gönderdi ve ilk kez Kıbrıs üzerinde hava harekâtı düzenledi. Bu harekât sırasında F-100 uçağı düşürülen Yüzbaşı Cengiz Topel paraşütle atlayarak kurtuldu, ancak esir alınıp işkenceyle öldürüldü. Topel’in ölümü, Türkiye’de büyük bir öfke yaratırken, Kıbrıs politikasında daha kararlı ve askeri müdahaleye açık bir tutumun benimsenmesinde etkili oldu.
1974’te ise Yunanistan destekli bir darbe ile Makarios devrildi ve Enosis hedefi doğrultusunda adanın Yunanistan’a bağlanması süreci başlatıldı. Türkiye, Garanti Anlaşması’ndan doğan hakkını kullanarak 20 Temmuz 1974’te adaya askerî müdahalede bulundu. Bu müdahale sonucunda ada fiilen ikiye bölündü: kuzeyde Türklerin, güneyde ise Rumların hâkim olduğu iki ayrı yönetim oluştu. 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edildi ancak Türkiye dışında hiçbir ülke tarafından tanınmadı. 1983’ten 2005’e kadar ise KKTC’nin cumhurbaşkanlığını Rauf Denktaş yaptı.
Heykel Neyi Gösteriyor?
Yapıldığı ilk günden bu yana zaman zaman tartışmalara konu olan Kıbrıs Anıtı, özellikle 2017 yılında sosyal medyada bağlamından koparılarak paylaşıldığında fiziksel saldırıya uğramıştı. Bu saldırının ardından dönemin Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından heykel ile ilgili açıklama yapmıştı. Bu iddia, sembolik ve tarihî yapıtların nasıl kolayca yanlış bilgiyle hedef haline getirilebildiğini ve kamuoyunda yanıltıcı algıların tekrar tekrar oluşturabildiğini gözler önüne seriyor.
İddiaya konu olan video izlendiğinde İstanbul’un ilçesi Beylikdüzünde Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk havacı şehidi olan Cengiz Topel’i işkence ederek öldüren dönemin Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Papaz III. Makarios’un heykelinin yapıldığı belirtilmiş. Bu bilgiler ışığında hareket edildiğinde arama motorlarında yapılan aramada söz konusu heykelin tamamına ulaşılabiliyor.
Beylikdüzü’nde yer alan ve üç bölümden oluşan Kıbrıs Anıtı heykeli incelendiğinde, sol bölümde Kıbrıs’ta savaşan mücahitler, orta bölümde Rauf Denktaş, sağ bölümde ise 1959’da imzalanan Zürih ve Londra Antlaşması’nı temsilen bir sahne yer alıyor. Bu anlaşmalar Kıbrıslı Türklerin adada resmi statüde tanınmasını sağlamıştı. Anlaşmalarda Rum tarafını Başpiskopos Makarios, Türk tarafını ise Dr. Fazıl Küçük temsil etmişti. Sahnede bu ikisi ve BM temsilcisi yer alıyor. Anlaşma imzalanırken masada olmamasına rağmen Rauf Denktaş da bu temsilde yer almış.
Söz konusu heykelle ilgili araştırma derinleştirildiğinde, 2017 yılında aynı iddianın tekrar dolaşıma girmesi sonrası anıta yönelik bir saldırı gerçekleştiği ve bu olayın ardından dönemin Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kamuoyuna açıklamalarda bulunduğu görülüyor. İmamoğlu, heykel yapılmadan önce Rauf Denktaş’ın ailesine ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) makamlarına danışıldığını belirtmiş. Denktaş ailesi İmamoğlu döneminde söz konusu anıtı ziyaret de etmiş. Ayrıca KKTC Meclis Başkanı Zorlu Töre’de eski Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık ile birlikte anıtı ziyaret ettiği görülüyor.
Özetle videodaki görüntüler heykelin tamamını dikkate almayarak bağlamında koparıldığı bir söylem üretiyor. Kıbrıs Anıtı tasarlanırken Rauf Denktaş’ı temele alan bir anlayış güdülmüş. Makarios’un bulunduğu kısım ise Kıbrıslı Türklere resmi statünün sağlandığı Zürih ve Londra Anlaşmaları’nı temsil ediyor.
Sonuç olarak;
Videonun Kıbrıslı Rum lider Makarios'un İstanbul'da heykeli olduğunu gösterdiği iddiası yanlış