Video Japonya'da İki Ay’ın Göründüğünü mü Gösteriyor?

Son dönemde sosyal medyada, paranormal ya da gizemli olay temalı videolar etkileşim ve tıklanma amacıyla sıkça paylaşılıyor. Görsel ve video üretim teknolojilerinin gelişmesi, kullanıcıların gerçek ile kurgu arasındaki farkı anlamasını zorlaştırıyor. Bu içerikleri üreten bazı hesaplar her ne kadar videoların kurgu olduğuna dair notlar eklese de, başka kullanıcılar aynı görüntüleri bağlamından kopararak gerçekmiş gibi paylaşıyor.

İddiaya konu video incelendiğinde, her iki görüntüde de gökyüzünde iki Ay olduğu görülüyor. Ancak, videodaki insanların farklı yönlere bakması ve kamerada görülen insan siluetlerinde bozulmalar bulunması, görüntülerin gerçek olmadığı şüphesini güçlendiriyor.

Bu şüphe üzerine videodan alınan karelerle yapılan tersine görsel aramada, YouTube’da içerik üreten “@darkbrain” adlı kullanıcının paylaşımları öne çıkıyor. Profilin shorts bölümünde, 12 Haziran 2025’te yayımlanan “Bilimin Hâlâ Tam Olarak Açıklayamadığı En Önemli 5 Gökyüzü Olayı” başlıklı videoda, toplam beş doğa olayı gösteriliyor. İnceleme sonucunda, videonun 00:24 ile 00:25 saniyeleri arasında, iddiadaki ilk görüntü sekansının yer aldığı tespit ediliyor.

Hesap incelenmeye devam edildiğinde, 14 Haziran 2025’te “Bu olaylardan birini görürseniz şanslısınız.” başlığıyla paylaşılan başka bir video daha görülüyor. Video izlendiğinde, daha en başında iddiadaki ikinci ana ait görüntünün yer aldığı görülüyor.

Bu iki bulgunun ardından profilin biyografi kısmında içerik üreticisinin yaptığı uyarı dikkat çekiyor. Burada videoların eğitim ve eğlence amaçlı olduğu, her birinin izleyicide “Bu video gerçek mi?” sorusunu uyandıracak şekilde hazırlandığı belirtiliyor. Ayrıca hesabın diğer videoları incelendiğinde de benzer kurgularla hazırlanmış çok sayıda içerik bulunduğu görülüyor.

Söz konusu iddiayı paylaşan Instagram kullanıcısı, videonun Japonya’da çekildiğini ve gökyüzünde iki ayın göründüğünü iddia etmekle kalmamış; bunun olası nedenlerini de sıralamış. Paylaşımda belirtilen ihtimaller ise şu şekilde: Atmosferik ışığın kırılması, lens yansıması (lens flare), UFO veya hologram teorileri ve çift gökyüzü cismi.

Atmosferik ışık kırılması (atmosferik refraksiyon), ışığın atmosferde ilerlerken farklı yoğunluklara (basınç, sıcaklık, nem) sahip katmanlardan geçmesi nedeniyle yolunun eğilmesi olayıdır. Deniz seviyesinde hava kırılma indisi üst katmanlara göre biraz daha yüksektir; bu dikey gradyan ışık ışınlarını genelde aşağı doğru büker. Sonuçta bir cisimden gelen ışık size eğri bir yoldan ulaşır ve cisim gerçekte olduğundan biraz daha “yukarıda” görünür.  Fakat atmosferik kırılma tek başına gökyüzünde “ikinci bir Ay” oluşturmaz. Kırılma, Ay’ın konumunu biraz yukarı kaydırır ve ufka yakınken şeklini ezer-büker; ama gökyüzünde ayrı bir ikinci kopya yaratamaz.

Lens yansıması, güçlü bir ışığın lens içindeki cam yüzeyler arasında ileri-geri yansımasıyla oluşan istenmeyen parıltı ve “hayalet” lekelerdir. Bu etki fotoğrafta kontrastı düşürür ve bazen ışık kaynağının soluk bir kopyasını gösterir. Bu etki sadece fotoğraflarda görülür. Ay kadar parlak, küçük bir kaynak karanlık fonda çekilince lens içi yansımalar Ay’ın soluk bir “ikizini” üretebilir. Fakat söz konusu videoda görülen kadar parlak cisimlerin oluşması mümkün değildir. 

UFO teorileri, gökyüzünde açıklanamayan cisimlerin (çoğu zaman “dünya dışı araçlar”) görüldüğünü iddia eder. Hologram teorileri ise devletlerin/kurumların gökyüzüne dev görüntüler “yansıttığını” (örn. “Project Blue Beam”) öne sürer. Bu iki anlatı, “iki Ay” fotoğraflarını bazen “uzaylı gemisi” ya da “gökyüzü hologramı” diye yorumluyor. Tabii ki bu iki teori de komplo teorisi olmaktan öte geçemiyor. Bugün Dünya’nın kalıcı bir ikinci uydusu yok. Geçici “mini-aylar” olarak bilinen küçük asteroitler, Dünya’nın çekim alanına girerek birkaç ay veya yıl yörüngede kalabiliyor. Ayrıca bazı cisimler, Güneş etrafında Dünya ile senkronize şekilde dolanan “eş-yörüngeler” veya “yarı-uydular” olarak biliniyor. Erken Dünya’ya dair bazı modeller ise milyarlar yıl önce Dünya’nın iki küçük uydusu olduğunu, bunların çarpışarak bugünkü Ay’ı oluşturduğunu da öne sürüyor. Fakat bu konu halen tartışma aşamasında.