İddia şöyle;

Bir X hesabı tarafından 23 Mayıs 2024 tarihinde yapılan paylaşımda CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun kaçak elektrik kullanımını savunduğu iddia edildi.

İddia YANLIŞ
→ Sezgin Tanrıkulu’nun açıklamalarının son dönemdeki kaçak elektrik kullanımıyla ilgisi yok ve eski tarihli birkaç konuşmasından alıntılar kullanılarak çarpıtılmış.
→ Tanrıkulu “zulüm” sözcüğünü çiftçilere verilen enerji desteğinin 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren kesilmesine yönelik olarak kullanmış.
→ Ayrıca Tanrıkulu başka konuşmalarında ve haberlerde kayıt dışı elektrik kullanımını savunan bir açıklama yapmamış, yalnızca kaçak elektrik kullanımının sonucu olarak köylere ve mahallelere kolektif olarak elektriğin kesilmesini eleştirmiş.
Tanrıkulu’nun Sözleri Çarpıtılmış
Son dönemde özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kaçak trafo ve elektriğe dair haberler hem basının hem sosyal medyanın gündeminde. Son olarak Dicle Elektrik Dağıtım A. Ş. (DEDAŞ), 2024 yılı içerisinde Şanlıurfa’da 2 bin 155 adet kayıt dışı trafo tespit ettiklerini belirtiyor. Bununla birlikte şirket, sadece Şanlıurfa’da Nisan ayında 351 adet kayıt dışı trafo tespit ettiklerini ve bunun ekonomiye zararının 200 milyon lira olduğunu açıklamış.
Paylaşımda böyle bir bağlam üzerinden CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun kaçak elektrik kullananların elektriği kesilmesiyla ilgili olarak “bölge halkına ve çiftçilere büyük zülum uygulanmaktadır” dediği iddia edilmiş. Tanrıkulu’nun son dönemde basına yansıyan ve sosyal medya hesaplarından yaptığı  açıklamalar araştırıldığında konuyla ilgili olarak Dünya Çiftçiler Günü nedeniyle hesabından paylaştığı gönderiye ulaşılabiliyor. Gönderiye 14 Mayıs 2024 tarihinde Tanrıkulu’nun Türkiye Büyük Millet Meclis’inde yaptığı konuşmanın video kesiti de eklenmiş. 

Tam haline meclis tutanaklarından da ulaşılabilen konuşma şu şekilde:
“Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyorum. Diyarbakır’la ilgili üç meseleyi bir daha gündeme getirmek durumundayım. Bir tanesi tarımsal sulamaya ilişkin. Sonuçta tarımsal sulama enerjiyle yapılmakta ve DEDAŞ bölgedeki bütün çiftçilere büyük zulüm uygulamakta. Bu gündeme yeniden gelecek. Şimdiden iktidar partisi milletvekillerini ve iktidarı uyarıyorum. 
İkinci mesele depolama meselesi. Bütün silolar şu anda dolu. Yarın öbür gün hasat olacak ve randevu sistemine yeniden geçilecek ve rüşvetle ve aracılarla bu işler yapılmaya çalışılacak. Dolayısıyla Toprak Mahsulleri Ofisinin buna ilişkin bir tedbir alması lazım.”

Tanrıkulu’nun bu konuşmasında sarf ettiği “bölgedeki bütün çiftçilere büyük zulüm uygulamakta” sözü paylaşımdaki açıklamayla benzerlik gösteriyor. Fakat bu cümlenin öncesinde kaçak elektrik kullanımının kesilmesiyle ilgili doğrudan bağlantılı bir atıf yok. Araştırmaya özellikle DEDAŞ’ı da dikkate alarak devam ettiğimizde Tanrıkulu’nun 15 Mayıs’ta katıldığı bir televizyon programında da çiftçilere zulüm uygulandığından bahsettiği ancak bu durumun çiftçilere verilen enerji desteğinin kesilmesini ve hasat zamanında bütün siloların sürekli dolu olmasını kastettiği görülüyor. 
Bu arada Tanrıkulu geçen yıl da DEDAŞ ile ilgili sorunları gündeme getirmiş. Ağustos 2023’te yapıtığı bir sosyal medya paylaşımında DEDAŞ’ın kolektif olarak elektrik kesmesine tepki göstermiş. 

TBMM’de yaptığı basın toplantısında Tanrıkulu, 10 Ağustos 2023 tarihinden itibaren elektrik verilmeyen Düzova Mahallesi’ni gündeme taşımış. Tanrıkulu köydeki 20 hanenin ekonomik sebepler nedeniyle borcunu ödeyememesi üzerine tüm köyün elektriksiz bırakılmasını eleştirmiş. 2023 Temmuz tarihli bir haberde de Tanrıkulu konuyla ilgili şu cümleleri kullanmış:
“12 Eylül döneminde Diyarbakır Cezaevi elektrik işkencesiyle anılırdı. Şimdi de yurttaşlarımıza DEDAŞ’ın elektrik işkencesi var. Kolektif cezalandırma devam ediyor. Bir abone kaçak elektrik kullanmışsa bütün bir mahallenin, bütün bir köyün elektriği kesiliyor, kolektif bir biçimde cezalandırılıyor”
Sonuç olarak, paylaşımdaki iddia Tanrıkulu’nun sözlerini bağlamından kopararak çarpıttığı için yanlış. 

Sonuç olarak;

Sezgin Tanrıkulu'nun kaçak elektrik kullanımını savunan açıklamalarda bulunduğu iddiası yanlış