Bir Twitter sayfası tarafından 9 Ağustos 2021 tarihinde yapılan paylaşımda; NASA’nın 8 Ağustos 2021’de çok yüksek bir manyetik alan dalgalanması yaşandığını ve bu dalgalanmanın insanlarda halsizlik ve baş ağrısı gibi semptomlar oluşmasına neden olabileceğini açıkladığı iddia edildi. Gönderi üç bine yakın beğeni ve beş yüzden fazla retweet almış.
Paylaşımda geçen metin şu şekilde:
Dün (Pazar) akşam saatlerinde çok yüksek bir manyetik alan dalgalanmasının meydana geldiği ve bu dalgalanmanın insanlarda halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, eklem ağrısı, zor uyanma gibi durumlara neden olabileceği aktarılıyor. NASA

8 Ağustos’ta Manyetik Alanlarda Anormallik Görüldüğüne Dair Bir Duyuru Var mı?
Söz konusu iddiada yer alan manyetik dalgalanma görselinin manyetik ölçümlerde neyi ifade ettiğine dair bir bilgi ya da verilerin kaynağı yer almıyor. Paylaşım metninden iddia kaynağının NASA olduğu anlaşılıyor.
NASA’nın ve NASA’ya bağlı birimlerin resmi internet sitelerinde, Facebook, Instagram ya da Twitter sayfalarında 8 Ağustos’ta yaşanmış çok yüksek bir manyetik alan dalgalanması olduğuna dair bir içerik, iddiada yer alan görsele benzer bir data paylaşımı, konu ile ilgili bir haber ya da duyuru bulunmuyor.
Konu ile doğrudan ilgili bir birim olan IAGA’nın (International Association of Geomagnetism and Aeronomy - Uluslararası Jeomanyetizma ve Havacılık Birliği) duyuruları, yayınları ve sosyal medya hesapları incelendiğinde de böyle bir açıklamaya rastlanmıyor.
Benzer bir şekilde, ABD Ulusal Oşinografi ve Atmosfer Dairesi’ne (National Oceanic and Atmospheric Administration) bağlı Space Weather Protection Center’ın internet siteleri ve sosyal medya hesapları incelendiğinde, 8 Ağustos 2021 tarihine ait bir uyarı ya da duyuru da bulunmuyor. 11 Ağustos'ta hesaptaki son uyarı, 8 Ağustos’tan öncesine aitti.

Space Weather Protection Center’ın internet sitesinde bulunan özet raporlardan da 8-9 Ağustos’ta yapılan gözlemlerde bir anormallik yaşanmadığı anlaşılıyor.

Bu raporlara göre manyetik dalgalanmanın yaşandığı iddia edilen 8 ve 9 Ağustos’ta, solar hareketler düşük seviyelerdeydi. En büyük solar hareket, C1 güneş patlaması olarak kaydedildi.
Fakat, iddiada yer alan görsel NASA’ya ait değil. Görsel, Schumann Rezonansı ölçümlerinden alınmış. Bu ölçümler, pek çok Twitter hesabı ve bazı kuruluşlar tarafından paylaşılıyor.

Schumann Rezonansı Nedir ve Bilimin Sınırlarında Dolaşmak İsteyenler Tarafından Nasıl Kullanılır?
Schumann Rezonansı, Dünya atmosferinin, yüzey ile iyonosferin en yoğun kısmı arasındaki rezonans frekanslarına verilen isim. Bu isim, Dünya atmosferinin bazı elektromanyetik frekansları yankılandırabileceğini tahmin eden Winfried Otto Schumann’a ithafen verilmiş.
Konunun anlaşılması için, cam şişelere üflendiğinde çıkan ince sesin de bir rezonans olduğundan bahsedilebilir. Buradaki rezonans, ses dalgalarının hava aracılığıyla şişenin kenarları arasında gelip gitmesi ile oluşuyor. Schumann Rezonansına konu olan elektromanyetik dalgalar da ses dalgalarına benzer, fakat ışık hızı ile hareket ederler ve bir noktaya ulaşmak için hava gibi bir aracıya ihtiyaç duymazlar. Dünya, her an yaşadığı 2000’e yakın fırtına ve bu fırtınalar sırasında her saniye 50’den fazla yaşanan yıldırımlar ile, yüzey ve iyonosferin en kalın olduğu nokta arasında gidip gelen elektromanyetik dalgalara ve böylece bir rezonans potansiyeline sahip olmuş olur. Bu dalgalardan bazıları, birleşerek ve belirli bir frekansa ulaşarak güçlerini artırır ve Schumann Rezonansı olarak bilinen, tekrarlı, “atmosferik bir kalp atışı” oluştururlar.
Schumann Rezonansı, bilimsel olarak hava olaylarını takip etmek, elektriksel ortamları analiz etmek, atmosferde bulunan atom ve moleküllerin ne türde olduklarını tespit etmekte kullanılıyor.
Yıldırımlardan kaynaklanan bu rezonans, Dünya’da yaşayanlar olarak hepimizin maruz kaldığı elektromanyetik spektrumun önemsenmeyecek kadar küçük bir parçasını oluşturur. Bu alandaki en önemli etkileyici Dünya’ya devamlı olarak kızılötesi, görünür ışık ve ultraviyole radyasyonlar gönderen Güneş’tir. Güneş’in yanında, uzaydan gelen tüm kaynaklar ve Dünya’da bulunan elementlerin radyoaktif bozunmalara uğraması geniş spektrumlar ve radyo gürültüleri üretirken Schumann aralığında yankılananlar, bu etkilerin oldukça küçük bir parçasını oluşturuyor.
Tüm gezegen ve uyduların birer iyonosferi ve gezegenlerin boyutlarına göre değişen Schumann rezonansları bulunuyor. Schumann Rezonansı ve ona dair frekanslar Dünya’nın boyutlarına göre belirlendiği için Dünya’da bulunan yaşam ile ilişkilendiriliyor ve Schumann Rezonansı bu sayede, bilimsel dayanaklar aramak yerine duygusal tatminiyet kazanmak yolunu kullanan alternatif tıp ve pek çok “yeni nesil” ürün için bilimsel bir kanıtmış gibi sunuluyor. Örnek olarak, bir zamanlar çok popüler olan denge ve enerji bileklikleri de bilimsel dayanakları olarak Schumann Rezonans frekansını sunuyordu.
Schumann Rezonansı ya da Manyetik Dalgalanmalar İnsan Sağlığını Etkiliyor mu?
Dünya’nın manyetik alanı, Güneş’ten ve uzaydaki diğer kaynaklardan gelen yüklü parçacıkların tutulması ve geri itilmesi konusunda koruyucu bir kalkan işlevi görüyor. Dünya’nın çekirdeğinin etrafında bulunan eriyik metal atomlarının hareketlerinden kaynaklanan manyetik alanının yanında Güneş de taçküre kütle atımı olarak bilinen Güneş patlamaları ile manyetik alanlar oluşturuyor. Yaşanan Güneş patlamaları ve diğer etkenler, manyetik alan dalgalanmalarına etkilerde bulunabiliyor, Schumann Rezonansı frekansları ise bunun oldukça küçük bir parçasını oluşturuyor.
Hava olaylarında yaşanan büyük değişimlerin insan sağlığına etkide bulunabildiği çeşitli çalışmalar ile ortaya kondu. Aynı şekilde, manyetik değişimlerin de Dünya üzerindeki canlılara ve dolayısıyla insanlara etkide bulunup bulunmadığı uzun zamandır araştırılıyor. Bu alana yönelik çalışmalar arasında manyetik dalgalanmaların ve Schumann Rezonansının insan sağlığına etkide bulunuyor olabileceğinden bahsedenler bulunmakla birlikte, aynı şekilde Dünya üzerinde yaşayan canlıların, manyetik dalgalanmalardan ve Schumann Rezonansından etkilenmediği de yaygın bir görüş. Konu ile ilgili bilimsel çalışmalar devam ediyor.
İncelediğimiz iddia, kaynağını NASA olarak göstererek, söz konusu dalgalanmaların uzay hava sahasında yaşanan manyetik alan dalgalanmaları olduğu izlenimini veriyor ve burada yaşanan çok yüksek bir manyetik dalgalanma sebebiyle insanlarda baş dönmesi, halsizlik, baş ağrısı gibi rahatsızlıklar oluşabileceğinden bahsediyor. Oysa, kaynak olarak aldığı görsel Schumann Rezonansına ait ölçümleri paylaşan bir kuruluşa ait. Schumann Rezonansı ve manyetik dalgalanmaların insan sağlığına etkileri ise tartışılmaya devam eden bir konu. Dolayısıyla, iddia abartı öğesi taşıyor.
İddia YANLIŞ
Bir Twitter sayfası tarafından NASA’nın 8 Ağustos 2021’de çok yüksek bir manyetik alan dalgalanması yaşandığını ve bu dalgalanmanın insanlarda halsizlik ve baş ağrısı gibi semptomlar oluşmasına neden olabileceğini açıkladığı iddia edilmişti. 8 Ağustos’ta, NASA ve ona bağlı herhangi bir kurum tarafından çok yüksek bir manyetik dalgalanma yaşandığına ve bunun insan sağlığına etkileri olacağına dair bir duyuru yapılmadı. Görselde paylaşılan Schumann Rezonansı ölçümlerine ait. Bu ölçümler bağımsız gruplar tarafından yayınlanıyor ve paylaşılan ölçüm verilerle örtüşüyor. Fakat Schumann Rezonansının insan sağlığına doğrudan etkileri hakkında bilimsel çalışmalar halen devam ediyor.

Sonuç olarak;

NASA'nın 8 Ağustos 2021’de çok yüksek bir manyetik alan dalgalanması yaşandığını ve insan sağlığına etkileri olabileceğini açıkladığı iddiası yanlış.