Bir Facebook hesabı tarafından 5 Ağustos 2025 tarihinde paylaşılan gönderide bilim insanlarının Temmuz 2025’te bulunan 3I/ATLAS isimli gök cisminin doğal olma ihtimalinin sıfıra yakın olduğunu açıkladıkları iddia edildi.
1 Temmuz’da Şili’deki ATLAS teleskobu tarafından keşfedilen 3I/ATLAS, ilk veriler ışığında kuyruklu yıldız olarak sınıflandırıldı ve %99’dan fazla olasılıkla doğal bir gök cismi olduğu değerlendiriliyor.
Gök cisminin doğal olmayabileceği ihtimalini gündeme getiren astrofizikçi Avi Loeb, makalesinde bu hipotezin eğitsel amaçlı olduğunu ve 3I/ATLAS’ın çok büyük olasılıkla bir kuyrukluyıldız olduğunu vurgulamış.
Loeb’in makalesinde bahsettiği %0,005 ihtimali, cismin doğal olup olmamasıyla değil, 3I/ATLAS’ın Venüs, Mars ve Jüpiter’e göre geçiş konumuyla ilgili.
3I/ATLAS Gök Cismi Temmuz 2025’te Keşfedildi
NASA destekli ATLAS (Asteroid Terrestrial-impact Last Alert System) teleskop ağı tarafından yürütülen gözlemler kapsamında, Şili’nin Río Hurtado kentindeki ATLAS teleskobu 1 Temmuz 2025’te Güneş Sistemi dışından gelen bir cisim keşfetti. 3I/ATLAS adı verilen bu cisim bugüne kadar keşfedilen üçüncü yıldızlararası cisim. Gözlemler, cismin hiperbolik yörüngeye sahip olduğunu ve Güneş’e bağlı kapalı bir yörüngesi bulunmadığını ortaya koyuyor. Bu da 3I/ATLAS’ın başka bir yıldız sisteminde oluştuğunu, milyonlarca hatta milyarlarca yıl boyunca yıldızlararası uzayda sürüklendikten sonra Güneş Sistemi’ne girdiğini gösteriyor. Keşif sırasında Jüpiter yörüngesi içinde, Güneş’ten yaklaşık 670 milyon kilometre uzakta olan 3I/ATLAS hızla iç Güneş Sistemi’ne doğru ilerliyor. 3I/ATLAS’ın hızı saatte yaklaşık 210 bin kilometreye ulaşıyor ve Ekim 2025’te Güneş’e en yakın konuma geldikten sonra Güneş Sistemi’ni terk edeceği öngörülüyor. İlk veriler ışığında astronomlar, cismin buzlu çekirdeğe ve gaz-tozdan oluşan bir komaya sahip olduğunu belirleyerek onu asteroit değil, kuyruklu yıldız olarak sınıflandırdı. Fakat 3I/ATLAS’ın ne olduğuna dair başka hipotezler de bilimsel topluluklarda tartışılıyor.
3I/ATLAS gök cisminin hiperbolik yörüngesi
3I/ATLAS’ın yıldızlararası kökeni ve Dünya’ya doğru yaklaşması, sosyal medyada çeşitli spekülasyonlara da yol açıyor. Özellikle, bu gök cisminin bir “uzay gemisi” olabileceği ve bazı bilim insanlarının da bu görüşü paylaştığı iddiaları, kullanıcılar arasında ilgi ve etkileşim topluyor. Bu iddialardan biri de bir bilim insanının 3I/ATLAS’ın doğal olma ihtimalinin sıfıra yakın olduğunu açıkladığı iddiası.
Avi Loeb’in Makalesi ve “Uzay Gemisi” Tartışmaları
İddiadaki söz konusu bilim insanı ise Harvard Üniversitesi’nde çalışan astronomi profesörü Avi Loeb. 3I/ATLAS’ın astronomi dünyasında dikkat çekmesinin başlıca nedeni, Güneş Sistemi dışından geldiği doğrulanabilen üçüncü yıldızlararası obje olması. Loeb ve arkadaşları da “Evren bu kadar büyükse herkes nerede?” sorusuna yanıt arayan Fermi Paradoksu ve Karanlık Orman Hipotezi bağlamında 3I/ATLAS gök cismini analiz ettikleri makalesini 16 Temmuz’da yayımladı.
Loeb ve arkadaşları bu makalede belli nedenler sıralayarak bu gök cisminin “yıldızlararası seyahat eden bir uzay aracı” olabileceğine dair spekülasyonlar yapılabileceğini belirtiyorlar.
Bu nedenler ise şunlar:
3I/ATLAS cisminin yörünge düzleminin Dünya’nın konumuna göre bulunma ihtimalinin %0.2 olması,
Cismin yıldızlararası asteroit için büyük olması,
Kuyruklu yıldızların ürettiği gaz özelliklerine rastlanmaması,
Cismin Güneş Sistemi’ndeki yörüngesinin sistemdeki diğer gezegenlere göre konumunun bulunma olasılığının %1’in oldukça altında olması,
Cismin Güneş Sistemi’ndeki konumunun Dünya’dan gözlemlenemiyor oluşu,
Cismin geri hareket yörüngesinde Dünya’ya doğru gelme ihtimalinin bulunması ve mevcut teknolojiyle cisme fiziksel olarak erişilememesi
Fakat makalenin devamında Loeb makalenin büyük ölçüde eğitsel bir çalışma olduğunu ve en olası sonucun 3I/ATLAS’ın doğal bir yıldızlararası cisim ve muhtemelen bir kuyrukluyıldız olduğunu belirtmiş. Loeb’in argümanları, 3I/ATLAS hakkında elde edilen sınırlı bilgiye ve çok fazla tahmine dayanıyor. Bunun yanında Loeb’in makalesi henüz tarafsız hakemler tarafından değerlendirilmemiş. Söz konusu cisimle ilgili yapılan diğer akademik çalışmalarda da Loeb’in “uzaylı cisim”den çok bir “yıldızlararası kuyruklu yıldız” olduğu yönünde.
İddiada yer alan “Doğal olma ihtimali: %0,005” ibaresi ise çarpıtılmış. “%0,005” oranı Loeb’in çalışmasında yörünge parametreleri başlığı altında bulunuyor. Buna göre, cismin Venüs’e, Mars’a ve Jüpiter’e olan konumunun alışılmadık derecede yakın olduğu saptanmış ve bu yörünge parametrelerine uygun fakat rastgele varış zamanına sahip yörüngeler arasındaki oranın %0,005 olduğu açıklanmış. Dolayısıyla iddiada bahsedilen bu oran, cismin doğallığı hakkında değil, yörüngesinin konumu hakkındaki olasılığı belirtiyor.
Özetle, 3I/ATLAS, şimdiye kadar tespit edilen en büyük yıldızlararası kuyruklu yıldız olma özelliği taşıyor ve %99’dan fazla ihtimalle doğal bir cisim olarak değerlendiriliyor. Yapay olabileceği yönündeki spekülasyonlar bilimsel çevrelerde tartışılıyor olsa da, şu ana kadar elde edilen veriler normal kuyruklu yıldız davranışlarını işaret ediyor.
Avi Loeb’in “Uzaylı Yaşam” Çalışmaları
Harvard Üniversitesi’nde teorik astrofizik alanında çalışmalar yürüten bir akademisyen olan Avi Loeb, yıldızlararası cisimler ve Dünya dışı yaşam ihtimali üzerine yaptığı yorumlarla dikkat çekiyor. En bilindik argümanları, 2017’de gözlemlenen ʻOumuamua’nın alışılmadık yörüngesi ve hız değişimleri üzerine, doğal olmayan bir kökene sahip olabileceği yönünde görüşler üzerineydi. Bu yaklaşım bilim çevrelerinde farklı değerlendirmelere yol açtı. Bu tür olasılıkların bilimsel yöntemlerle araştırılması gerektiğini savunan Loeb, kurduğu Galileo Projesi ile olağandışı gök cisimlerinin sistematik biçimde incelenmesini amaçlıyor. Loeb, Dünya dışı zekâya dair olasılıkların bilimsel tartışma alanına dahil edilmesi gerektiğini savunuyor.
Karanlık Orman Hipotezi ve Fermi Paradoksu
Fermi paradoksu, evrende milyarlarca yıldız ve gezegen bulunmasına rağmen neden henüz başka bir uygarlıkla karşılaşmadığımız sorusunu gündeme getiriyor. Bu çelişkiyi açıklamaya çalışan pek çok yaklaşım arasında "Karanlık Orman Hipotezi" öne çıkan fikirlerden biri. Bu hipoteze göre, evrendeki zeki uygarlıklar birbirlerinin varlığından haberdar olsa bile iletişim kurmaktan özellikle kaçınır; çünkü her bilinmeyen medeniyet potansiyel bir tehdit olarak görülür. Tıpkı karanlık bir ormanda her canlının saklanmayı tercih etmesi gibi, uygarlıklar da hayatta kalabilmek için sessiz kalmayı seçer. Bu durum, sessizliğin bir yokluk değil, bilinçli bir strateji olabileceği fikrini ortaya koyar.
Sonuç olarak;
Bilim insanlarının 3I/ATLAS'ın doğal olma ihtimalinin sıfıra yakın olduğunu açıkladığı iddiası yanlış.