Isaac Newton Dünyanın 2060’da Sona Ereceğini mi Söyledi?

Kıyamet anlatıları, insanlığın belirsizlik ve kriz dönemlerinde anlam arayışını yansıtan kültürel olgulardır. Savaş, salgın, iklim krizi ya da teknolojik dönüşüm gibi sarsıcı olaylar, geçmişte olduğu gibi bugün de “sonun yaklaştığı” düşüncesini güçlendiriyor. Sosyal medyanın etkisiyle bu tür inançlar artık sadece dini çevrelerde değil, viral bilgi akışı içinde de hızla yayılıyor. 2012’de dünyanın sona ereceğine dair küresel histeri bunun en bilinen örneklerinden biriydi. Paylaşımda ise bilim tarihinin en önemli isimlerinden Isaac Newton’ın da bir “kıyamet tarihi” öngördüğü iddia ediliyor.

İddia iki ayrı görsel ve bir metinle sunuluyor. İlk görselde Newton’un görseliyle birlikte “Isaac Newton, 1704’te yazdığı gizli bir mektupta dünyanın 2060’ta sona ereceğini söyledi” ifadesi yer alıyor. İkinci görselde ise söz konusu mektubun bir fotoğrafı bulunuyor. Gönderi metninde ise Isaac Newton’un 1704’te yazdığı bir mektupta dünyanın 2060 yılında sona ereceğini öngördüğü belirtilmiş. Fakat Newton’ın bu tarihi bir felaket değil, insanlığın ilahi bir yenilenme dönemine girişi olarak yorumladığı da eklenmiş. Metne göre Newton hesaplamasını Kutsal Kitap’taki metinleri matematiksel ve tarihsel bir yaklaşımla analiz ederek yapmış.

Isaac Newton, yalnızca yerçekimi yasalarını keşfeden bir bilim insanı değil, aynı zamanda modern bilimin düşünsel temellerini atan figürlerden biriydi. Onun önemi, doğayı anlamak için akıl ve matematiği birleştiren ilk isimlerden biri olmasından gelir. Newton için evren, Tanrı’nın kurduğu kusursuz bir düzenin yansımasıydı; dolayısıyla doğa yasalarını çözmek, Tanrı’nın iradesini anlamanın da bir yoluydu. Bu da Newton’ın, bugünkü anlamda bir “bilim insanı” değil, bir doğa filozofu olmasından kaynaklanıyordu.  Bu bakış açısı, onu yalnızca fizik ve matematikte değil, teolojik metinlerde de aynı mantıksal yöntemi uygulamaya yöneltti. Newton’ın gözünde İncil’deki semboller, tarihle iç içe geçmiş ilahi bir planın kodlarıydı. Bu nedenle Newton, bilimsel merakla ilahi düzeni birleştiren nadir bir düşünür olarak, hem modern bilimin hem de din felsefesinin kesişim noktasında durdu.

Bu entelektüel çerçeve üzerinden Newton’un Kutsal Kitap’taki metinleri kullanarak çeşitli hesaplamalar yapması çok da şaşırtıcı değil. Newton’un bu hesaplamalarından birinin  çıkış noktası Daniel Kitabı 7:25 ayetleri: 

“Yüce Olan'a karşı süslü sözler söyleyecek , Yüce Olan'ın azizlerine zulmedecek, zamanları ve yasayı değiştirmeyi tasarlayacak. O zaman azizler bir zaman, zamanlar ve yarım zaman boyunca onun eline teslim edilecekler.”

Bu ayetteki “bir zaman, zamanlar ve yarım zaman” ifadesi Newton çağında birçok teolog tarafından 1260 yıl olarak yorumlanıyor. Ayetin yaygın anlamı da 1260 yıl sonra İsa’nın ikinci gelişini müjdelemesi üzerine. Newton, bu sembolik 1260 yıllık süreci Papalık sisteminin yükselişiyle ilişkilendirdi. Başlangıç noktası olarak ise, “Tanrı’nın Kilisesi’nin yozlaşmaya başlaması” olarak gördüğü Kutsal Roma İmparatorluğu’nun kuruluş yılını (MS 800) aldı. Bu yıl 1260 yıl eklediğinde de ortaya 2060 yılı çıktı. 

Fakat Newton 2060 yılını modern anlamda dünyanın sonunun geleceği bir kıyamet tahmini olarak yapmadı. Bu tarihi Tanrı’nın yasalarına ve ahlaki düzenine yeniden döneceği bir ruhani uyanış döneminin başlangıcı olarak belirlemişti.  Üstelik Newton’ın 1704-1705 civarında kaleme aldığı ve bugün Jerusalem’s Hebrew University kütüphanesinde saklanan orijinal el yazmasında bu tarih konusunda birkaç önerme sıraladığı da görülüyor. Mektupta, Newton  2060 yılını “en erken ilahi dönüşüm zamanı” olarak not etmiş.