Bir X hesabı tarafından 8 Ekim 2025’te yapılan bir paylaşımda, İran’da başörtüsü zorunluluğunun kalktığı iddia edildi.
Gönderi, kısa sürede 14 binden fazla beğeni alıp çeşitli sosyal medya platformlarında yayılmış.
İddia YANLIŞ
İran’da başörtüsü zorunluluğunun kaldırıldığı iddiaları, İran Meclis üyesi Muhammed Rıza Bahonar’ın açıklamalarının yanlış yorumlanmasından kaynaklanmış.
İran’da başörtüsü takmak, 1983’ten beri İslam Ceza Kanunu’nun 638. maddesiyle yasal bir zorunluluk olup 2024’te çıkarılan “Hicab ve İffet Yasası” bu kuralları daha da sertleştirmiş.
Bahonar, yaptığı açıklamada yalnızca “Hicab ve İffet Yasası”nın uygulanmasının geçici olarak askıya alındığını belirtmiş. Yani İslam Ceza Kanunu’nun 638. maddesi kapsamındaki zorunlu başörtüsü uygulaması devam ediyor.
İran’da İslam Ceza Kanunu’na Dayanan Zorunlu Başörtüsü Uygulaması Hâlâ Yürürlükte
6 Ekim 2025 haftasında bazı haber kaynakları ile sosyal medya platformlarında “İran’da kadınların zaferi” başlığıyla İran’da kadınlar için başörtüsü takma zorunluluğunun kaldırıldığı iddiaları dolaşımdaydı. 7 Mart 1979’dan itibaren kademeli olarak uygulanan başörtüsü (hicab) zorunluluğu, 9 Ağustos 1983’te yasal bir yükümlülük haline gelmiş ve bu tarihten itibaren kamusal alanda başörtüsü takmayan kadınlar, İran İslam Ceza Kanunu kapsamında cezai yaptırımlarla karşılaşmaya başlamıştı. İran’daki kadın hareketinin en önemli başlıklarından biri olan bu zorunluluk, uzun yıllardır protestoların ve hak mücadelesinin merkezinde yer alıyor. Üstelik konu yalnızca İran’la sınırlı kalmayıp uluslararası kamuoyunun da yakından takip ettiği bir mesele olarak öne çıkıyor. Dolayısıyla bu yasada yapılacak herhangi bir değişiklik, dünya çapında dikkat çekecek önemli bir gelişme olur.
İran’da başörtüsü yasağının kalktığına dair sosyal medyada dolaşan haberler ve paylaşımların ise İran medyasından yayıldığı anlaşılıyor. Bu haberlerin kaynağı, 12 Ekim 2025’te İran’ın yarı resmi sitelerinden Khabar Online’da yayımlanan bir haber. Haberde, rejime yakın siyasetçilerden biri olan Muhammed Rıza Bahonar’ın başörtüsü cezalandırmalarıyla ilgili bir açıklamasına yer verilmiş. İran’da kadınların başörtüsü takması, İslami Ceza Kanunu’nun 638. maddesine dayanıyor. Bu maddeye göre, kamusal alanda başörtüsüz dolaşmak kamu ahlakına aykırı davranış sayılıyor ve kadınlar para cezası ya da kısa süreli hapisle cezalandırılabiliyor. Ayrıca son yıllarda çıkarılan “Hicab ve İffet Yasası” adlı yeni yasa, bu kuralları daha da sertleştirip kamera takibi, araçlara el koyma ve işletme kapatma gibi cezalar öngörüyordu. Muhammed Rıza Bahonar ise yaptığı açıklamada, Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’nin bu yeni yasanın uygulanmasını askıya aldığını söylemiş. Bu nedenle polis ve mahkemelerin yeni yasa kapsamında ceza veremeyeceğini, yani uygulamanın fiilen durduğunu belirtti. Ancak Bahonar’ın sözleri yanlış yorumlandı çünkü zorunlu başörtüsü hâlâ eski yasa (Ceza Kanunu 638. madde) üzerinden yürürlükte.
Muhammed Rıza Bahonar (Kaynak: Khabar Online)
Farsça yayın yapan ve International Fact-checking Network (IFCN) üyesi olan doğrulama kuruluşu FactNameh de Bahonar’ın açıklamalarının yanlış yorumlandığını belirtiyor. FactNameh’de yayımlanan analize göre Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi, yalnızca “Hicab ve İffet Yasası”nın yürürlüğe girmesini geçici olarak durdurmuş. Ancak bu karar, zorunlu başörtüsünü ortadan kaldırmadı. FactNameh’in aktardığına göre, başörtüsü zorunluluğu hâlâ İslam Ceza Kanunu’nun 638. maddesi ve Kültür Devrimi Yüksek Konseyi’nin kararları gibi başka yasal dayanaklarla yürürlükte. Ayrıca son bir ay içinde “İslami kurallara uymamak” gerekçesiyle 50’den fazla kafe, restoran ve işletmenin kapatıldığı bildirilmiş.
Bu arada devlet yanlısı medya ve muhafazakâr çevreler de Bahonar’a tepki göstermiş. Kayhan Gazetesi, Bahonar’ı “zorunlu hicab” ifadesini kullandığı için eleştirmiş ve yürürlükteki yasa için başka bir isim kullanıldığını ve bunun dini ve yasal bir zorunluluk olduğunu yazmış. Gazete, Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’nin hicab yasasını durdurduğuna dair bir kararının bulunmadığını, askıya almanın ancak devletin üç gücü arasındaki anlaşmayla olduğunu belirtmiş.