Yazar:
Gül Hür
İddia şöyle;

Bir Facebook kullanıcısı tarafından 25 Eylül 2024’te yapılan bir paylaşımda İbn-i Sina’nın eserlerinde kalp krizinden ölen birinin 72 saate kadar hacamat ile diriltilebileceğini söylediği iddia edildi

İddia YANLIŞ
İbn-i Sina, "El-Kânûn fî’t-Tıbb" adlı eserinde hacamatın belirli durumlarda faydalı olabileceğini belirtse de bu yöntemin her durumda kullanılmasını savunmamış, yalnızca uygun zaman ve koşullarda önerilerde bulunmuştur.
İbn-i Sina'nın eserlerinde, kalp krizinden ölen kişilerin 72 saat boyunca gömülmemesi veya bu kişilerin hacamatla tedavi edilmesi gibi bir ifadeye de rastlanmıyor. 
İbn-i Sina’nın Eserlerinde Hacamat ile İlgili Böyle Bir İfade Yer Almıyor
Hacamat, geleneksel tıbbın bir parçası olarak bazı gruplar tarafından toksinleri atmaya, kan dolaşımını hızlandırmaya ve çeşitli rahatsızlıkların semptomlarını hafifletmeye yardımcı olduğu gerekçesiyle alternatif bir tedavi yöntemi olarak tercih ediliyor. Ayrıca hacamatın peygamber sünneti olması nedeniyle manevi bir boyutunun olduğunu savunanlar da var. Ancak modern tıp uzmanları arasında hacamatın bilimsel dayanağının yetersiz olduğu, enfeksiyon riskleri taşıdığı ve bazı durumlarda etkisiz olabileceği yönünde eleştiriler bulunuyor. Bu nedenle hacamat, Türkiye'de hem desteklenen hem de eleştirilen bir uygulama olarak tartışılmaya devam ediyor. Bu konu hakkında sosyal medya üzerinden ise yanıltıcı olabilecek çok fazla içerik paylaşılıyor. Bunlardan biri de ilgili Facebook gönderisinde yer alan ve İbn-i Sina’ya ait olduğu iddia edilen “Kalp krizinden ölen birini 72 saate kadar defnetmeyin. Eğer bir tedavisi varsa o da hacamattır” iddiası.
İbn-i Sina, 980-1037 yılları arasında yaşamış, İslam dünyasının en önemli filozof, hekim ve bilim insanlarından biri. Orta Çağ'da tıp ve felsefe alanında yazdığı eserlerle Batı'da ve Doğu'da büyük bir etki bırakmıştır. Özellikle “el-Kanun fi't-Tıb” (Tıbbın Kanunu) adlı eseri, yüzyıllarca tıp eğitiminin temel kitabı olarak okutulmuştur. Kendisi ayrıca matematik, fizik, astronomi, kimya ve müzik gibi alanlarda da eserler vermiştir. 
İbn-i Sina’nın (Avicenna) en ünlü eseri "El-Kânûn fî’t-Tıbb" (Tıbbın Kanunu), anatomi, fizyoloji, hastalıklar ve tedavi yöntemlerini sistematik bir şekilde ele alarak modern tıbbın temellerini atmıştır. Bu eser, Avrupa'da "Canon of Medicine" adıyla ders kitabı olarak okutulmuştur. Ayrıca, "El-Adviyye el-Kalbiyye" ve "Kitabü’l-Kosûr" gibi eserlerinde kalp hastalıkları, ilaçlar ve kırık tedavileri gibi konulara değinmiştir. İbn-i Sina’nın yazıları, tıbbi bilgiyi derinlemesine sistematize ederek hem İslam dünyasında hem de Batı’da uzun süre referans alınmıştır. 
İbn-i Sina’nın hacamat ile ilgili söylediklerin kontrol edilebileceği en önemli kaynak tıp alanındaki meşhur eseri olan El-Kânûn fî’t-Tıbb’dır. İbn-i Sina bu kitapta, kan alma yöntemleri ve hacamatla ilgili fikirlerini detaylı bir şekilde açıklamıştır. Onun döneminde hacamat gibi yöntemler kan dolaşımıyla ilişkili hastalıkların tedavisinde kullanılıyordu. Ancak İbn-i Sina bu yöntemin her durumda kullanılmasını savunmamış, yalnızca uygun durumlar ve zamanlar için tavsiyelerde bulunmuştur. Bu eserde, hacamat hakkında genel olarak şu noktalar vurgulanır:
1)Hacamat, belirli durumlarda vücuttaki kanın düzenlenmesi veya toksinlerin atılması için kullanılabilir.
2)Hacamat yapılacak zaman ve yer konusunda dikkatli olunmalıdır. Örneğin kişinin genel sağlığı, yaşı ve mevsim gibi faktörler göz önüne alınmalıdır.
3)Yanlış zamanda yapılan hacamat zararlı olabilir.

Tıp Kanunu ( Al-Qanun fi al-Tibb ) adlı eserin 1556 baskısının başlık sayfası

Ancak bu eserde veya diğer eserlerinde "kalp krizinden ölen kişilerin 72 saat boyunca gömülmemesi" veya "bu kişilerin hacamatla tedavi edilmesi" gibi bir öneri yer almıyor. 

Sonuç olarak;

İbn-i Sina'nın eserlerinde kalp krizinden ölen birinin 72 saate kadar hacamat ile diriltilebileceğini söylediği iddiası yanlış.