İddia şöyle;

Bir Instagram hesabı tarafından 23 Kasım 2025 tarihinde yapılan bir paylaşımda, Prozac’ın çocuk ve ergenlerde plasebo ile aynı etkiye sahip olduğu iddia edildi. 

İddia DOĞRU
Araştırmalara göre çocuk ve ergenlerde fluoksetin etken maddeli ilaçların etkisi, plasebo ile eşdeğer. Yani fluoksetin içeren antidepresanlar, bu yaş grubunda plaseboya kıyasla klinik olarak anlamlı bir iyileşme sağlamıyor.
Araştırmacılar, fluoksetinin kilo alımı, uyku bozukluğu ve artan intihar düşüncesi gibi ciddi yan etkilere yol açabildiğini, çocuk ve ergenlerin çok az fayda görürken bu yan etkilere maruz kalma riski taşıdığını vurguluyor.
İddia özellikle “Prozac” üzerine yoğunlaşmış olsa da fluoksetin yalnızca Prozac ile sınırlı değil. Türkiye’de Zedprex, Deprex, Florak, Fulsac ve Target gibi başka markalar da fluoksetin etken maddeli antidepresanlardır.
Araştırma, çocuk ve ergenleri kapsayan pediatrik yaş grubuna odaklanıyor. Yetişkinlerdeki fluoksetin kullanımına ilişkin bir değerlendirme yapmıyor.
Prozac’ın Etkisi Çocuk ve Gençlerde Plaseboya Eşdeğer Görülüyor
Dünya genelinde antidepresan kullanımı son yirmi yılda artış gösteriyor. Depresyonun küresel bir halk sağlığı sorunu olarak tanımlandığı bu dönemde, genişleyen tanı kriterleri, artan farkındalık ve tedaviye erişimin kolaylaşması, kullanım oranlarının yükselmesinde belirleyici etkenler olarak görülüyor
Antidepresan ilaç grubunun en yaygın türlerinden biri, selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar). SSRI’lardan biri olan fluoksetin etken maddesi, 1980’lerden bu yana tüm yaş gruplarında kullanılan ve birçok ülkede tercih edilen antidepresanlardan biri. Fluoksetin, majör depresif bozukluk, obsesif-kompulsif bozukluk, yeme bozuklukları ve anksiyete bozuklukları gibi ruh sağlığı sorunları için kullanılıyor. Etken maddesi fluoksetin olan en bilindik ilaç markası ise Prozac. 
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada fluoksetin etken maddeli Prozac’a dair bazı iddialar gündeme geldi. Paylaşımlarda, araştırmaların Prozac’ın plasebodan belirgin bir farkının olmadığını gösterdiği öne sürüldü. İddiaya göre, çocuk ve ergenlerde kullanılan Prozac plaseboya göre ekstra iyileşme sağlamazken yan etkileri daha belirgin oluyor.  İddia özellikle “prozac” üzerine yoğunlaşmış olsa da, fluoksetin yalnızca Prozac ile sınırlı değil. Örneğin Türkiye’de bulunan Zedprex, Deprex, Florak, Fulsac ve Target ilaç markaları da fluoksetin etken maddeli antidepresanlar.  
Tıp literatüründe plasebo, görünüşü, tadı ve kokusuyla gerçek ilaca benzeyen ancak içerisinde iyileştirici herhangi bir etken madde barındırmayan 'boş' veya 'etkisiz' ilaçlara verilen isim. Yani iddiada, Prozac’ın çocuk ve ergenlere yönelik tedavilerdeki kullanımında, etken madde bulunmayan boş bir ilacın kullanılmasının neredeyse aynı olduğu öne sürülüyor.  
İddia paylaşımında kaynak olarak The Guardian gösterilmiş. The Guardian’da konuya ilişkin yapılmış haberlere bakıldığında 21 Kasım 2025 tarihinde paylaşılmış “Uzmanlar, Prozac'ın depresyonlu çocukların tedavisinde 'plasebodan daha iyi olmadığını' söylüyor.” başlıklı bir yazıya ulaşılıyor. Bu yazıda araştırmaya dair detaylı açıklamalar verilmiş. Avusturya ve İngiltere merkezli araştırmacılar tarafından yürütülen yeni bir çalışmada, fluoksetin etken maddeli antidepresanların çocuk ve ergenlerdeki depresyon tedavisinde plasebodan klinik olarak daha üstün olmadığı öne sürülmüş. 
“Fluoksetinin Pediatrik Depresyondaki Etkinliğinin Kaybı” başlığıyla Journal of Clinical Epidemiology dergisinde yayımlanan araştırma, fluoksetinin gençlerde kullanımının potansiyel risklerinin, sağladığı klinik faydadan daha ağır bastığı sonucuna varmış.
Araştırma kapsamında, 1997 - 2024 yılları arasında gerçekleştirilen ve fluoksetin kullanımını içeren 12 büyük klinik çalışma incelenerek kapsamlı bir analiz yapılmış. Analiz verileri, ilacın depresif semptomları iyileştirmede plaseboya kıyasla oluşturduğu farkın, hasta sağlığı açısından "klinik bir anlam ifade etmeyecek" düzeyde kaldığını gösteriyor. 
Önceki yıllarda yapılan çalışmalar, fluoksetinin çocuk ve ergen depresyonunda diğer antidepresanlara kıyasla daha etkili olduğunu göstermiş ve bu nedenle birçok tedavi kılavuzunda “birinci seçenek” olarak önerilmişti. Fakat daha yeni çalışmalar, fluoksetin ile plasebo arasındaki farkın sanılandan çok daha küçük olduğunu ve çoğu durumda klinik olarak anlamlı bir iyileşme yaratmadığını ortaya koyuyor. 
Araştırmada bu farklılığın iki temel nedeni olduğu düşünülüyor. İlki, tıbbi araştırmalarda yeni çıkan ilaçların başlangıç yıllarında olduğundan daha etkili görünmesine yol açan “yenilik yanlılığı” (novelty bias). Fluoksetinin ilk çalışmaları çoğunlukla ilacı geliştiren şirket tarafından, yalnızca plaseboyla karşılaştırılarak yürütülmüş ve bu durum etkinliği olduğundan büyük göstermiş olabilir.
İkinci neden ise “azalan beklenti etkisi” (reduced expectancy effects) olarak belirtilmiş. Erken dönem çalışmalarda tedavi yalnızca ilaç ve plasebo şeklinde iki kola ayrıldığından, hem hekimler hem de hastalar ilaç alma olasılığının yüksek olduğunu düşünmüş ve bu durum tedaviden duyulan beklentiyi güçlendirmiş olabilir. Beklentinin yüksek olması ise, plasebo da dahil olmak üzere tüm gruplarda daha büyük bir iyileşme etkisi yaratmış olabilir.
Zamanla çalışmaların plasebo, eski ilaç ve yeni ilaç şeklinde farklı kollarda tasarlanmasıyla ilaçtan beklenti azalmış olabilir. Bu tür deneylerde hastalar hangi tedaviyi aldıklarından daha az emin oldukları için, tedaviye ilişkin iyileştirici beklenti zayıflıyor, bu sebeple fluoksetinin gerçek etkisi daha net şekilde ortaya çıkmış olabilir. Bu iki mekanizma birlikte değerlendirildiğinde, fluoksetinin neden ilk yıllarda daha iyi sonuçlar verirken güncel çalışmalarda etkisinin belirgin biçimde azaldığı daha iyi anlaşılabilir. 
Çalışmada ayrıca, ilacın kilo alımı, uyku bozuklukları, konsantrasyon kaybı ve artan intihar düşüncesi gibi ciddi yan etki riskleri taşıdığı vurgulanıyor. Araştırmacılar, ilacın klinik etkisinin anlamlı bir düzeye ulaşmaması nedeniyle, hastaların belirgin bir fayda görmeden bu yan etkilere maruz kalabileceğine dikkat çekiyor. Araştırmacılara göre mevcut klinik kılavuzlar bu bulgular çerçevesinde güncellenmeli ve çocuk-ergen tedavisinde ilaç yerine depresyonun altında yatan nedenlere odaklanan psikolojik destek süreçlerine öncelik verilmeli.

Sonuç olarak;

Prozac'ın çocuk ve ergenlerde plasebo ile aynı etkiye sahip olduğu iddiası doğru.