Yazar:
Gül Hür
İddia şöyle;

Bir Facebook kullanıcısı tarafından 6 Ağustos 2025’te yapılan bir paylaşımda, aç karnına su içmenin baş ağrısından kansere kadar birçok hastalığı iyileştiren doğal ve yan etkisiz bir yöntem olduğu iddia edildi

İddia KISMEN YANLIŞ
Yeterli su tüketimi baş ağrısı ve kabızlık gibi bazı rahatsızlıkların hafiflemesine yardımcı olduğu bilimsel çalışmalar ile güvenilir sağlık kuruluşları çalışmaları tarafından destekleniyor.
Ancak “Japon su terapisi”nin kanser, tüberküloz, diyabet gibi ciddi hastalıkları belirli sürelerde tamamen tedavi ettiğine dair hiçbir bilimsel kanıt bulunmuyor.
Soğuk suyun yağları katılaştırarak sindirimi bozduğu iddiası da bilimsel verilerle desteklenmiyor. Sıcak suyun soğuk suya kıyasla belirgin bir sindirim avantajı bulunmaz.
Japon Su Terapisinin Ciddi Hastalıkları Tedavi Ettiğine Dair Herhangi Bir Bilimsel Kanıt Bulunmuyor
Sosyal medyada sağlıkla ilgili yanlış bilgiler, genellikle karmaşık tıbbi sorunlara tek adımda çözüm sunan basit formüller şeklinde yayılıyor. Bu tür içerikler, hem kolay anlaşılır hem de umut verici oldukları için geniş kitleler tarafından hızla paylaşılıyor. Doğal, yan etkisiz ve mucizevi gibi ifadeler, özellikle ciddi hastalıklarla mücadele eden veya tıbbi tedaviye erişimde zorluk yaşayan kişilerde güçlü bir çekim yaratıyor. Ancak bu tür iddiaların önemli bir kısmı bilimsel kanıttan yoksun olduğundan halk sağlığını doğrudan tehdit etme riski barındırıyor. Çünkü bu gönderilerin bireyleri etkili ve kanıta dayalı tedavilerden uzaklaştırma potansiyeşi bulunuyor. Bu da nihayetinde hastalıkların ilerlemesine, yanlış uygulamalar nedeniyle ek sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilir.
İlgili gönderide de, “Japon su terapisi” adı verilen yöntemin sabah aç karnına birkaç bardak su içerek baş ağrısı, kalp sorunları, artrit, epilepsi, astım, tüberküloz, diyabet, kanser gibi çok sayıda hastalığı belirli sürelerde tamamen tedavi edebileceği iddia edilmiş. Ayrıca yöntemin hiçbir yan etkisinin olmadığı, soğuk suyun yağları katılaştırarak sindirimi bozduğu, bu nedenle sıcak veya ılık suyun tercih edilmesi gerektiği öne sürülmüş. Bunun yanı sıra, kadınlarda kalp krizinin göğüs ağrısı olmadan çene hattı ağrısı, mide bulantısı ve terleme gibi belirtilerle seyredeceği ve kalp krizlerinin önemli bir kısmının uykuda gerçekleştiği de ileri sürülmüş.
Bilimsel araştırmalar ve Dünya Sağlık Örgütü, Mayo Clinic ile Harvard T.H. Chan School of Public Health gibi saygın sağlık kuruluşlarının açıklamalarına göre, yeterli miktarda su içmek vücut sıcaklığının düzenlenmesi, eklem ve dokuların korunması, besinlerin ve oksijenin hücrelere taşınması, atık ürünlerin böbrekler yoluyla uzaklaştırılması gibi temel işlevler için hayati öneme sahiptir. Araştırmalar, yeterli hidrasyonun fiziksel performansı, bilişsel fonksiyonları ve ruh halini desteklediğini, ayrıca kabızlık ve böbrek taşı riskini azaltabileceğini gösteriyor. 
Japon su terapisi olarak bilinen uygulama, sabah uyanır uyanmaz aç karnına oda sıcaklığında birkaç bardak su içmeyi ve ardından belli süreler yemek yememeyi içeren bir alışkanlık olarak tanımlanıyor. Adının “Japon” olması, bu yöntemin Japon tıbbında yaygın olduğuna dair iddialardan kaynaklansa da, bu bağlantıyı doğrulayan güvenilir bir kanıt bulunmuyor. Uygulamanın kökeni net olarak belgelenmemiş. Ancak 2000’li yılların başından itibaren zincir e-postalar ve blog yazıları aracılığıyla Asya kökenli “doğal tedavi” örneği olarak internet ortamında dolaşmaya başlamış. 2010’lu yıllarda Facebook, WhatsApp ve benzeri sosyal medya platformlarında farklı dillerde paylaşılan versiyonları, yöntemin kabızlık, yüksek tansiyon, diyabet ve hatta kanser gibi çok sayıda hastalığı belirli sürelerde tamamen iyileştirdiği iddiasını da beraberinde yaygınlaştırmış. Bu dönemde, sıcak suyun soğuğa kıyasla sindirim için daha sağlıklı olduğuna dair iddialar da zincir mesajın bir parçası haline gelmiş.
Healthline makalesine göre, yeterli su tüketimi kabızlık ve baş ağrısı gibi bazı durumları hafifletebilir ve hidrasyonun genel sağlık üzerinde faydaları vardır. Ancak Japon su terapisinin tip 2 diyabet, kanser gibi ciddi hastalıkları tedavi ettiğine dair bilimsel kanıt bulunmamaktadır. Soğuk suyun yağları sindirim sisteminde katılaştırdığı iddiası da bilimsel olarak desteklenmiyor. Ayrıca bu yöntem aşırı su tüketimi sonucu hiponatremi riski ve aşırı kalori kısıtlaması nedeniyle yeme bozuklukları veya sindirim sorunlarına yol açabilir. Yöntem, tıbbi tedavinin yerine geçmemeli ve hastalıkların tedavisinde tek başına kullanılmamalıdır.
Sonuç olarak, yeterli su tüketiminin baş ağrısı, kabızlık gibi bazı rahatsızlıkların hafiflemesine yardımcı olabileceği bilimsel olarak kabul edilse de, “Japon su terapisi”nin kanser, tüberküloz, epilepsi veya kalp hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarını belirli bir süre içinde tamamen tedavi ettiği iddiası bilimsel kanıttan yoksundur. Soğuk suyun yağları katılaştırarak sindirimi bozduğu ve sıcak suyun bu nedenle tercih edilmesi gerektiği yönündeki savlar da araştırmalarla desteklenmiyor. Dolayısıyla iddia, suyun genel sağlık üzerindeki gerçek ve kanıtlı faydalarıyla desteklenen kısmı nedeniyle tamamen yanlış olmasa da, tedavi edici etkisini abartan ve tıbbi tedavilerin yerine konulabilecek mucize bir yöntem gibi sunulduğundan kısmen yanlıştır.

Sonuç olarak;

Aç karnına su içmenin baş ağrısından kansere kadar birçok hastalığı iyileştiren doğal ve yan etkisiz bir yöntem olduğu iddiası kısmen yanlıştır.