26 Nisan 2021 Pazartesi günü düzenlenen kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada Recep Tayyip Erdoğan tarafından Türkiye’nin 29 Nisan-17 Mayıs tarihleri arası Covid-19 sebebiyle tam kapanma dönemine gireceği açıklandı. Tam kapanma döneminde İçişleri Bakanlığı tarafından belirtilen üretim, imalat, gıda, temizlik, sağlık gibi alanlarda istisna tutulan kuruluşlar hariç, tüm iş yerleri faaliyetlerine ara verdi. Yeme içme sektöründe ise mekanların yalnızca paket servis yapmasına izin verilirken, marketlerin ise yalnızca 17:00’a kadar açık olacağı belirtildi. İlk yayınlanan genelgede ise alkollü içeceklerin satışına dair bir madde yer almamasına karşın bazı yerlerde satış durduruldu.
Önlemler kapsamında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sözlü yaptığı açıklamasında alkollü içkilere de kısıtlama getirileceğini söyledi. Ardından İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge ile içinde alkollü içecekler de bulunan bazı ürünlerin satışının kapanma süresince yasaklandığı duyuruldu. Bu gelişmeler üzerine sosyal medyada ve çeşitli haberlerde Türkiye’deki ve dünyadaki kısıtlamaların karşılaştırıldığı içerikler ve iddialar paylaşıldı. Bu bültende içki satışı yasağı ya da kısıtlaması uygulayan ülkeler ve bu ülkelerin politikaları arasındaki benzerlik ve farklılıkları derledik.
Başka Ülkeler Tarafından Uygulanan Alkol ve Sokağa Çıkma Kısıtlamaları Nasıl?
Dünyadaki kısıtlamalardaki genel duruma bakıldığında alkollü içecek satışı ve tüketimi ile Covid-19 salgının seyri arasında bir ilişki kurulmadığı görülüyor. Kısıtlamaların getirildiği ülkelerin ise kendilerine özgü gerekçelendirmelerini göz önünde bulundurmakta fayda var. Örneğin Güney Afrika’da ilk olarak 3 ay, sonra ise 2 ay boyunca kesintisiz uygulanan alkollü içki satış yasağı, Güney Afrika’da hastaneye yatışların büyük çoğunluğunun alkollü içecek kullanımından dolayı meydana gelen olaylardan olması sebebiyleydi. Bu önlem, bazı kesimler tarafından eleştirilmek ile beraber, salgın sebebiyle dolmakta olan sağlık merkezlerinin yükünü hafifletmek amacını taşıyordu.
Dünya Sağlık Örgütü, Covid-19 ve alkol tüketimi ile ilgili yayınladığı belgede salgının seyri ve alkol tüketimi/satışı arasında direkt bir ilişki kurulmuyor. Alkollü içecek tüketilen mekanlarda sosyal mesafenin azalabileceğini belirten DSÖ, belgede şu ifadeleri kullanıyor:
Virüsün yayılmasını yavaşlatmak için Dünya Sağlık Örgütü (WHO) koruyucu önlem olarak hasta insanlardan en az bir metre fiziksel uzaklaşmayı öneriyor. İnsanların alkol tüketmek için toplandıkları barlar, kumarhaneler, gece kulüpleri, restoranlar ve diğer yerler (ev dahil) virüsün bulaşma riskini artırır.
Birçok Avrupa ülkesinin alkollü içecek satışlarına getirdiği kısıtlamalar da büyük ölçüde bu sebeptendi. Örneğin sokakta içme kültürünün de bulunduğu ülkelerden Almanya ve Fransa, kamuya açık yerlerde toplu halde bir araya gelinmesini önlemek amacıyla bir dönem açık alanlarda içki tüketimini yasaklamıştı.
Aşağıdaki tabloda çeşitli ülkelerde uygulanan ya da bir dönem uygulanmış olan alkol tüketimi ya da satışına ilişkin bazı ülkelerdeki kısıtlamalar görülebilir. Bu tabloda söz konusu kısıtlamalar olduysa, bu dönem ülkenin tam kapanma halinde olup olmadığı da yer alıyor. Bütün yasakların güncel olmadığını ve günden güne değişebileceğini belirtmek gerekiyor. Ülkelerde eyalet ya da bölge bazında farklılıklar olabileceği ve uygulanan yasakların süresi de göz önünde bulundurulması gereken noktalardan.
Show more

Avrupa geneline bakıldığında, hiçbir ülkede tam kapanma dönemlerinde marketlerde alkol satışına dair bir düzenleme görülmüyor. Avrupa genelinde alkollü içki kullanımına yönelik getirilen yasak ve kısıtlamalar büyük oranda saat aralıkları ve kamuya açık alanlarda içki yasağı ile sınırlı. Bar ve restoranların kapanması ya da bu ortamlarda alkollü içecek satışı yapılmaması da sosyal mesafe kuralları ile ilişkili olarak getirilmiş.
Avrupa dışındaki bazı ülkelerde belli dönemlerde uygulanan alkollü içki kısıtlamaları ise şu şekilde:
Güney Afrika’da pandeminin ilk dönemlerinde üç ay süresince her türlü alkol satışı durdurulmuştu. 1 Haziran 2020’de kalkan yasağın ardından ise birkaç hafta boyunca alkol satışları 09:00-17:00 saatleri ile sınırlandırılmış ve cuma, cumartesi, pazar günlerinde tamamen yasak olmaya devam etmişti. Yasağın kalkmasının birkaç hafta ardından Güney Afrika’da alkollü içecek yasağı tekrar uygulanmaya başlanmıştı ve Ağustos ayında ise son verildi. Bu süre boyunca tam kapanma durumu söz konusu olmazken, yasağın daha çok hastanelerin yükünü azaltma amaçlı olduğu belirtilmişti. BBC haberinde ise bu durum şöyle açıklanmıştı: “Dünyada en fazla "aşırı alkol tüketilen" ülkelerden Güney Afrika, bu yasaklar sonucu haftalık 800-1000 arası olan doğal olmayan ölümlerin sayısını 400'e indirmeyi başardı.”
Kenya da Afrika’da Güney Afrika tarafından uygulanan yasaklardan etkilenen ülkelerden olmuştu. Temmuz 2020’de bütün barların kapanmasının ardından alkollü içki servisi yapan restoranların da akşam 19:00’dan sonra kapanmasına karar verilmişti. Bunun gerekçesi olarak alkollü içki servisi yapan mekanlarda sosyalleşme sebebiyle gençler arasında virüsün daha hızlı yayıldığı olmuştu. Ancak bu dönemde tam kapanma ve sokağa çıkma kısıtlaması uygulanmıyordu.
Hindistan’da ise 25 Mart 2020’de ilk sokağa çıkma yasaklamaları uygulanmaya başlanmıştı. Bu dönemde toplum için hayati olmayan bütün iş yerleri de kapatılmıştı ve dolayısıyla restoran ve barlar da kapanmıştı. Bu süreçte 41 gün boyunca alkollü içecek tüketimi, satışı ve pazarlanması da ülke genelinde yasaklandı. Yasak süresince sahte içkiye bağlı ölümler ise arttı. BBC tarafından hazırlanan haberde, Hindistan’daki kısıtlamaların temel sebeplerini şöyle aktarmıştı: “Hükümetin yasağı koyarken açıkladığı gerekçeler bağışıklık sistemini zayıflatması, alkolün etkisi altında hijyen ve sosyal mesafe kurallarına dikkat edilmemesi ve alkolden kaynaklı şiddet olaylarının sağlık sistemi üzerindeki yükünü azaltmaya çalışmaktı.”
2021’de alkollü içki kısıtlaması uygulayan ülkelerden biri de Tayland oldu. Nisan 2021 sonuna kadar uygulanan yasakta birçok bölgede alkol satışı yasaklanmıştı. Bu süreçte bazı vatandaşların alkol yasağı olmayan bölgelere gittiği de gözlemlenmişti. Bangkok da bu yasakları uygulayacak olan “kırmızı bölge”lerden olmuştu.
Grönland'ın başkenti Nuuk ve çevresinde (Kapisillit ve Qeqertarsuatsiaat) 28 Mart Cumartesi günü alkol satışı yasaklanmıştı ve 15 Nisan’a kadar sürmüştü. Grönland'da okullar, restoranlar, barlar ve kültürel tesisler de kapatılmıştı. Ülkenin başbakanı Kim Kielsen, alkol tüketiminin insanları “bulaş tehlikesi konusunda daha az bilinçli hale getirdiğini” söylemişti.
Türkiye’de Süreç Nasıl İlerledi?
Türkiye’de alkollü içecek satışlarına yönelik başlıca gelişmelerin bazıları aşağıda görülebilir: