COVID-19 salgını başlamadan önce bilim insanları sağlık alanında küresel iş birliğinin salgınlara hazırlık ve mücadele için önemli olduğunu vurguluyordu. Küresel bir iş birliği ulusal güvenliği arttıracak, ekonomik refah seviyesini destekleyecek ve insan haklarını koruyacaktı. COVID-19 salgının başlamasıyla birlikte ise bu tür bir iş birliğinin sağlandığını söylemek zor.
Amerika Birleşik Devletleri, 31 Temmuz’da COVID-19 aşılarını güvence altına almak için ilaç şirketleri ile bugüne kadar ki en büyük anlaşmasını yaptı. Bu anlaşma, aşı milliyetçiliği ile ilgili endişeleri arttırdı. Aşı milliyetçiliği, üst orta gelirli ülkelerin yüksek oranda aşı depolayarak düşük gelirli ülkelerin paylarını satın alması olarak tanımlanıyor. Çin, Hindistan, İngiltere ve Avrupa Birliği gibi ülkeler de benzer stratejiler izliyor. Uzmanlara göre, aşı tedariğini korumak amacıyla uygulanan stratejiler, virüsün kontrol altına alınamamasına, ekonomik aktivitenin yavaşlamasına ve uluslararası iş birliğinin zarar görmesine sebep oluyor. Bu durum, küresel eşitsizliği çarpıcı şekilde yeniden gözler önüne seriyor.
Tarihsel olarak, sağlık diplomasisi, ciddi hastalıkların yaşandığı dönemlerde ilaçlara ve aşılara eşit erişim sağlamayı amaçlamasına rağmen pratikte başarılı olamadı. 2009 yılında gerçekleşen Domuz Gribi salgını bu başarısızlıklardan biriydi. Çiçek hastalığı, çocuk felci aşıları ve HIV/AIDS ilaçlarında düşük gelirli ülkeler, yüksek gelirli ülkelerde ilaçların her eve girecek kadar yaygınlaşmasının ardından ilaçları temin edebildi. Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkeler kendi teknolojilerini kullanarak bu döngüden çıkmaya çalıştılar.
Uzman David Fidler’e göre, 2020 yılında tarih yine tekerrür ediyor. Aşı elde edecek kaynaklara sahip ülkeler, ihtiyaçlarını ve kapasitelerini küresel eşit erişim hedefine uygun şekilde kullanmadılar. Sivil toplum örgütleri aşıya eşit erişim sağlamak için “COVID-19 Vaccines Global Access (COVAX)” projesi başlatsalar da destek kısıtlı kaldı. Yüksek gelirli ülkeler 4 milyar, üst-orta gelirli ülkeler 1 milyar ve alt-orta gelirli ülkeler 1,7 milyardan fazla doz satın aldı. Düşük gelirli ülkelerde ise doğrudan yapılan anlaşma bulunmuyor. Bu ülkelerin tamamen COVAX’ın kapsamına dahil olacağı düşünülüyor. Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus 18 Ocak 2021 tarihinde yaptığı açıklamada, COVID-19’a karşı 49 yüksek gelirli ülkede 39 milyon doz aşı yapıldığını, düşük gelirli ülkelerden birine ise sadece 25 doz aşı verildiğini söyledi. Aşıların paylaşılmasında aşı milliyetçiliği yapıldığı ve korkunç bir ahlaki başarısızlığın eşiğinde olunduğunun uyarısında bulundu.
Türkiye'de Aşı Uygulaması Başladı
Türkiye'de, 14 Ocak 2021 tarihi itibarıyla Çin şirketi Sinovac'ın geliştirdiği COVID-19 aşısı CoronaVac uygulanmaya başlandı. 13 Ocak 2021 tarihinde Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'dan CoronaVac aşısı için acil kullanım onayı çıktı. CoronaVac aşısı, canlı yayında ilk kez Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve bilim kurulu üyelerine uygulandı.
Aşı kampanyasında öncelik sağlık çalışanlarına verildi. Risk sıralamasına göre yapılacak uygulama şu şekilde:
• Sağlık kurumlarında çalışanlar ve huzurevinde kalan kişiler
• Asker, polis, jandarma, adli personel, cezaevinde kalan kişiler ve çalışanlar
• 65 yaş ve üzeri vatandaşlar
Bu gruplardan sonraki aşı önceliği kronik rahatsızlık ve yaş gibi faktörlere bağlı olarak belirlenecek.
Türkiye'de Kaç Kişi Aşılandı?
CoronaVac aşısı iki doz halinde uygulanan bir aşı. 14 Haziran 2021 tarihi itibarıyla Türkiye'de 20 milyon 450 binden fazla kişiye COVID-19 aşısı uygulandı.  İlk dozun uygulandığı yaklaşık 20 milyon kişiden 13 milyon 746 binden fazla kişiye ikinci doz aşıyı da vuruldu. İllerin aşı dağılımı ise COVID-19 Aşısı Bilgilendirme Platformu tarafından yayınlanıyor. Oransal olarak bakıldığında, İzmir en çok aşı uygulanan şehir. İzmir'i Ankara takip ederken İstanbul 5. sırada yer alıyor. 
Show more

14 Haziran 2021 itibarıyla İstanbul'da toplam aşı uygulaması sayısı 5 milyon 854 bini geçti. Ankara'da 2 milyon 895 binden fazla aşı uygulanırken İzmir'de 2 milyon 331 bin aşı uygulaması yapıldı. Bursa'da 1 milyon 288 bin ve Antalya 1 milyon 181 binden fazla aşı uygulandı.
Dünyada Kaç Kişi Aşılandı?
2020 yılının son günlerinde bazı ülkeler aşı uygulamalarına başlamıştı. Listenin ikinci sırada gelen İsrail aşılamaya Pfizer-BioNTech aşısı ile 19 Aralık 2020 tarihinde başladı. 19 Nisan 2021 tarihinde İsrail Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre, 5,3 milyondan fazla insan yani nüfusunun %57,5'ini aşı uygulandı. 5 milyondan fazla insana ise 2. doz uygulandı. 14 Haziran 2021 tarihi itibarıyla birinci sırada ise Birleşik Arap Emirlikleri yer alıyor. Çin'de üretilen Sinopharm aşısını uygulayan Birleşik Arap Emirlikleri, şu ana kadar nüfusunun yaklaşık bir 13 milyon 807 binden fazla aşı uygulandı. Üçüncü sırada yer alan Birleşik Krallık'da, 71 milyon 341 binden fazla  Pfizer-BioNTech COVID-19 aşısı uygulandı. Dördüncü sırada yer alan ABD, şu ana kadar her 100 kişiden 92,49'una COVID-19 aşısı uyguladı.  Dokuzuncu sırada yer alan Türkiye'de ise her 100 kişiden 40,39'ine COVID-19 aşısı uygulandı.