
3 Dijital İçerik Üreticisinden 2’si Bilgileri Doğrulamadan Paylaşıyor
Yanlış Bilgi
İlk yayın :
6 Aralık 2024
Dijital çağda bilgi paylaşımı hızla artarken, kaynağı belirsiz ve şüpheli içeriklerin yayılması da en az aynı oranda artışa neden oluyor. Günümüzde sosyal medya, bilgi paylaşımında başlıca araçlardan biri olurken; milyonlarca insanın sosyal medya platformlarından aldığı bilgilerin doğruluğu sorgulanıyor. UNESCO’nun gerçekleştirdiği son araştırma, dijital içerik üreticilerinin büyük bir bölümünün temel doğrulama süreçlerini ihmal ettiğini ve bu durumun yanlış bilgilendirme ile nefret söyleminin yayılmasını kolaylaştırdığını gözler önüne seriyor.
Sosyal medyanın küresel bilgi paylaşımını domine ettiği günümüzde, dijital içerik üreticilerinin %63'ünün milyonlarca takipçiye doğrulanmamış bilgi paylaştığı ortaya çıktı. Bu çarpıcı sonuç, UNESCO'nun yayımladığı önemli bir araştırmada ortaya kondu. Bu bulgular, sosyal medya fenomenlerinin küresel kitleler için haber ve kültürel bilgi kaynağı haline geldiği bir dönemde büyük önem taşıyor. Ancak araştırmaya göre bu içerik üreticilerinin %63’ü temel doğrulama yöntemleri bilgisinden yoksun.
UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
Dijital içerik üreticileri, bilgi ekosisteminde önemli bir yer edinmiş durumda ve milyonlarca insanı kültürel, sosyal veya politik haberlerle buluşturuyor. Ancak yanlış bilgi ve çevrimiçi nefret söylemi karşısında zorluk yaşıyorlar ve daha fazla eğitim talep ediyorlar.
İçerik Doğrulamada Ciddi Eksiklikler Var
UNESCO’nun Ohio merkezli Bowling Green State Üniversitesi’nden uzmanların desteğiyle gerçekleştirdiği “Perde Arkası” adlı araştırma, 45 ülkeden 500 sosyal medya fenomenini inceleyerek içerik doğrulama konusunda ciddi boşlukları ortaya koydu. Araştırmaya göre içerik üreticilerinin %63’ünün kamuoyu üzerinde güçlü etkileri olmasına rağmen, üreticiler içerikleri detaylı bir doğrulama sürecinden geçirmeden paylaşıyor.
Anket katılımcılarının %42’si bilginin güvenilirliğine karar verirken beğeni ve paylaşım gibi sosyal medya etkileşimlerini dikkate alıyor. %21’i ise yalnız “arkadaşlarına olan güven” temelinde içerik paylaşıyor. İçerik üreticileri kaynak doğrulama için ana akım haber medyasını çoğunlukla tercih etmiyor; kullanıcıların sadece %36,9’u ana akım gazetecilik kaynaklarını kullanıyor.
Dijital içerik üreticileri, yalnızca doğrulama konusunda değil, dijital haklar konusunda da zorluklar yaşıyor. İçerik üreticilerinin %60’ı, temel yasal düzenlemeler ve uluslararası standartlar hakkında bilgi sahibi olmadan faaliyet gösteriyor. Bu da onları yasal risklere ve çevrimiçi tacize açık hale getiriyor. Üreticilerin üçte biri nefret söylemiyle karşılaştığını belirtirken, yalnızca %20,4’ü bu olayları nasıl doğru bir şekilde rapor edeceğini biliyor.
İLGİNİ ÇEKEBİLİR
Video Angelina Jolie'nin Kürtlerle İlgili Yaptığı Açıklamaları mı Gösteriyor?
Google Aramalarda 2024’te Artış Gösteren Kelimeler: Ucuz Alışveriş, Yasa Dışı Bahis
Çin’de Sosyal Kredi Sistemiyle İnsanlar Puanlanacak mı?
Görsel A Haber’de Yayımlanan Bir Haberi mi Gösteriyor?
Eski Pakistan Başbakanı İmran Han BM Konuşmasında İsrail ve Türk Ordusu ile İlgili İfadeler mi Kullandı?
Ekonomik İşbirliğinden Küresel Etkiye: BRICS’in Evrimi
Son Osmanlı Padişahı 6.Mehmed Vahdettin’e Türklerle İlgili Atfedilen Açıklamalar Doğru mu?
Avrupa’da Temel İhtiyaçları Sınırlayacak Dijital Kimlik Uygulaması mı Başlıyor?
Çin’de Bir Tuvalete Takılan Sayaçlar Hakkındaki İddialar Doğru mu?
Ulusal Diş Hastanesinin Ücretsiz İmplant Hizmeti Vereceğine Dair İddialar Doğru mu?