Yazar:
Gül Hür
İddia şöyle;

Diyanet İşleri Başkanlığı Kur’an-ı Kerim’i 23 dile çevirdiği halde Türkçe Kur’an’ın caiz olmadığı yönünde açıklamada bulunmuştur.

→ Bir Facebook hesabı tarafından 6 Eylül 2023’te yapılan paylaşımda, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kur’an-ı Kerim’i 23 dile çevirdiği halde Türkçe Kur’an’ın caiz olmadığı yönünde açıklamada bulunduğu iddia edildi.
→ Türkiye Diyanet Vakfı, Diyanet İşleri Başkanlığı işbirliği ile gerçekleştirdiği Hediyem Kur’an Olsun projesi kapsamında Kur’an’ı 40 dile çevirip dağıtmış.
→ Diyanet İşleri Başkanlığı 23 Aralık 2020 tarihli bir açıklamasında Kur’an’ın Türkçe dahil herhangi bir çevirisinin Kur’an olarak addedilmesinin caiz olmadığını belirtmiş.

Kur’an’ın Arapça Dışındaki Herhangi Bir Çevirisine Kur’an Demek Caiz Değil

Kur’an’ın başka dillere çevrilmesi siyasi ve fıkhi anlamda her zaman tartışma konusu olmuş. Türkiye siyasetinde de devlet ve din ilişkisi bağlamında yıllardır gündeme gelen konuların başında Türkçe ibadet, ezan ve Kur’an geliyor. Bu nedenle dönem dönem ele aldığımız iddiaya benzer haber ve içeriklerle karşılaşıyoruz.
Diyanet İşleri Başkanlığı konu ile ilgili ilk kez 1997 yılının Aralık ayında bir açıklama yayımlamış. Bu açıklamada daha çok Kur’an’ın namazda Türkçe tercümesinin okunması sorularına odaklanılmış ve şu sonuca varılmış:
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı'nın 04 Aralık 1997 tarih ve 103 sayılı “Türkçe İbadet” konulu Kurul Kararı
O halde Kur’an-ı Kerim'in Arapça bilmeyenlere tebliğ edilebilmesi ve onların yüce Kitapta bildirilen ilahi gerçek ve öğütleri anlayıp üzerinde düşünebilmeleri ve O’nun hidayetinden yararlanabilmeleri için, başka dillere tercüme edilmesine, kısa ve uzun açıklamalarının yapılmasına kesin ihtiyaç, hatta zaruret vardır. [...] İslâm dini evrensel bir dindir. Değişik dilleri konuşan bütün Müslümanların ibadette ortak bir dili kullanmaları onun evrensel oluşunun bir gereğidir. Herkesin kendi konuştuğu dil ile ibadet yapmaya kalkışması, Peygamberimizin öğrettiği ve bugüne kadar uygulanagelen şekle ters düşeceği gibi içinden çıkılmaz birtakım tartışmalara da yol açacağı muhakkaktır.
Diyanet, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2020 yılında Mevlana'nın ölümünün 747. yıl dönümünde düzenlediği Şeb-i Arus töreninde Türkçe Kur'an okutması üzerine başlayan tartışmaların ardından konu ile ilgili bir açıklama yayımlamış ve yukarıdaki açıklamanın bir benzerini yinelemiş:
Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan 23 Aralık 2020 tarihli Türkçe ibadet ve ezanla ilgili açıklama
Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim, Arapça olarak indirilmiştir (Yusuf, 12/2; Zuhruf, 43/3). Kur'an-ı Kerim, hem lafzı hem manası ile Kur'an'dır. İndirildiği lafızların dışında, Arapça bile olsa, başka sözlerle ifade edilen mana Cenab-ı Hakk’ın kelâmı değil, mütercimin ondan anladığı manadır. Bu itibarla bu lafızlardan anlaşılan ve başka lafızlarla ifade edilen mana Kur’an değildir. Kur’an lafzı ve manasıyla mucizedir. Kur’an’ın Arapça olduğunu ifade eden ayetlerden, sadece mananın değil, lafızlarının da Kur’an kavramının içeriğine dâhil olduğu açık ve kesin bir şekilde anlaşılmaktadır. Kur’an’ın tercümesine Kur’an denilemeyeceği ve tercümesinin Kur’an hükmünde olmadığı konusunda İslâm âlimleri görüş birliği içindedir. Yüce Rabbimizin öğütleri ve buyruklarını öğrenmek maksadıyla, Kur'an-ı Kerim'in meal ve tefsirlerini okumak gerekli olmakla birlikte okunan bu tercümelerin Kur’an olarak isimlendirilmesi caiz olmadığı gibi mealin Kur’an yerine okunması da doğru değildir. İbadet olarak okunduğunda Kur’an aslî lafızlarıyla okunmalıdır. Kur’an’ın meal, tercüme ve tefsirlerini okumanın hükmü başka, bu tercümeleri Kur’an yerine koymanın ve Kur’an hükmünde tutmanın hükmü ise bambaşkadır.
Diyanet’in yaptığı her iki açıklamadan da şu sonuca varıyoruz: Kur’an’ın manası ile İslam’ın emir, yasak ve öğütlerini anlamak için Kur'an’ı tercüme etmenin ve bunları okumanın hükmü ile bu tercümeleri Kur'an yerine koyup Kur'an hükmünde tutmanın hükmü iki ayrı konudur. Dolayısıyla Kur’an’ın Türkçesinin caiz olmadığı iddiası doğru ancak Diyanet’in açıklamasına göre yalnızca Türkçe değil Arapça dışındaki herhangi bir dildeki çeviriyi Kur’an yerine koymak caiz değil.

Diyanet Hediyem Kur’an Olsun Projesi Kapsamında 40 Farklı Dile Çevrilen Kur’anları Dağıtmış

Analize konu olan iddianın ikinci kısmında Kur’an’ın Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Ermenice ve Kürtçe dahil toplam 23 dile çevrildiği konusu ele alınıyor. Diyanet’in Kur’an’ı Türkçe dahil çeşitli dillere çevirtme faaliyetinde bulunduğu doğru. Diyanet’in güncel olarak satışta olan farklı dillerdeki (Türkçe, İspanyolca, İngilizce, Rusça, Danimarkaca, Fransızca ve Ukraynaca vb.) Kur’an meallerine Diyanet Vakfı Yayınları’nın internet sitesinden ulaşmak mümkün. 
Diyanet’in farklı dil ve lehçelerdeki Kur’an çevirilerinin haber olmasının sebebi ise Hediyem Kur’an Olsun projesi. Diyanet Haber’in aktardığına göre proje kapsamında bu zamana kadar Türkiye ile birlikte 85 ülkede 40 dil ve lehçede 1 milyon 500 bin Kur’an bastırılmış. Projenin internet sitesinde projenin amacı şu şekilde özetlenmiş: 
Türkiye Diyanet Vakfı ve Diyanet İşleri Başkanlığı işbirliği ile Kur’an-ı Kerim’in çağlar üstü evrensel mesajını olabildiğince geniş kitlelere ulaştırmak, onu okuma, anlama ve yorumlama konusundaki çabaları desteklemek; kuran öğrenmek ve okumak isteyen fakat imkânları son derece sınırlı olanlara destek olmak amacıyla Hediyem Kur’an Olsun projesini hayata geçirdi.
Proje detaylarına baktığımızda Diyanet’in Türkçe dahil 40 farklı dil ve lehçedeki Kur’an’ı Türkiye, Asya, Afrika, Balkanlar ve Orta Doğu’da dağıttığını görüyoruz: 

İddia KISMEN YANLIŞ

Bir Facebook hesabı 6 Eylül 2023 tarihli bir paylaşımında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kur’an-ı Kerim’i 23 dile çevirdiği halde Türkçe Kur’an’ın caiz olmadığı yönünde açıklamada bulduğunu iddia etmişti. Paylaşımda yer alan birbiriyle bağlantılı iki iddianın da doğru olduğunu görüyoruz. Her ne kadar Diyanet, iddia edildiği gibi 23 değil de 40 dilde çeviri dağıtmış olsa da, Kur’an Diyanet tarafından farklı dillere çevrildiğinden iddianın bu kısmına doğru diyebiliriz. Ancak iddianın ana fikri, Diyanet’in Kur’an’ı farklı dillerde bastırıp dağıtma faaliyetinde bulunduğu halde yalnızca Türkçe ibadetin caiz olmadığı yönünde açıklama yapması şeklinde olduğundan iddianın kurduğu nedensellikte bir sorun var. Çünkü Diyanet Kur’an’ın Türkçe dahil herhangi bir dildeki çevirisine Kur’an denilmesinin caiz olmadığı açıklamasını yapmış. Bu nedenle paylaşımdaki iddia KISMEN YANLIŞ. 

Sonuç olarak;

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kur’an-ı Kerim’i 23 dile çevirdiği halde Türkçe Kur’an’ın caiz olmadığı yönünde açıklamada bulunduğu iddiası KISMEN YANLIŞ.