Bir Instagram sayfası tarafından 17 Ocak 2021 tarihinde yapılan paylaşımda ABD merkezli ilaç firmalarının deneylerini Türkiye’de yaptığı iddia edildi. Gönderi 160 binden fazla görüntülenme 2500’den fazla beğeni almış.
Paylaşımda geçen metin şu şekilde:
Dergiye göre ilaç şirketleri, Amerika’da yapılan araştırmalar sonucunda ürettikleri ilacın yararlı olduğuna dair herhangi bir onay alamazlarsa, bunların yerine Türkiye, Hindistan, Fas, Romanya, Çin gibi ülkelerde klinik deneyler yürütüyorlar.

Vanity Fair’ın Paylaştığı Makalede Ne Anlatılıyor?
2010 yılının aralık ayında Vanity Fair adlı dergide yazılan ‘Ölümcül İlaç’ adlı makale, dünyadaki ilaç sektörü hakkında birçok tartışmalı iddia ortaya atıldı. Makalede basit bir dille Amerika Birleşik Devletleri’nin ilaç sektörü testlerinin piyasaya sunulmadan önce hangi ülkelerde, ne koşullarda yapıldığını anlatıyor. Bu makaleye göre ABD bazlı ilaç şirketlerinin neredeyse 1/3’ü artık denizaşırı ülkelerde, uygun olmayan koşullarda insanlar üzerinde deneniyor ve bu ülkeler genellikle “fakir” veya denetim seviyesi olarak “düşük” ülkelerden seçiliyor. Makalede yazar tarafından fakir, çoğunluğu okuma yazma bilmeyen, rıza formlarını okumadan işaretleyen ülkeler sırasıyla; Rusya, Romanya, Tayland, Türkiye, Ukrayna, Peru, İran, Uganda, Malavi ve Kazakistan olarak belirtiyor.

Makalede yer alan ifadeye göre, “denekler daha “ucuz” ve “bilinçsiz” olduğu için tehlike olasılığı yüksek ilaçlar rahatlıkla test ediliyor, olumsuz sonuçlar alınması halinde daha az sorun yaşanıyor.” Yani, yabancı ülkelerdeki Sağlık Bakanlığı’ndan onay alarak yapılsalar da deneklere zarar verme olasılıkları daha yüksek olan ilaçlar deneniyor. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), yurtdışında yapılan deneyleri denetleyemediği için bu ilaçların güvenilirliğini tartışma konusu olmuş. Dergi, ABD’nin yasal düzenlemeleri ve kontrolleri olmadan gerçekleştirilen bu deneylerde yanlış sonuçlar alındığını hatta ölümler gerçekleştiğini iddia etmiş. Bu ölüm gerçekleşen ilaçların testinin de Türkiye, Macaristan, Tunus ve Fas’ta yapıldığını iddia ediliyor. İlaç firmalarının hızlı bir şekilde pozitif verilere ihtiyaç duyduğunda ise bu gibi ülkelere, yazarın deyimi ile “kurtarıcı ülkelere” başvuruluyor.

Dünyada İlaç Çalışmaları Hangi Ülkelerde Yapılıyor?
Öncelikle belirtmek gerekir ki dünyada ilaç ve aşı çalışmaları birçok ülkede yapılmaktadır. Bu farklı bölgelerde farklı kişilerde test yapmak ilaçların güvenilebilirliği, ne kadar etkili olduğu gibi etkenler açısından önemlidir. Aynı şekilde bir ilaç denenirken farklı faz çalışmalarından geçmekte ve işe yararlığını görmek açısından farklı hastalıklara sahip insanlarda da uygulanması gerekiyor. Fakat yukarıda bahsedilen testlerin hiçbirisinin bir gönüllü imza olmadan veya bir ceza olarak hiçbir insana zorla yaptırılamıyor. Çalışmaların hepsi gönüllülük esasına dayanıyor. Aksi olduğu takdir de ise, Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmesi’nin tarafları olan tüm ülkelerde böyle bir uygulama sözleşmeye aykırı olurdu. Türkiye’de hem Birleşmiş Milletler’e hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taraf olan bir ülke olarak bu gibi deneylerin gönüllülük esası olmadan yapılmasına izin vermiyor.
Dünyada ise şu ana kadar yapılmış/yapılmakta olan/hazırlanan ilaç çalışmalarında lider ülke ABD. 209 ülkenin ve 329 bin çalışmanın kaydını tutan dünyanın en büyük klinik araştırma veri tabanı ClinicalTrials.gov’un göre 139.155 klinik çalışma ile ABD, ardından ise 105.364 çalışma ile Avrupa geliyor. Türkiye’nin Ortadoğu haritasına katıldığı görselde Ortadoğu’da 16555 çalışma gerçekleşmiş durumda. Bu çalışmalardan 6275’i Türkiye’de yapılmış. Yani çalışma sayısına bakılırsa Ortadoğu’daki en yüksek çalışma sayısına sahip İsrail, ardından Türkiye gelmekte. Nüfusa oranla bakılırsa da 10 milyonluk nüfusu ile İsrail çalışmalara en büyük katkı yapan ülkelerden biri.

İddialar Hakkında Türkiye'deki Hekimler ve Sağlık Bakanlığı Ne Diyor?
İddialar makale yazıldığından birkaç gün sonrasında Türkiye basınında büyük tepki çekti. Birçok medya kuruluşu Türkiye’nin ilaç şirketlerine “kobay” olarak kullandığını tartıştı. Ardından Türkiye’deki birçok doktor ve sağlık bakanı konu hakkında açıklama yaptı. Dr. Mehmet Çıkrıkçıoğlu, “Derginin iddiaları ancak yeni bir ilacın denenmesi durumunda gerçekleşebilir. Ayrıca deneyin izinleri Sağlık Bakanlığı tarafından veriliyor, denetimi de Sağlık Bakanlığı ve hastane tarafından yapılıyor. Araştırmanın FDA ile ilgisi yok.” açıklamasında bulundu.
Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Rüçhan Akar ise, “(…) FDA’dan ya da Sağlık Bakanlığı’ndan onayı alınmamış bir ilaç deneyi yapılamaz, yapılırsa da kanuna aykırıdır ve yapanın başı belaya girer. Onayın illaki FDA’dan alınmış olması gerekmiyor. Ama Sağlık Bakanlığı etik kurulu ya da üniversitenin etik kurul komitesinden, onaylanması gerekiyor. Eğer zaten tehlikeli bir durum varsa, etik onaydan geçemez, etik onaydan geçemeyenlerin de deneylerinin yapılması imkansız” ifadelerini kullandı.
Son olarak, Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada iddiaları yalandı. Yapılan açıklamada Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) onayladığı ilaç denemelerinin (klinik araştırma) çoğunun, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu “fakir” ülkelerde yapıldığı iddialarının doğru olmadığını savundu. Yetkililer, Türkiye’de ilaç üzerine bir yılda yapılan klinik araştırma miktarının yılda 700 değil, 400 civarında olduğunu belirtildi ve bu miktarın başka ülkelerde bini bulduğu aktarıldı. Açıklamada “klinik araştırmalara katılmak bir 'hasta hakkıdır’ ve tamamen gönüllülük esasına göre yapılmaktadır. Bu çerçevede ülkemizde yapılan klinik çalışmalar, uluslararası mevzuat çerçevesinde hazırlanan ulusal mevzuatımıza göre yürütülmekte ve çok sıkı bir şekilde denetlenmektedir.” ifadelerine yer verildi.

2011 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından Resmî Gazete’de yayınlanmak üzere paylaşılan yönetmelikte belirtildiği üzere herhangi bir klinik çalışması yapılması için Sağlık Bakanlığı’ndan izin alınılması ve gönüllülüğün esas tutulması şarttır ifadesi yer alıyor.

Aynı şekilde güncel T.C. Sağlık Bakanlığı’nın sitesinde de klinik araştırmaları için etik kurallar, sağlık ve esenliğin korunması adına bakanlık tarafından kurumlar onaylanmaktadır. Kurumlar denetime tabii tutulur ve gönüllülük şartıyla katılım sağlanır. Kurumlar listesine Sağlık Bakanlığı’nın resmi sitesinden ulaşılabiliyor.
İddia YANLIŞ
2010 yılının aralık ayında Vanity Fair adlı politika ve magazin dergisinin “Ölümcül İlaç” adlı makalesinde ABD’li ilaç şirketlerinin klinik testlerini yurtdışındaki denizaşırı ülkelerde yaptığı ve bu ülkelerden birinin de Türkiye olduğu iddia edilmişti. Türkiye’deki her klinik ilaç testleri Sağlık Bakanlığı tarafından zorunlu teste tabi tutulmaktadır ve teste katılım gönüllülük esası içeriyor. Dünyanın neredeyse çoğu ülkesinde, başta ABD olmak üzere, ilaç firmaları klinik testler yapılıyor. Klinik çalışmalar yasama ve onama durumuna tabi olduğu için ve çalışmalar Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanıyor. Sonuç olarak, iddia yanlış.

Sonuç olarak;

ABD’li ilaç firmalarının Türkiye’deki insanları denek olarak kullandığı iddiası