Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, 4 Nisan akşamı Haber Global’in konuğuydu. Nebati’nin, et tüketimi alışkanlıklarına dair bir açıklaması sosyal medyada hızla gündem oldu:
"Türkiye'de damak tadı değişti. Koyun eti ucuz ama tercih edilmiyor, kokusundan dolayı. Bunu da değiştirmek lazım (...) aracıların fiyatları artırıp artırmaması çok önemli. Kasıtlı fiyat artıranlar da vardır. Kasıtlı işler yapılıyor olması ahlaki olarak anormal ama bunlarla bizim incelemelerimiz var, ciddi düzenlemeler yapıyoruz. Fahiş gelir elde ediliyorsa, ithalat yoluyla da insanlarımız ucuz ete ulaşmalı."
Türkiye’de yıllık enflasyon oranı Bakan Nebati’nin Aralık 2021’de bakan olmasından bu yana son 25 yılın en yüksek seviyesine ulaştı, bakanın koyun etine dair bu açıklamaları ise son bir ayda fiyatı en çok artan ürünün dana eti, şarküteri ve et ürünleri olmasının ardından geldi. Nebati, 15 Nisan’da Mersin’de konuyu tekrar ele aldı: 
"Geçen televizyonda dedim ki, koyun etini yiyelim, birileri koyun etinin kokusundan dolayı yenmeyeceğini söylüyor. Koyun eti yağlı, koyun eti güzeldir. Koyun eti bu ülkeye de en güzel tadı verir.”
TÜİK’e göre 2018’den bu yana dana eti fiyatı 5,8 katına, kümes hayvanları et fiyatı 6,5 katına çıktı. Nebati’nin açıklamalarının ardından Rekabet Kurumu da et fiyatlarındaki ‘fahiş’ artışı denetimine başladı. 
Peki Türkiye’nin hayvancılık istatistikleri bugünlerde koyun eti tüketiminin neden teşvik edildiğini tespit etmeye yardımcı olabilir mi? Doğruluk Payı Türkiye’nin kırmızı et istatistiklerini derledi. 
Koyun Eti Değil, Sığır ya da Kuzu Tercih Ediliyor
Bakan Nebati’nin Türkiye’nin kırmızı et tüketimi alışkanlıklarına dair açıklaması önemli bir yankı buldu. 2021 verilerine göre kırmızı et üretiminin %74,83’ünün sığırlardan sağlanıyor. Çünkü tüketimin yalnızca %10’u koyun ve keçilerden karşılanıyor. 
Türkiye’de ithalata başvurulmadan sağlanan tek kırmızı et kaynağı olan koyunların büyük bir kısmı damızlık, kesim için büyütülmüyor. Koyun eti büyük oranda yalnızca Kurban Bayramlarında, her yıl yaklaşık 2 milyonunun kesilmesiyle gerçekleşiyor. Bunun dışında etlerinden faydalanılacaksa bir yaşına varana dek, yani henüz kuzuyken kesiliyorlar. 
TÜİK’e göre kırmızı et fiyatları son yıllarda %100’den fazla fiyat artışı yaşadı. Özellikle 2010’dan bu yana sığır eti üretiminin Türkiye’deki kırmızı et ihtiyacını karşılayamamasının etkisiyle resmi söylemin koyun tüketimi ve üretimine yöneldi. Küçükbaş hayvanlar arasında koyun ve keçi ithalatı da yıllardır yapılmıyor.
Show more

Türkiye’nin Kırmızı Et İhtiyacı İthalat ile Karşılanıyor
Kırmızı ette fiyat artışının hızla yükselmeye başladığı 2010’lu yılların ithalat-ihracat dengelerine bakalım. 2010’dan bu yana Türkiye’nin, sığır etini ithalat ile karşılama eğiliminin arttığı gözlemleniyor. 
O yıllarda ithalata yönelişin artan üretim maliyetleri, gümrük vergisi avantajları ve kırmızı et fiyatlarında artışın enflasyonist etkisinden kaçınma gibi sebepleri olduğu söyleniyordu. Teşvikler ithalata yönelik gerçekleştirildi. Öyle ki üretimde devlet desteğinin düşürülmesi gibi uygulamalara da başvuruldu. İthalat yıllar içinde zirveye ilerledi, 2019’daki ani değişime dek gitgide büyüdü.
Show more

Sığır eti ithalatı 2019’dan bu yana düşüyor, ancak üretim ve ihracat, tüketim açığını kapatmak için halen yeterli değil. 
Yerli Sığırlar %81 Azaldı
Hayvancılık istatistikleri 1990’lu yıllar boyunca Türkiye’de çoğunlukla yerli ırk sığır bulunduğunu, 2000’li yıllara varıldığında durumun tersine döndüğünü gösteriyor. 
Yerli üretimin desteklenmesi yerine ithalatın tercih ve teşvik edildiği bu yıllar içinde yerli sığır sayısı gitgide azaldı. 2010-2021 arasında yerli sığır sayısında %43,82 düşüş gerçekleşti. İthal sığırlar 1991’den bugüne %194’ün üzerinde arttı, yerli sığır varlığı ise %81 azaldı.
Sığır üretiminde masrafların kabaca yarısı besi, %25-40 gibi bir bölümü ise yem giderlerinden oluşuyor. Özellikle 25 yıldır görülmeyen yüksek enflasyon oranları ve Türk lirasında dolar bazlı rekor değer kaybı yaşanan bu son yıl içinde, çiftçilerin aslında damızlık olan büyükbaş hayvanlarını da kestiği ve et olarak piyasaya sunulduğu tahmin ediliyor, uzmanlar da bu durumu sık sık dile getiriyor. Son bir yıl içinde sığır varlığında yaşanan ani düşüş de bunu doğrular nitelikte. 
Show more

İktidarın söylemleriyle halkı koyun etine yönlendirmeyi seçmesi ise yeni bir durum değil. Sektör raporları ve yıllar içinde basına yansıyan demeçler, bu teşviğin sığır ihtiyacının büyük oranda ithalat ile karşılanmaya başladığı, üretimin azaldığı 2010’lu yıllardan bu yana koyun eti tüketimine artarak yönlendirmeler yapıldığını gösteriyor. Koyun varlığı ise bu süreçte artsa da 1990’lı yılların başlangıcındaki seviyesine ancak 2020’de kavuşmuş.