Enflasyon son iki yıldır Türkiye’de önemli bir gündem maddesi olmaya devam ediyor. En çok tartışılan konuların başında da vatandaşların markette “hissettikleri” ile TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranı arasındaki fark geliyor. Tartışma, TÜİK’in yaptığı bir basın açıklamasıyla başka bir boyuta geçti. Açıklamada TÜİK’in yaptığı başka bir çalışma (Tüketici Eğilim Anketi) kaynak gösterilerek algılanan enflasyonun %96 olduğu bildirildi. Bu da vatandaşların % 64,77 olarak açıklanan yıllık enflasyonu yaklaşık 31 puan daha fazla hissettiği anlamına geliyor. Enflasyon algısı tartışmaları sürerken ekonomist Mahfi Eğilmez’in ortaya attığı üç kavram Türkiye’de hissedilen enflasyon açısından önemli açılımlar sunuyor. 

Şrinkflasyon: Aynı Fiyata Daha Düşük Gramaj

Şrinkflasyon terimi İngilizce shrink ve inflation (enflasyon) kelimelerinin birleşmesinden oluşuyor. Shrink kelimesi küçülmek ve daralmak anlamlarına sahipken, inflation yakından bilindiği üzere mal ve hizmetlerin genel fiyat seviyelerindeki sürekli artışı ifade ediyor. Bir ürünün boyutunu veya miktarını azaltma uygulaması şrinkflasyon olarak tanımlanıyor. Bir diğer değişle üreticiler yahut perakandeciler ürünlerinin fiyatını artırmak yerine, ürünün miktarını veya boyutunu azaltarak fiyatı aynı tutuyor. 
Örneğin, satılan 500 ml’lik bir sıvı sabunun fiyatının aynı kalarak 450 ml’lik yeni ambalajda satılması veya marketten alınan cipsin aynı fiyatla daha düşük gramajda satılması şrinkflasyon olarak adlandırılıyor. Genellikle şirketlerin satış miktarını stabil tutmak/artırmak, üretim maliyetlerindeki artışlarla başa çıkmak amaçlarıyla attığı bu adım, genellikle tüketicilere bildirilmiyor veya “Sizin için yeni ambalajında” gibi aldatıcı sözlerle pazarlanıyor. Sonuç olaraksa tüketici daha az ürün alırken aynı miktarda para harcamış oluyor. Yüksek enflasyonun beraberinde getirdiği şrinkflasyon, tüketicilerin bilinçli olarak alışveriş yapması ve ürünlerin boyutunu dikkatlice kontrol etmesi için önemli bir uyarı işareti olarak görülüyor. 
Aslında Türkiye’nin son günlerde konuştuğu şrinkflasyon kavramı 2022 ve 2023’te dünya genelinde birçok ülkede de tartışıldı. Avusturalya merkezli tüketici hakları savunucusu derneklerden biri olan CHOICE, 2022 yılında ülkede kahvaltılık gevrekten, evcil hayvan mamalarına birçok üründe şrinkflasyon yaşandığını raporlamıştı. Birleşik Krallık’ta fiyatı artan ABD merkezli Mars Inc.’in ürettiği Galaxy isimli çikolatanın gramajının 110’dan 100’e düşmesiyle gelen eleştiriler üzerine şirket, artan maliyetler nedeniyle ürün boyutunu küçültmek zorunda kaldığını açıkladı. Fransız süpermarket zinciri Carrefour, Eylül 2023’te mağazalarında miktarı düşen ancak fiyatı aynı kalan veya artan ürünlere “shrinkflation” etiketi yerleştirdi. Carrefour’un etiketlediği ürünler arasında PepsiCo, Nestle, Lindt ve Unilever gibi büyük şirketlerin ürünleri de yer aldı.

Fransa'daki bir Carrefour mağazasındaki etiket. "Şrinkflasyon. Bu ürünün litre miktarı azaldı ve talep edilen fiyat arttı." Fotoğraf: Sarah Meyssonnier/Reuters

Tüketicinin ürünü daha az miktarda elde etmesi nedeniyle gerçek anlamda daha fazla para harcamasına neden olan şrinkflasyon enflasyona benzer bir etki yaratabiliyor. Tüketicinin satın alma gücünü azaltmasıyla birlikte ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyip, sarstığı tüketici güveni nedeniyle ekonomik durgunluğa da yol açabiliyor. Hangi ürünlerde şrinkflasyon yaşandığını anlamaları için tüketicilere birim fiyatı ve gramajı kontrol etmeleri öneriliyor. 

Skimpflasyon: Aynı Fiyata Daha Kalitesiz Ürün/Hizmet

Üreticilerin maliyet artışlarını tüketiciye yansıttığı bir diğer durum da skimpflasyon olarak adlandırılıyor. Skimpflasyonun şrinkflasyondan temel farkı şrinkflasyonda ürünün miktarı azalırken, skimpflasyonda ürünün kalitesi düşüyor. Örneğin 100 TL fiyat etiketine sahip 100 gramlık çikolatanın 80 grama düşmesi şrinkflasyon olarak adlandırılırken, 100 TL fiyatlı çikolatadaki kakao oranın azalması skimpflasyon olarak adlandırılıyor.
Skimpflasyon gıdadan, hizmet sektörüne her alanda tüketicinin karşısına çıkabiliyor. Tüketiciye yansıyan fiyat değişmeksizin havayollarında uçuş görevlilerinin sayısını azaltarak tüketicilere uzun mesafeli uçuşlarda daha az hizmet vermek de otellerden garson hizmetinin kaldırılması da skimpflasyon olarak kabul ediliyor. 
Skimpflasyon da şrinkflasyon gibi dünyada son yıllarda oldukça fazla konuşuluyor. Ingredient Inspector’a göre ABD’de önde gelen neredeyse tüm yiyecek ve içecek markalarının kalitelerinde düşüş söz konusu. Bunun yanı sıra The Guardian’da Temmuz 2023’te yayımlanan bir makalede Birleşik Krallık marketlerindeki ürünlerde yaşanan kalite değişimlerinin ele alındığı da görülüyor. Örneğin bir markanın guacamole dip sosundaki avokado oranın yüzde 80’den yüzde 77’ye düştüğüne, bazı zeytinyağlı margarinlerde zeytinyağı oranının yüzde 21’den yüzde 10’a düştüğüne yer verilmiş. Barclays’in araştırmasına göre, yüz Britanyalıdan ikisi en sevdikleri ürünlerin içerik kalitesinde bir düşüş gördüklerini, ancak maliyetlerin aynı kaldığını veya arttığını aktarmış. 

Greedflation (Enflasyon fırsatçılığı): “Fiyat algısı bozuldu, neden daha fazla artırmayalım ki?”

Açgözlülük (greed) ve enflasyon kelimelerinin birleşmesiyle oluşan greedflation miktar (shrinkflation) ve kalitede (skimflation) herhangi bir değişim yapmadan şirketlerin fiyat algısındaki bozulmayı kullanarak fiyatları gereğinden fazla artırması durumudur. Örneğin bir çikolata barını yapmak için gerekli malzemelerin fiyatı artış göstermesi çikolata barının da fiyatını arttıracaktır. Greedflation durumunda ise bu fiyat gereğinden çok daha fazla artar. Bazı şirketler bu şekilde yüksek enflasyon ortamından faydalanarak kar marjlarını artırır. 
Greedflation ortalama bir tüketici için makul bir tez olsa da oldukça tartışmalı. Bazı gruplar bu kavramın hedef gösterici olduğunu ve bu şekilde fiyat belirlemenin şirketlerin piyasayı okuyarak akıllıca hareket etmesi olarak görüyor. Greedflation vurgusunun yüksek enflasyonda sorumluluğu olan hükümetlerin sorumluluğu özel sektöre yıkma girişimi olarak görenler de mevcut. Fakat yapılan birçok araştırmada gösterilen sonuç yüksek enflasyon dönemlerinde yük üretici ve tüketiciye çok da eşit dağılmıyor. Özellikle büyük şirketlerin enflasyon dönemlerinde rekor karlar açıklaması bir gösterge olarak ortada duruyor.